Günlerdir sosyal medya hesabından seçim çalışmalarını başlatma çağrısı yapan HDP’nin tutuklu bulunan eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çağrısını yineleyerek, “Hiç kimseyi beklemeden her yerde seçimi örgütlemeye, propaganda yapmaya başlamalılar” dedi.
Evrensel Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Demirtaş, “Cumhuriyet tarihi boyunca suça bulaşmamış tek bir hükümet dahi yoktur. Kimse kendini kandırmasın, Türkiye’nin siyasi tarihi öyle pirüpak değil. Ama şu da bir gerçektir ki, hiçbir hükümet Bahçeli-Erdoğan ikilisi kadar ağır, sistematik bir suç pratiğine girmeye cesaret edemedi. Bu iktidarın savaş suçlarından yolsuzluğa, darbe yapmaktan cinayetlere, yargıyı ele geçirmekten uyuşturucu ticaretine kadar bir dolu suçtan oluşan kabarık bir sicili var. İktidarı kaybetmeleri halinde neyle karşılaşacaklarını onlardan daha iyi bilen de yok” dedi.
Türkiye’de 70-80 yıldır emek sömürüsüyle servet yapmış en zengin ailelerin 8-10 milyar dolar serveti varken, Binali Yıldırım’ın sadece Hollanda’da 20 milyar dolar serveti olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Emekçilerin simide muhtaç olduğu bir ülkede bu tablo, başlı başına bir isyan gerekçesidir aslında. Fakat AKP-MHP ittifakı, isyanı önlemenin bir yolu olarak sürekli baskı, tehdit, zulüm uygulamalarını sistematik şekilde kullanıyor. 15 Temmuz sonrası yakaladığı korku dalgasının üstünde sörf yapmaya devam ediyor ne yazık ki. HDP’ye, basına, diğer muhalif çevrelere dönük kesintisiz saldırının nedeni budur. Korkuyu diri tutmak, muhalefeti hep tasfiye girişimleriyle uğraştırıp toparlanmasını, birleşmesini engellemek” diye konuştu.
“Gerektiğinde yumruğunu masaya vurup faşizme meydan okumayı göze alamayan kişiler gölge etmesinler yeter”
“Seçime en fazla dört ay kaldı” diyen Demirtaş, şu çağrıyı yaptı:
“Evet, korku insani bir duygudur ama öncü korkuya yenilmez. Korkuya yenilen bir öncü, halka ve tarihe ihanet etmiş demektir. Bu süreçte halen korktuğu için sesini yükseltmeyen milletvekili, koltuk hesaplarıyla dengeci davranan siyasetçi, korkudan yazıp çizemeyen aydın ve gazeteci, kusura bakmasınlar artık sizi ikna etme, cesaretlendirme aşamasını çoktan geçtik. Korkunun kırılması için çok çaba sarf ettik, çağrılar yaptık, pratikler ortaya koyduk. Halkın gelecek yüzyılın belirleneceği bu dört ayı yine köşesine sinip veya bir iki tivitle ‘görevini’ yerine getirip, buna karşılık iş akıl vermeye gelince bol keseden atan tiplerle zaman kaybetmeyeceğiz.
“Meydanı, sokağı kullanmayan; coşkulu, direngen bir kampanyayı ev ev, köy köy örgütleyerek enerjiyi, cesareti açığa çıkarmayan, gerektiğinde yumruğunu masaya vurup faşizme meydan okumayı göze alamayan kişiler gölge etmesinler yeter. Kıran kırana bir seçim süreci, mücadelesi, kampanyası yürütülecek. Korkanlara göre bir süreç olmayacak bu. O nedenle gençler, kadınlar, emekçiler başta olmak üzere herkes, hiç kimseyi beklemeden her yerde seçimi örgütlemeye, propaganda yapmaya başlamalılar.”
“Gözlerini karartmış durumdalar”
AKP-MHP iktidarının seçimi olağan koşullarda yaptırma gibi bir niyeti olmadığını ifade eden Demirtaş, “Ülkü Ocakları eski başkanına yönelik suikastte de görüldüğü gibi devlet içindeki tüm kirli klikler gözlerini karartmış durumdalar. Çünkü bu seçimde kaybedecekleri çok şey var. Kendi törelerini bile ayaklar altına alacak şekilde bir ülküdaşlarını, para karşılığında uyuşturucu çetelerine sokak ortasında infaz ettiren bir zihniyetin yapmayacağı alçaklık yoktur artık” dedi.
Demirtaş, “Normal bir seçim sürecinde değiliz” dedi ve ekledi: “Dışarıdaki siyasetçiler, milletvekilliği adaylığı için yaptıkları lobi ve kulisin yarısını direnmek için, sokakları örgütlemek için yapsalar yeter, inanın.”
“Kitle gücü her yerde görünür kılınmalı”
Demirtaş, “Halk güçleri ve muhalefet bu yaşananlara nasıl tepki göstermeli?” sorusuna ise “Çok net ve tek bir doğru cevabı var bunun, kitle gücünü her gün her yerde görünür kılmak. Yüz binleri, milyonları meydanlara çıkaracak moral, motivasyon ve cesareti gösterip örgütlemeden faşizmin karşısında direnecek gücü bulamazsınız” yanıtını verdi.
Demirtaş, sözlerini “Her yerde coşkuyla ve kararlılıkla, neşeyle ve öz güvenle mücadeleyi büyütün. Hep birlikte kazanacağız, emin olun” diye sonlandırdı.