Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren’in, ‘Çok önemli bir adım’ olarak nitelendirdiği karar, baronun 10 Aralık 2021 tarihinde yaptığı beş başvurunun ardından alındı.
VOA'nın haberine göre baro, düşünce ve ifade hürriyetinin ihlali, faili meçhul ve zorla kaybedilmelere dair hak ihlali, OHAL-KHK ihraç işlemi hak ihlali, barış içinde gösteri hakkı ve örgütlenme özgürlüğü ihlali ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında işkence, insanlık dışı kötü muamele yasağının ihlaline ilişkin AİHM kararlarının iç hukukta uygulanmasına yönelik, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne düşünce, gözlem ve tavsiyeleri içeren başvuru yaptı. Ancak AB Konseyi Bakanlar Komitesi, baroların kamu kurumu vasfına sahip oldukları ve sivil toplum örgütü olmadığını belirtilerek bu başvurularla ilgili işlem yapmadı.
Başvuruları bekleten komite, Temmuz ayında yaptığı toplantıda, tüzük değişikliği kararı aldı. Diyarbakır Barosu tarafından yapılan başvuruları değerlendiren Komite, baroların ve hukuk örgütlerinin, kararların infazının ve dostane çözüm koşullarının denetimine ilişkin bildirimde bulunabileceklerine karar verdi. İç tüzüğün 9.2 maddesinde değişiklik yapan komite, Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin barolarına başvuru yapma hakkı tanıdı.
“AB Konseyi çalışmalarımızı dikkate aldı”
Kararı VOA Türkçe’ye değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, kararın hukukun işlemesi açısından çok önemli olduğunu söyledi. Artık tüm üye ülkelerin barolarının AİHM kararlarının uygulanmasına ilişkin başvuru yapabileceklerine dikkat çeken Eren, “Normalde davanın tarafları ya da sivil organizasyonlar, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvurabiliyordu. Biz başvuru yaptığımızda bize ‘Kamu kurumu niteliğinde meslek örgütleri olduğunuz için siz, bu başvuruyu yapamazsınız’ dediler. Bunun üzerine Bakanlar Komitesi yeni bir toplantı ile böyle bir karar aldı. Artık bütün Avrupa Konseyi ülkelerinin barolarına, AİHM kararlarının uygulanmamasından dolayı komiteye başvuru konusunda yetki verildi. Bugüne kadar Avrupa Konseyi'nin yetkisiz kabul ettiği hukuk örgütlerinin, insan hakları konusundaki çalışmalarını dikkate alıp, bu doğrultuda bu yetki verildi. Bizim başvurumuza istinaden Avrupa'daki bütün barolara, artık kendi ülkelerindeki kararlarını uygulanması konusunda komite önüne gitme hakkı geldi” dedi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin bu kararının ardından Diyarbakır Barosu’nun daha önce yaptığı beş başvuruyu güncellediğine dikkat çeken Eren, “Hakkında ihlal kararı verilen kişinin ya da avukatın başvurusu olmasa bile barolar başvuru yapabiliyor. Bu açıdan çok önemli. Bizim başvurularda kimsenin başvurusu yoktu, biz onlar adına başvurduk. Daha önce ihlal kararları verilmiş Türkiye, iç hukukunda bunların uygulamasında yeni bir düzenleme yapmamış“ diye konuştu. Bu kapsamda aşağıda belirttiğimiz Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından incelenmekte olan ve Türkiye’de yaygın bir şekilde ihlal edilen dava gruplarına ilişkin başvuruları güncellenmiş, başvurular yinelenmiştir.
1- ‘Düşünce ve İfade Hürriyetinin İhlaline’ ilişkin Akçam Dava Grubu,
2- ‘Faili Meçhul ve Zorla Kaybedilmelere Dair Hak İhlallerine’ ilişkin Batı ve Diğerleri Dava Grubu,
3- ‘OHAL-KHK İhraç İşlemi Hak İhlaline’ ilişkin Hamit Pişkin-Türkiye,
4- ‘Barışçıl Gösteri Hakkı ve Örgütlenme Özgürlüğü İhlaline’ ilişkin Işıkırık Dava Grubu,
5- ‘Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasını İşkence, İnsanlık Dışı Kötü Muamele Yasağının İhlaline’ ilişkin Öcalan (2), Kaytan, Gurban ve Boltan-Türkiye İhlal Kararı”
Daha önce Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın avukatları da bu kuralın işletilmesi için AB Konsey’ Bakanlar Komitesi’ne başvurmuştu.