Türk Lirası'ndaki değer kaybının hızlanmasıyla beraber, gözler kur korumalı mevduat hesaplarına (KKM) çevrildi. Bu hesaplara üç ay önce girenlerin bugün yüzde 18 kazandığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yükü göğüsleyebilmek için ek bütçe çalışmalarına başladığı belirtilirken, ekonomist Mahfi Eğilmez KKM için "Gelir dağılımını daha da bozmuş bir uygulama olarak tarihe geçecek gibi görünüyor" ifadelerini kullandı. Eğilmez, Türkiye'nin ekonomi politikasını da "faizden kaçarken kura yakalanmak" diye özetledi.
'TL HESAPLARININ DÖNÜŞMESİYLE FARKLI BİR KAPSAMA OTURDU'
Kişisel blogunda "Kur Korumalı Mevduat Hesabı Dolarizasyonu Artırdı" başlıklı bir yazı kaleme alan Eğilmez, söz konusu hesapların 'yabancı para mevduatlarının TL mevduata çevrilmesi amacıyla" yola çıktığını ancak "TL hesaplarının da kur korumalı mevduata dönüşmesine izin verilmesiyle farklı bir kapsama oturduğunu" yazdı.
"Bu hesabın getiri yükü banka ve Hazine arasında paylaşılıyor. Banka hesaba uyguladığı yüzde 17 faizi mevduat sahibine kendi kaynaklarından öderken, ortaya çıkacak kur farkını da Hazine, bütçeden ödüyor" diyen Eğilmez, KKM hesaplarının "dört sakıncalı sonucunu" şöyle özetledi:
HAZİNE BANKALARIN KÂRINI ARTIRIYOR
"(1) Bankalar, ödemeleri gereken faizin bir bölümünü Hazine’ye devrederek maliyeti düşürmüş ve dolayısıyla daha fazla kâr etmiş oluyorlar.
(2) Hazine, hiçbir şekilde kullanmadığı bir paranın maliyetini paylaşarak bankalara bir çeşit finansal destek sağlamış oluyor. Bir başka ifadeyle Hazine, halktan toplanan vergilerin bir bölümünü bankalarda kur korumalı mevduat hesabı açtırmış olan kişi ve kurumlara ödemiş ve bütçeye gereksiz bir yük yüklemiş oluyor.
BİRİKİMİ OLMAYANLARIN VERGİLERİ AKTARILIYOR
(3) Tasarruf sahipleriyle vergi ödeyenler bire bir örtüşmediği için bankalarda birikimi olmayan insanların ödediği vergiler de Hazine tarafından bankalarda birikimi olanların hesabına ödendiği için gelir dağılımı eşitsizliği daha da bozuluyor.
DÖVİZ MEVDUATLARINI BİR ANLAMDA ARTIRMIŞ OLUYOR
(4) Kur korumalı mevduat hesabı döviz mevduatları dışında TL mevduatlara da uygulandığı için TL mevduatı da bir anlamda dövize endeksleyerek döviz mevduatını artırmış oluyor. Böylece döviz mevduatını azaltmayı öngörerek yola çıkan kur korumalı mevduat uygulaması sonuçta tam tersine döviz mevduatını artırmış oluyor."
'YABANCI PARA OLARAK GÖRÜLMELİ'
Kur korumalı mevduatın bir çeşit yabancı paraya endeksleme uygulaması altında olduğu için "yabancı para olarak kabul edilmesi" gerektiğini belirten Eğilmez, Türkiye’deki dolarizasyon eğiliminin grafiğini paylaşarak yazısına şu uyarıyla son verdi:
"Grafikten açıkça görülebileceği gibi dolarizasyon yükselmeye devam ediyor ve 27 Mayıs itibarıyla yüzde 71,8'e ulaşarak rekor kırmış bulunuyor.
Kur korumalı mevduat uygulaması, dolarizasyonu azaltmak bir yana artırmış, yanı sıra bütçeye gereksiz yükler yüklemiş ve gelir dağılımını daha da bozmuş bir uygulama olarak tarihe geçecek gibi görünüyor.
Türkiye'nin, son bir yıldaki ekonomi politikası uygulamasını şöyle özetlemek mümkün:
'Faizden kaçarken kura yakalanmak.'"