Depremin kayıp çocukları: Kurtarma sırasında arabalara alındılar ve bulunamıyorlar

Deprem sonrasında ‘kayıp çocuklar’ trajedisi ortaya çıktı. Hatay’daki arama kurtarma çalışmaları sırasında “Biz ailesini tanıyoruz” denilerek kurtarma ekiplerinin elinden alınan 4 çocuktan haber alınamıyor. Çocuğu Sülemyan bulunamayan Avukat Tuncay Alpaslan, “Tüm hastaneleri aradık, İçişleri Bakanlığı aradığını söylüyor ama haber yok. Çocuğumun kaçırıldığından şüphe ediyoruz” dedi.

ERSAN ATAR

Kahramanmaraş ve 10 ilde yaşanan deprem sonrasında Hatay’da “kayıp çocuklar” trajedisi ortaya çıktı. Hatay’da, arama kurtarma çalışmaları sırasında ailelerinden ayrı olarak binalardan çıkarılan 4 çocuk, “biz ailesini tanıyoruz” denilerek kurtarma ekiplerinin elinden alındı. Arabalara bindirilen çocuklardan haber alınamıyor. Çocukları Süleyman’ın bu şekilde kaybolduğunu söyleyen Avukat Tuncay Alpaslan, “Tüm hastaneleri aradık, Emniyet Genel Müdürlüğü de çocukların arandığını söyledi ama haber yok. Çocuğumun kaçırıldığından şüpheleniyorum” dedi.

Hatay’da kimliği belirsiz kişiler, arama kurtarma çalışmaları sırasında enkazdan veya kısmen zarar görmüş binalardan çıkarılan çocukları takibe aldı. Arama kurtarma ekiplerinin çocukları çıkardığını fark eden bir kadın, soğuk havanın da etkisiyle “Ben çocuğun annesini tanıyorum, anne babası çıkarılıncaya kadar çocuğa arabamda bakarım” diyerek teslim aldı. Aynı kişiler olduğu değerlendirilen bu kişilerin çocukları aldıktan sonra bölgeden uzaklaştığı belirtiliyor.

Kısa Dalga’nın edindiği bilgilere göre; Atatürk Caddesi’ndeki evlerinin 6. katından çıkarıldıktan sonra bir daha bulunamayan 2 yaşındaki Süleyman Alpaslan’ın kaybolma süreci şöyle gelişti:

Depremin meydana geldiği gün arama kurtarma ekipleri Atatürk Caddesi Ovalı Apartmanı’na geldi. Ekipler, depremden kısmi zarar gören binanın 6. katından önce 2 yaşındaki Süleyman Alpaslan’ı alarak merdivenle yere indirdiler. Kendilerinin asker olduğunu belirten arama kurtarma ekibindekiler daha sonra dairede bulunan Avukat Tuncay Alpaslan ve eşini kurtarmaya yöneldiler. Bu sırada kurtarılan ama yaralı olmayan kişiler havanın soğuk olmasının etkisiyle çevrede bulunan arabalara alınıyordu. Süleyman yere indirildiği sırada bir kadın, “Ben çocuğun annesini tanıyorum, siz onları kurtarıncaya kadar çocuğu arabada tutarım” diyerek Süleyman’ı arabasına aldı.

Bu sırada arama kurtarma çalışmaları devam etti. Ekiplerin de dikkati binaya yöneldi. Yaklaşık 5 – 10 dakika sonra Ovalı Apartmanı’nın 6. katından Süleyman’ın babası ve annesi yara almadan kurtarıldılar. Aynı şekilde yere indirildiklerinde çocuklarını aradılar ancak bulamadılar.

"Çocuğumun kaçırıldığını düşünüyorum"

Sonrasında yaşananları Avukat Tuncay Alpaslan Kısa Dalga’ya şöyle anlattı:

“Biz yaklaşık 5 dakika sonra kurtarılıp aşağıya indirildiğimizde çocuğumuzu aradık. Binanın çevresinde bulunanlar, ‘bir tanıdığınız aldı, arabasında tutuyor’ dediler ancak araba o sırada bina önünden gitmişti. Bunun üzerine arama kurtarma faaliyeti yürüten kişilere sorduk, aynı şekilde, ‘eşinizi tanıyan bir kadın bizden aldı, biz sizi kurtarmaya yöneldik’ dediler. Kurtarme ekibindeki askerler, kadını, ‘sarışın bir kadın’ olarak tarif ettiler. Ama tarif edilen arabayı ve kadını bulamadık. Çevrede bulunanların anlatımına göre, arabanın içinde başka çocuklar da varmış. Çocuğumun hastanelik bir durumu yoktu. Biz, 6. kattaki dairemizden çocuğumuzu askerlere verirken çocuğumuzda bir çizik dahi yoktu. Ama yine de hastaneleri araştırdık, karakollara gittik ama bir türlü çocuğumuzu hala bulamıyoruz. Ben çocuğumun kaçırıldığını düşünüyorum. Çocuğumu ararken hastaneden, ‘burada bir çocuk var sizin olabilir’ diye arandım ama gidip baktığımda benim çocuğum değildi. Aynı şekilde benim dışımda birkaç aile de çocuklarını arıyor. Hastanedeki o çocuk, diğer ailelere de gösterilmiş ama onlar da hastanedeki çocuğun kendi çocukları olmadığını belirtmişler.”

MOBESE görüntü vermedi mi?

Avukat Tuncay Alpaslan, durumu Türkiye Barolar Birliği’ne bildirdikten sonra kendisini, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Kalem Müdürlüğü’nden görevlilerin de aradığını belirterek şunları söyledi:

“Daha sonra beni, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Kalem Müdürlüğü’nden aradılar. Özel Harekat’ı görevlendirdik dediler ama şu ana kadar çocuğumdan bir haber alınamadı. Ben Emniyet Genel Müdürlüğü’nden arayan görevlilere oturduğum binanın konumuna ilişkin de bilgiler verdim. Oturduğum bina, Antakya’nın en işlek ve belirgin caddesinde. Burada MOBESE kameraları olması gerekir. Bu durumu da Emniyet’e bildirdik ama bize daha sonra, ‘kameralar çalışmıyormuş, kayıt yapılamamış’ gibi bilgiler verildi.”

Tuncay Alpaslan, çocuklarını arayan diğer ailelerde de iletişim halinde olduklarını, onlardan da çocuklarının bulunduğuna yönelik bir bilgi alamadıklarını belirtti.

Özel Haber Haberleri