Deva Partisi kurucu üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Oğuzhan Aygören, rektör Melih Bulu’nun kendisini danışman olarak atamasını "sürpriz bir şekilde öğrendiğini" ve kabul etmeyeceğini açıkladı. Aygören, rektör Bulu'nun daha önce teklif ettiği rektör danışmanlığı görevini de yaptığı istişareler sonucu reddettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasından sonra öğrenci ve akademisyenlerin protestoları ile karşılaşan Melih Bulu’nun atama kararı sonrasında öğrenciler ve akademisyenler Aygören’e ve Deva Partisi’ne yoğun tepki gösterdi. Bu tepkiler üzerine önce Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Clubhouse uygulaması üzerinden yaptığı açıklamada,"Eğer Oğuzhan Hoca bu görevi kabul ederse, partimiz ile yolları ayrılacaktır" dedi.
Ardından Deva Partisi lideri Ali Babacan Twitter üzerinden “Yeter artık, inadınızdan vazgeçin. Gözaltına alınan Boğaziçili öğrencileri derhal salın, üniversitelerde de seçimi esas alın. Gençleri rahat bırakın. Duruşumuz budur” dedi.
Rektör danışmanlığı önerisini geri çevirmiş
Bu açıklamarın ardından Aygören, gece saatlerinde Twitter’dan yaptığı paylaşımla atama kararını kabul etmeyeceğini açıkladı. Aygören şunları kaydetti:
“Bana girişimcilikten sorumlu rektör danışmanlığı önerisi geldiğinde bir çok kişi ile görüştüm, istişare ettim ve nihayetinde rektöre önce Senato ve ÜYK üyeleri ile iletişim kurmasını ve sonrasında rektör yardımcılarını belirlemesini önerdim.
Benim bir ünvana ihtiyacım olmadığını, zaten Girişimcilik Merkezi müdürü olarak okulda bu alanda çalışmalar yaptığımı ve Boğaziçi’nin girişimcilik alanında öncü rol üstlenmesi için her zaman olduğu gibi elimden geleni yapmaya devam edeceğimi ilettim.
Sürpriz oldu
Bu kadar şeffaf ve samimi bir iletişim ve diyalog kurmaya devam ederken bugün sürpriz bir şekilde rektör danışmanlığı görevine atandığımı öğrendim. Kendisinin de aynı şeffaflık ile hareket etmesini beklerdim.
“Boğaziçi’ni küçük Türkiye yaparsak kaybederiz”
Boğaziçi, bu ülkenin en değerli beyinlerini yetiştirme sorumluluğu ile sıradanlaşmayı hak etmeyen çok özel bir yerdir. Gülse Birsel’in de 2017 mezuniyet konuşmasında söylediği gibi bizim Türkiye’yi koskoca bir Boğaziçi yapmaya ihtiyacımız var. Boğaziçi’ni küçük Türkiye yaptığımızda hepimiz kaybederiz. Ayrıştırıcı ve hedef gösterici mesajlar, bugün üniversitede ve çevresinde polis baskısıyla gerçekleşen olaylar, öğrencilerimize güvenlik görevlilerinin müdahalesi kabul edilebilir değildir. Tüm bu sebeplerle bu atamayı kabul etmemin mümkün olmadığını tüm kamuoyu ile paylaşmak isterim.”