Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın toplantıyla ilgili kararının, AB Devlet ve Hükûmet Başkanları Özel Zirvesi’nde Türkiye’yle ilgili alınan kararlardan sonra Brüksel’e karşı tepki göstermek için atılan ilk somut adımlardan biri olacağı değerlendirmesi yapılıyor.
T24'ten Metin Kaan Kurtuluş'un haberine göre AB üye ülkelerinin liderleri, geçtiğimiz hafta yapılan zirvede AB-Türkiye ilişkilerine dair Ortak Bildiri’de bulunan Türkiye ile ilgili önerilerin ilk olarak AB Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER) seviyesinde görüşülmesine karar verdi ve "AB-Türkiye işbirliğinin daha da gelişebilmesi için Kıbrıs'ta barış görüşmelerinin tekrar başlaması ve ilerleme kaydedilmesinin önemli olduğunu" vurgulanmıştı.
Kararın ardından Dışişleri Bakanlığı'dan, AB Komisyonu tarafından hazırlanan Ortak Bildiri’deki tavsiyelerle ilgili somut bir adım atılmaması konusunda eleştiride bulunulmuş, "Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir" açıklaması yapılmıştı.
Açıklamada, "Aday ülke Türkiye, AB üyeliği konusunda kararlılığını korumaktadır. Bununla beraber, işbirliğimizin seçici bir anlayışla, bazı alanlarla sınırlanmasını reddediyoruz. AB ile diyaloğumuzu, mütekabiliyet çerçevesinde, AB'nin önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız" ifadelerine yer verilmişti. Fidan’ın toplantıya katılmaması, Dışişleri’nin bu yönde aldığı kararın ilk uygulamalarından biri olacak.
AB Konseyi’nin dönem başkanı olan Belçika’nın Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, şubat ayında yaptığı açıklamada Türkiye’nin bir aday ülke olarak 29-30 Nisan’da yapılacak toplantıya davet edileceğini duyurmuştu. Kararın açıklandığı basın toplantısında AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye’nin AB ile daha çok temas kurması gerektiğini belirtmişti. (Kısa Dalga)