Olay, 18 Kasım'da Tutak ilçesinde meydana geldi. Sevil Öztaş'ın akşam yemeği için mercimek çorbası pişirdiği düdüklü tencere gürültüyle patladı.
Ailesinin ilçedeki hastaneye götürdüğü Öztaş, sevk edildiği Erzurum'daki Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi'nde tedaviye alındı.
Boynunda ve yüzünde oluşan yanıklar nedeniyle başı tamamen sarılan Öztaş, olayı şöyle anlattı: "Evde sobanın üzerinde yemek yapıyordum. Çorba pişirmek üzere düdüklüyü sobanın üzerine koydum. Sobaya kömür atmak için salona geçtim. Sobaya yaklaşır yaklaşmaz düdüklü bomba gibi patladı. Önce kapak fırladı sonra içindeki çorba yüzüme sıçradı. Bir anda şok yaşadım. Mutfağa koşarak yüzümü soğuk suyla yakamaya çalıştım. Yüzümdeki derinin dökülmeye başladığını gördüm. Daha sonra dedem, babam ve annem, beni Tutak Devlet Hastanesi'ne götürdü. Oradan da bizi Erzurum'a sevk ettiler. 10 gündür Erzurum'da tedavi görüyorum. Yine yemek yapacağım ama bundan sonra düdüklü kullanmayacağım çünkü çok tehlikeli bir şey. Bundan böyle yemekleri tencerede pişireceğim."
Kızının yanında eşiyle refakatçi kalan 41 yaşındaki Sinan Öztaş da şunları söyledi: "Kızımda yemek yapma hevesi vardı. Biz dışarıdayken sobada yemek yapmak istemiş. Yemeğin yanında bir de düdüklüde çorba yapayım, demiş. Sobaya yaklaşırken basınçla düdüklü tencere patlamış. Kızım şoka uğruyor, ne yapacağını bilemiyor. Can havliyle yüzünü yıkıyor. Biz kızımızı o şekilde görünce apar topar Tutak Devlet Hastanesi'ne götürdük. Doktorlar ilk müdahalenin ardından Erzurum Şehir Hastanesi'ne sevk ettiler. 10 gündür buradayız. Kızım günden güne iyileşiyor. Sağlık durumu da düzeliyor. Kızım bundan sonra da yemek yapacak ama kesinlikle düdüklüde olmayacak. Gördük ki düdüklü çok sıkıntılı süreçleri doğurabiliyor. Kızım ölebilirdi de." (DHA)