Depremde ailesinin tamamını kaybeden çocukların durumuna yönelik halen ciddi bir takip sistemi kurulamadı. Sosyal medyada, “Depremzede çocuklara koruyucu aile” kampanyaları başlatılırken Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun sitesinde, "Koruyucu aile olmanın hükmü nedir?" sorusu yanıtlandı.
Birgün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetva sitesinde, Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 10 ilde etkili olan depremlerin ardında, “İhtiyaç duyulan konulara açıklık getirmek” amacıyla özel bir bölüm oluşturuldu. Diyanet, “Deprem bölgesinden sıkça sorulan sorular” adı altında, "Koruyucu aile olmanın hükmü nedir?" ve "Cenaze kefenlenmeden gömülebilir mi?" sorularını yanıtladı.
'Evlenme engeli yoktur'
Depremde ailesini kaybeden ve kaçırıldığı iddia edilen refakatsiz çocukların takibine yönelik halen etkili bir takip sistemi kurulamazken Diyanet, ailelerin evlat edindikleri çocuklara, "Öz evlat gibi davranmasının" doğru olmadığını ve "Evlat edinenle evlatlık arasında evlenme engeli olmadığını" açıkladı.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun sitesinde, "Depremzede çocuklar evlat edinilebilir mi?" sorusuna verilen yanıtta şu ifadeler kullanıldı:
"Dinimizde kimsesiz çocukların bakım ve gözetilmesi tavsiye edilmiş olmakla birlikte hukuki birtakım sonuçlar doğuran bir evlatlık müessesi kabul edilmiş değildir. Buna göre, evlat edinenle evlatlık arasındaki bu ilişki sebebiyle bir evlenme engeli doğmadığı gibi, evlatlığın kendi öz anne babasının yerine, evlat edinenlerin nesebine kaydedilmesi de caiz değildir.
'Mirasçılık cereyan etmemeli'
Ayrıca evlatlık olarak büyütülen çocukla, evlat edinenler arasında birbirlerine mirasçı olma hakkı da söz konusu değildir. Ancak evlat edinenler hayatta iken diledikleri kadar malı evlatlık olarak büyüttükleri çocuğa hibe edebilecekleri gibi, mallarının üçte birini vasiyet yoluyla da ona bırakabilirler. Bu itibarla, mahremiyet ile ilgili dini kayıt ve şartlara riayet etmek kaydıyla çocuğu olmayan ailelerin kimsesiz çocukları büyütmek üzere yanlarına almalarında bir sakınca görülmemektedir. Ancak bu davranış, evlat edinme olarak algılanmamalı ve aralarında mirasçılık cereyan etmemelidir."
Kefen fetvası
Öte yandan Diyanet, "Deprem bölgesinde kefen sorunu yok" açıklamasına karşın "Deprem bölgelerinde kefen bulunamadığı takdirde cenazelerin ceset torbasıyla gömülmesi caiz midir?" sorusuna da dikkati çeken bir yanıt verdi. Yanıtta, şu ifadelere yer verildi:
"Cenazenin kefenlenmesi, Müslümanların üzerine farz-ı kifâyedir. Bilindiği gibi kefenleme normal şartlar altında erkekler için üç parça; kadınlar için de beş parça bez ile yapılır. Buna yetecek kefen örtüsü bulunamaması halinde kefenleme, erkekler için iki parça, kadınlar için de üç parça bez ile yapılır. Bunların da bulunamaması halinde vücudun bütününü örtecek bir bez kefen için yeterli olur. Bununla birlikte kefen, bez ve benzeri malzemenin bulunamaması veya farklı sebeplerle kullanılamaması durumunda ceset torbasının kefen sayılarak cenazenin defnedilmesi de caizdir."
CHP'den ilk tepki
CHP Milletvekili Gürsel Tekin haberi paylaşarak "Millet enkaz altında. On binlerce insan öldü.. Küçücük çocuklar analarını, babalarını kaybetti. “Depremzede çocuklara nikah düşer mi” bunların derdi bu. Sizde hiç utanma yok mu? Yüzünüz kızarmıyor mu?" tepkisi dile getirdi. (Kısa Dalga)