Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "AK Parti'nin kaderiyle ülkenin ve milletin kaderi et ve tırnak gibi birbiriyle iç içe geçmiştir" dedi. AKP İl Başkanları toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
RÖVANŞI OLMAYAN MÜSABAKA: Hiçbir şahsi menfaat hesabı, dar ekip dayanışması bu ilmi misyonun üstüne çıkamaz. Bileğini bükmeye vesayetçilerin, darbecilerin gücü yetmeyen bu partiyi kendi içinden yaralayacak kimseye izin vermeyiz, eyvallah etmeyiz. AK Parti teşkilatlarındaki her bir kardeşimin sorumluluğuna bu gözle bakmasını istiyorum. Girdiğimiz her seçim bizim için rövanşı olmayan bir müsabaka gibidir. Kazanmak dışında ihtimal olmayan bir seçime daha hazırlanıyoruz. Kabinemizle milletimize eser ve hizmet siyasetimizi kesintisiz şekilde sürdürüyoruz.
23 MİLYON ÜYE HEDEFİ: 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşma, her birinin gönlünü kazanma hedefiyle çalışacağız. Hemen ardından da 2023 seçim zaferimizin sembolü olacak 23 milyon üye hedefi ile yolumuza devam edeceğiz. Yani 23 milyon hedefini koyduğumuza göre bu oy aynı zamanda üye üye üye... Bunu yapacağız, seçim öncesi, seçimi kazanacağız. Bu bizim için zor değil. 11 milyon aşkın üyemiz var. Her üyemiz bir üye daha ilave ederse seçimden önce seçimi kazandık demektir. Zor bir konu değil.
SENDE BÖYLE BİR TEŞKİLAT VAR MI?: CHP'nin başındaki zat kadınları yine bize karşı kışkırtarak onları iş hayatında tutmaya çalıştığımızı iddia etmiş. Halbuki AK Parti kadın kollarındaki kardeşlerimiz bir yılda 72 ilimize gittiler. Bay Kemal, niye biliyor musun? Kadınlara verdiğimiz devlet desteklerini iyi anlatın, işlerini kursunlar, istihdama katılsın talimatını yerine getirmek için illerimize gittiler. Sende böyle bir teşkilat var mı? Böyle bir zatın bir de muhafazakar genç kadınlara seslenmesi yok mu? İnsanda azıcık utanma duygusu olsa, bu lafı ağzına bile alamaz. Kadınlarımızın en temel hakkı olan başörtüsü özgürlüğünü ellerinden almak için AYM önünde nöbet tutan birine ahkam kesmek değil, başını eğip yerine oturmaktır. Ama maalesef bunlarda yalan gibi, iftira gibi utanmazlık da diz boyu. Milletimiz inşallah, yürekleri yeter de sokağa çıkacak yüzleri olursa orada bunları hak ettikleri cevabı verecektir.
KILIÇDAROĞLU'NA DA ÇÜRÜK DEDİ: Türkiye üzerinde siyasi ve ekonomik hesabı olan herkes, kalkınma adımlarımızdan rahatsız olan herkes umutlarını 2023 seçimlerine bağladılar. Her yolu deneyenlerin artık sabrı kalmadı. AK Parti'yi tökezleterek ülkeyi büyük ve güçlü Türkiye hedefi rotasından çıkarmak için ellerindeki tüm kozları sahaya sürmeye başladılar. Ülkenin en çürük siyasetçisi Kılıçdaroğlu'ndan bile medet umacak hale geldiler. Bürokrasiden siyasete hayatının hiçbir döneminde kayda değer başarısı olmayan bu zata ülkeyi teslim etme senaryoları kuranların niyetleri milletin hayrına değildir. 6'lı masa diye milletin önüne koydukları yapı, sirk çadırından beter bir yer haline dönüştü. Hadi masanın çevresinde oturanlar belli, altında ve etrafında dolananları ne yapacağız? Açıklamaları bile büyükelçilerin onayına sunulan bir yerden bahsediyor. Böyle bir şey yok diyerek cevap dahi veremiyorlar. Bu kadarla değil, bir de masanın gizli ortaklarından yedikleri ayarlar, bölücü örgütün uzantılarından yedikleri zılgıtlar var. Her gün bir HDP'li çıkıp bunlara posta koyuyor, tehdit ediyor, istikamet gösteriyor, şantaj yapıyor, hiçbirinin gıkı çıkmıyor.
PERİŞAN İTTİFAK: HDP'liler yetmiyor bazen sahneyi Kılıçdaroğlu alıyor. Tepesi atınca 'ya bana katılın, ya önümden çekilin' diyor. Kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Ortaklarından bir diğeri işi mezhep fitnesini alevlendirmeye kadar götürüyor, herkes suspus. Geçmişlerini ve değerlerini inkar pahasına o masada oturanları, milletimizin vicdanına havale ettik. Karşımızda böyle perişan bir yapı, her tarafı döklülen bir ittifak var. Bunlar mı Türkiye'nin güney sınırlarındaki terörle mücadele harekatlarını yönetecek? Terör örgütlerine dünyayı dar edecek? Akdeniz ve Ege'deki çıkarlarımızı savunacak? Savaştaki tarafları bir araya getirip çözümün adresi olacak? Bunlar mı ülkemizi Balkanlardan Kafkaslara dört bir yanımızda kurulan sinsi tuzakların içinden selamete çıkaracak? Bunlar mı dar gelirli vatandaşlarımızı ekonomik sıkıntıdan kurtaracak? Bunlar mı küresel ekonomik krizi ülkemiz için fırsata çevirecek? Bunlar mı istihdamı artıracak, iş aş imkanı temin edecek? Eğitimden sağlığa, sanayiye, tarıma kadar tüm alanlarda yeni kazanımları geçtik, mevcut durumu koruyacak?
