Doç. Dr. Yiğit: Sanayilerde geri dönüşümlü suyun kullanılması gerekiyor

Kuraklıkla ilgili "Önceki yıllarda öngörü olarak belirtiyorduk ama bu artık yaşadığımız bir gerçek" diyen Doç. Dr. Yiğit, su yönetiminin iyi planlanması gerektiğini söyledi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Meteorolojik Kuraklık Haritası 12 aylık dönem verilerini açıkladı.

Haritaya göre Marmara Bölgesi'nin büyük bir bölümünün "çok şiddetli kuraklık', diğer bölümünün ise "şiddetli kuraklık" yaşadığı gözlemlendi. Bu verilerin yanı sıra bölgede bulunan önemli su kaynaklarından olan ve geçen yıl tam doluluk oranına ulaşan Yuvacık Barajı'nın su seviyesinin henüz beklenen seviyede olmaması ve Sapanca Gölü'nde kış mevsimine rağmen çekilmelerin yaşanması dikkat çekiyor.

Kurak bir dönem yaşandığını ve bölgede su kaynaklarının korunması konusunda tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü'nde görevli Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, "Kuraklık maalesef son dönemlerde yaşadığımız önemli problemlerden bir tanesi. Bu rutin olarak yaşanıyormuş gibi görünen ama bir rutini olmayan ciddi bir problem. Çok kurak bir kış dönemi yaşadık. Dolayısıyla su kaynaklarında ciddi problemler yaşamaya başladık" dedi.

"Su yönetiminin iyi planlanması gereken bir dönem"

Su tasarrufu konusunda herkesin tedbirler alması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, "Şu anda hidrolojik kuraklığı ciddi olarak yaşıyoruz. Birçok su kaynağı, yapay olan su kaynakları, yani baraj göllerinde kurumalar mevcut. Diğer göllerde de çekilmeler var. İznik Gölü 40 metre çekildi, Sapanca Gölü'nde önemli bir çekilme var. Dolayısıyla hemen acilen, çok ciddi önlemlerin alınması gereken bir dönem. Bahar döneminde yağış almazsak çok kurak bir yaz yaşayacağımız ve su yönetiminin iyi planlanması gereken bir dönem yaşayacağımız kesin" ifadelerini kullandı.

"Kuraklık artık öngörü değil gerçek"

Kuraklığa karşı iyi bir su yönetimi ile mücadele edilmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Yiğit, şöyle konuştu:

"Önceki dönemlere baktığımız zaman zaten bir iklim değişikliğiyle ilgili, yani küresel iklim krizi de işin içine girdiği zaman bir kurak döneme doğru gittiğimizi yadsıyamayız. Bu artık öngörünün ötesinde bir şey. Önceki yıllarda öngörü olarak belirtiyorduk ama bu artık yaşadığımız bir gerçek. Sadece biz değil, bütün dünya, bulunduğumuz iklim kuşağındaki ve özellikle Akdeniz iklim kuşağındaki bütün ülkelerin yaşadığı bir gerçek. İtalya'da yaz döneminde alınan önlemler hala kış döneminde de devam ediyor. Çimlerin sulanması, arabaların yıkanması yasaklanmış durumda. Tarımsal kuraklıktan etkilenmemek için ürün deseninin değiştirilmesi, kuraklığa daha dayanıklı ürünlerin seçilmesiyle ilgili çalışmalar yapılıyor. Bize çok yakın iklime sahip bir ülke olduğunu düşünürsek, bizim de almamız gereken önlemler yaklaşık olarak ortaya çıkmış oluyor. Su tasarrufu mutlaka yapmamız gerekiyor."

Sanayi kuruluşlarının su tasarrufu konusunda alabileceği yöntemlere de değinen Doç. Dr. Yiğit, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Kuraklıktan kurtulmak ve kaçmak çok zordur. Çok sinsidir, yavaş gelir, yerleşir ve ne zaman gideceğini bilemezsiniz. Şu anda da bilmiyoruz mesela. Ümidimiz bahar yağışlarında. Olmazsa ne yapacağız diye düşünüyoruz. Dolayısıyla kuraklıkla ilgili önümüzdeki dönemlerde iklim krizine bağlı olarak daha da fazla artacağını düşünürsek insanların su tüketimiyle ilgili çok daha bilinçli olması gerekiyor. Çok fazla su kullanan sanayilerde özellikle geri dönüşümlü suyun kullanılması gerekiyor. Tarımsal anlamda kullandığımız suyu azaltabilmemiz için kuraklığa dayanıklı ürünlerin seçilmesi ve tarımın buna doğru evrilmesi gerekiyor. Teşviklerin bu yönde verilmesi gerekiyor." (DHA)

Yaşam Haberleri