Resmi Gazete'de yayımlanan son Cumhurbaşkanı Kararına göre ilaç fiyatlarına yüzde 25 zam geldi. Bir yılda gelen zam böylelikle 3'ü buldu. Barem fiyatların Euro kurundan dolayı belirlenmesinden dolayı, firmalar piyasaya kısıtlı ilaç vermeye başladı.
Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri'nden Eczacı Cem Kılınç ve İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Simla Dilara Sezgin, ilaç sıkıntısı ve nedenlerine dair 12 Punto'ya değerlendirmelerde bulundu.
Eczacılar özellikle antibiyotik, AIDS, tansiyon, kolestrol, prostat ilaçlarında, göz ve kulak damlalarında, en önemlisi de hayati önem taşıyan kanser ilaçlarında sıkıntı yaşandığını belirtti.
Sabit avro kurunun esas alınması temel problem
Cem Kılınç, ilaç fiyatlarındaki artışın nedenini sabit avro kurunun esas alınmasına bağladı. Kılınç, "En son temmuz ayında gelen yüzde 30 artışla 14 TL'ye eşitlendi ama reel de avro şuan 31 TL civarında. İlaç firmaları da bu zamlardan yeterince kar edemedikleri gerekçesiyle bazı ilaçları Türkiye piyasasına vermekten imtina ediyorlar. Dolayısıyla bu durum da ilaç yokluğuna sebep oluyor." dedi.
"Dayanışma gruplarında ilaç arıyoruz"
Özellikle antibiyotik, AIDS, tansiyon, kolestrol, prostat ilaçlarında, göz ve kulak damlalarında, en önemlisi de hayati önem taşıyan kanser ilaçlarında sıkıntı yaşandığını kaydeden Kılınç, eczacılarla birlikte oluşturdukları dayanışma gruplarında ilaç aradıklarını ifade etti.
Nöbetçi eczaneler sıkıntı yaşıyor
İlaç bulamayan vatandaşın eczanelere tepki gösterdiğini kaydeden Kılınç, şunları söyledi:
"Küçük yerlerde hastaları tanıdığımız için tepkiler genellikle ihtiyaç yokluğuna sebep olan durumlarda gerçekleşiyor. Büyük şehirlerde ise özellikle İktidar yanlısı basın tarafından eczacının elinde ilaç varmış ama bekletiyormuş gibi sosyal medyada ve basında algı oluşturuluyor. İnsanlar bazen tepkisini yanlış yere gösteriyor ama o durumda gayet normal karşılıyoruz tepkileri. Çünkü ilaçlara erişilebilir olması gerekiyor. Nöbetteki eczaneciler de aynı sorunu yaşıyor. Birçok eczacı nöbet listesinden çıkmak istiyor."
Fiyatlar halkı sahte bilime yönlendirdi
Kılınç, ilaç fiyatlarından dolayı özellikle alt gelir grubunun, sahte bilim olarak ifade ettikleri akupunktur, sülük tedavisi gibi bilimsel olmayan yöntemlere yöneldiğini söylerine ekledi.
"Tansiyon ilacı bile bulunmuyor"
İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Simla Dilara Sezgin konuya ilişkin değerlendirmesinde ilaç temini sorununun çözülmesi ve bu durumun kabul edilmemesi gerektiğini dile getirdi.
Sezgin şunları aktardı;
"Tedarik sorunu birkaç aylık süreçten çıkıp 12 aya yayıldı. Bu durum Türk halkının standartlarının düşmesi demek. Üç sene önce birçok ürüne ulaşabiliyorken şimdi basit bir tansiyon ilacını bulamıyoruz. Geriden ileriye doğru gitmek gerekirken biz şuan ilaç temininde ve ilaca ulaşabilme konusunda geriye düşmüş durumdayız. Bunun çözülmesi ve kabul edilmemesi gerekiyor. İlaç fiyat kararnamesinin günümüz koşullarına göre devletin, firmaların, depoların, eczacıların da bir arada olduğu ve devlet dahil herkesin kazanacağı yeni bir sistemle yeni bir fiyatlandırma politikasının hayata geçirilmesi gerekiyor. Yoksa bugün ki koşullarda sorun bu şekilde çözülemez"
"Yüzde 25 zam bize de sürpriz oldu"
İlaç fiyatlarına bugün yapılan zamlara kendilerinin de şaşırdığını dile getiren Sezgin, "Normal prosedüre göre ocağın son haftası veya şubatın ilk haftası ilaç fiyatlarında güncelleme yapılır. Bugün yapılan zam bize de sürpriz oldu. O yüzden ocak sonu ve şubat başı gibi bir daha zam gelmemesi gerekiyor. Bu durumda 6 ay sonra gelmesi gerekir." ifadelerini kullandı. (Kısa Dalga)