Merkez Antakya ilçesi Güzelburç Mahallesi Uğur Mumcu Bulvarı'ndaki 6 katlı Bedi Uçar Apartmanı'nın 6 Şubat 2023'teki ilk depremde yıkılması ve 34 kişinin enkazda yaşamını yitirmesiyle ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.
AA'nın haberine göre, Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, binanın sahibi 3 kardeş F.U, O.U. ve S.U. hakkında 34 kez "olası kastla öldürme" suçundan 850 yıla kadar, binanın sorumlu müteahhidi H.F, yapı denetim firmasının ortağı ve statik yapı denetçisi N.A, yapı denetim firması yetkilisi N.G. ve etüt sorumlusu N.T. için ise "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, sanıkların binanın yıkımını "kötü zemin ve ivmesi büyük depreme" bağlasa da çevredeki yapılarda yıkım görülmediği belirtildi.
Tanık olarak iddianamede ifadesi yer alan Y.Ş, deprem günü saat 14.00 civarında Bedi Uçar Apartmanı'nın bulunduğu yere gittiğini ve enkazda kalanları kurtarmaya çalıştığını anlattı.
Sanıklardan binanın sahibi O.U'nun depremin 4. günü gittiği apartmanın bulunduğu bölgede enkazda kalanların yakınları tarafından kolon kestiği iddiasıyla tepki aldığını gördüğünü vurgulayan Y.Ş, "Kendisi bana bir kaybım olup olmadığını sorduğunda ben bu binada bir insanın sağ çıkamayacağını söyledim. İnsanlar tepki göstermeye başlayınca 'kolon kestim ancak güçlendirme yaptım' dedi ve kaçtı. Bu beyanından dolayı da O.U'nun kolon kestiğine kanaat getirdim. Zaten başka kişilerden de O.U'nun binanın altında bulunan iş yerinde kolon kestiğini duymuştum" ifadelerini kullandı.
"2 kolonun kırıldığını gördüm"
Binadaki dairelerden birinde depremden önce kiracı olarak yaşayan ve iddianamede tanık sıfatıyla ifadesine yer verilen M.B, birinci katı sanık O.U'dan kiraladığını kaydetti.
Kiracı olarak oturduğu birinci katın altında bir mobilya dükkanın bulunduğunu bildiren M.B, şunları anlattı:
"O.U. iş yerini genişletmek için 2022'nin 4. ayında beni oturduğum daireden çıkartmak istedi. Ben evde ikamet ederken dahi oturduğum daireye inşaat ekipleri getirerek daireyi alt kattaki dükkana nasıl birleştireceklerine dair çalışma yaptı. Beni zorla evden çıkardılar. Ben evden çıktıktan sonra da bu binada bulunan arkadaşımın yanına gelirdim. Geldiğim zaman çıkartılmış olduğum evin içerisinde tadilat çalışmaları yapılıyordu. En son gördüğümde ise benim eski oturduğum daireyle mobilya dükkanını birleştirmişlerdi. Arkadaşımın evine giderken eski oturduğum dairenin kapıları açık olduğundan bütün duvarlar ve 2 kolonun kırıldığını gördüm. Duvarlar kırıldığı ve yerine cam çekildiği için zaten dairenin içi rahatlıkla görülüyordu."
Kusurlar bilirkişi raporunda
İddianamede yer verilen bilirkişi raporunda ise donatı detaylandırması ve malzeme kalitesi yetersizliği anlatıldı.
Raporda, çatı katının sonradan kapatılarak mesken olarak kullanıldığı, 2008 tarihli statik hesap raporunda belirtilen 1. ve 2. normal kat yüksekliklerinin, 2005 tarihli statik hesap raporunda verilen kat yükseklikleriyle uyuşmadığı, proje ve uygulama arasında farklılıklar bulunduğu kaydedildi.
Zemin etüt raporunda belediye onayı bulunmadığı, zeminin alüvyonlu ve dere yatağında olduğu kaydedilen bilirkişi raporunda, binaya tadilat ruhsatı olmadan ilk ruhsat projesinden farklı şekilde asma kat yapıldığı bildirildi.
"İsias oteli sahipleri de olası kast istiyor"
Öte yandan depremlerde, Adıyaman’da yıkılan İsias Otel ile ilgili aileler ve avukatlar 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile yargılanan 5'i tutuklu 11 sanığın "bilinçli taksirle öldürmek"ten yargılanmasını talep ediyor. Dava kapsamında hazırlanan iddianamede şüpheliler, "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmakla" suçlanıyor. İddianameyi eksik bulduğunu belirten Kuzey Kıbrıslı aileler ve avukatları ise yargılamanın “olası kast” suçlaması üzerine kurulması gerektiğini savunuyor. (Kısa Dalga)