Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmek içi verdiği dilekçe ve 2014 yılında MİT Müsteşarı’ndan gelen teklifle ilgili kamuoyunda yürütülen tartışmalara dair bir yazı kaleme aldı.
Demirtaş, Duvar’da yayımlanan yazısında, duruşmadaki ifadeleri açık olsa da basına yansıması eksik ve hatalı olduğu için tartışmaların da yanlış bir çerçevede yürütüldüğünü belirtti.
Demirtaş, İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusunun amacını şöyle açıkladı:
“Tecrit hukuka aykırıdır, suçtur, işkencedir. Bu gerekçeler yeter de artar bile. Ama bizim bunun yanı sıra toplumsal barışa, çatışmaların ve giderek artan gerilimin bitmesine dair son derece insani ve siyasi gerekçelerimiz de var. Sınır ötesine asker gönderilsin demektense İmralı’ya heyetler gönderilsin demek çok daha ahlaki ve meşrudur. Ayrıca Öcalan’ın söz kurma hakkı elinden alınmışken kendisiyle ilgili tartışmak doğru da etik de değildir.”
TBB Başkanı Erinç Sağkan’a yanıt: Peki kendileri gidip görüşemezler mi?
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın “hukuken mümkün değil” açıklamasını yadırgadığını dile getiren Demirtaş, “Kendisine düşen sorumluluk, tecridin hukuksuzluğuna vurgu yapmaktır, benim başvurumun hukuksuzluğuna değil. Diyelim ki ben hukuken görüşemem, peki kendileri İmralı’ya gidip Öcalan ile görüşemezler mi? Bir hükümlünün, yıllardır avukatlarıyla görüştürülmemesine hukuk adına karşı çıkamazlar mı? Bunu yapmaları da hukuka aykırı değildir herhalde?” dedi.
“Sırrı Bey’e sadece teşekkür edebiliriz, hakaret değil”
Demirtaş, 2014 yılında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dan gelen görüşme teklifine dair ise şunları yazdı:
“İkinci konu, Sırrı Süreyya Önder’in 2014 yılında MİT Müsteşarı’nın benimle görüşme talebini ilettiğine dair açıklamalarım üzerine yapılan, akıl ve ahlak sınırlarını aşan yorumlar. Sırrı Bey o dönemde İmralı Heyeti üyesiydi. Bu görevi nedeniyle de devletin ilgili kurumlarıyla doğal olarak sürekli temas halindeydi. Dolayısıyla görüşme talebinin Sırrı Bey üzerinden iletilmesi de gayet normaldi.
“Sırrı Bey sadece talebi iletti. Beni görüşmeye ikna etmeye çalıştığı, görüşme teklifini kabul etmem için uğraştığı iddiaları hem ağır bir iftira hem de ahlaksızca bir karalamadır. Tam tersine Sırrı Bey, görüşme talebine ret yanıtı verilmesinde benimle aynı fikirdeydi.
“Gerisi, Sırrı Bey’in bin bir emekle, fedakârlıkla, diğer heyet üyeleri gibi, hatta bazen çok daha fazla ortaya koyduğu çabaya, samimiyete, onurlu katkıya haksızlıktır, hakarettir. Bunu sineye çekmemizi kimse beklemesin. Çözüm Sürecindeki yapıcı ve özverili çalışmaları nedeniyle Sırrı Bey’e sadece teşekkür edilebilir, hakaret değil.”
“Tüm bunlarla birlikte biz İmralı’da Öcalan ile görüşmeye, toplumsal barışa katkı sunmaya hazırız. Peki, siz hazır mısınız?” diye soran Demirtaş, “Unutmayın ki bize kapanan, barış için açılmayan İmralı kapıları, yarın seçim için size hiç açılmaz” dedi.