ÇÖZECEK OLAN BİZİZ: Bugün insanlarımızın geçim sıkıntısı meselesi olabilir. Bugün insanlarımızın hayat pahalılığı yükü altında zorlandığını biz de tespit ediyoruz, şunu da bilelim ki dünya nasıl bir girdaptan geçiyor... Bunu da göreceksiniz. Bütün bunlar ülkenin, milletin, evlatlarımızın geleceğini tehlikeye atmaya yetecek gerekçeler değildir. Tıpkı geçen 20 yıldaki eser ve hizmetler gibi alacağımız tedbirlerle insanlarımızı geçim sıkıntısından kurtaracak olan da enflasyonu düşürecek olan da 2008'de olduğu gibi, herkesin iş ve aş sahibi olmasını güvenceye alacak olan da biziz.
Fed'İN ATTIĞI ADIMI GÖRDÜNÜZ: Türkiye'nin AK Parti ile Cumhur İttifakı ile bizimle yola devam etmesi için milyonlarca sebep sayabiliriz. Ülkenin bu kifayetsizlere teslimi için de ortaya konabilecek tek bir akıl, mantık, ahlak ürünü sebep bulunamaz. Bu hakikatlerle milletimizin huzuruna çıktığımızda karşımıza dikilenlerin hepsi kağıttan birer kaplan olduğu anlaşılacak. İnsanlık 2,5 yıldır en ciddi ve geniş krizlerinden birini yaşıyor. Koronavirüsle başlayan sıkıntılar derinleşerek devam ediyor. Bu salgın dünyada ekonomideki dengeleri alt üst etti. Her alanda üretim aksadı, tedarik zincirlerinde kırılmalar oldu, küresel ticaret durma noktasına geldi. Gelişmiş ülkeler dahil herkes etkilendi. Fed'in attığı adımı gördünüz, niye acaba, düşünün... Amerika'da böyle bir adımın atılması sıradan bir olay değil. Vakitlice aldığımız tedbirler sayesinde hiçbir vatandaşımızı çaresiz bırakmadık, hastane kapısından çevrilen, ilaç bulamadığı için vefat eden hiçbir insanımız olmadı.
İHRACAT RAKAMLARI: Ekonomik olarak bizden zengin olan ülkelerde rastlanan vahim görüntülerin hiçbiri ülkemizde yaşanmadı. Her kesimden insanımızın yanında olduk. Bu kritik süreçte muhalefetin baskılarına rağmen ekonomide kontak kapatmadığımız gibi üretimi sürdürdük. İhracat, istihdam, sanayi kapasite kullanım oranları, uyguladığımız politikaların doğru olduğunu gösteriyor. Geçen yıl tarihin en yüksek ihracat rakamını aştık. Mayıs itibarıyla 12 aylık ihracatımız 243 milyar doları geride bıraktık. Göreve geldiğimizde 36 milyar dolardı, oradan buraya geldik. Amacımız 500 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmak, ardından bunu ikiye katlamaktır. İhracatla birlikte istihdamda da önemli bir ivme yakaladık. Dünyadaki pek çok ülke istihdam konusunda ciddi sıkıntılar yaşarken biz bu alanda salgın öncesi dönemi de geçerek 30,4 milyon rakamına ulaştık. Turizm de ümit verici. Biz 2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 7,3 oranında büyüme kaydettik. Tarımda açıkladığımız yüksek alım fiyatları, desteklerle çiftçimizin yanında olduğumuzu gösterdik.
KADERİNE TERK ETMEDİK: Salgın günlerinde nasıl vatandaşımızı kaderine terk etmediysek, Korona sonrası dönemde de kimseyi tek başına bırakmıyoruz. Rusya Ukrayna savaşı ile tarihi zirveleri zorlayan; petrol, doğalgaz, emtia fiyatlarının yol açtığı sıkıntılarda vatandaşlarımızın yanındayız. Bu doğrultuda vergi indirimlerinden, hibelere, sübvansiyonlara kadar birçok adım attık. Enflasyonla mücadele kapsamında 154 milyar lira vergi gelirinden vazgeçmiştik. 2022 yılında bu rakam 239 milyar liraya çıkacak. Hayat pahalılığını azaltmak için yaptığımız fedakarlıkları kazanç vesilesi gören tamahkarlara da fırsat vermiyoruz. Vatandaşımızın aşına kan doğrayan bu fırsatçılara göz açtırmayacağız.
ALNIMIZIN AKIYLA ÇIKACAĞIZ: Serbest piyasa ekonomisi kuralları ile uyuşmayan fahiş fiyat artışlarıyla insanımızın rızkına uzanan ellere karşı hukuki düzenlemeleri hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Ülkemizi inşallah şu anki küresel kriz ortamından da alnımızın akıyla çıkartacağız. Büyük ve güçlü Türkiye'nin taşlarını döşemeye devam edeceğiz.
FELAKET TELLALLARI: Mandacı ekonomistler, tetikçi akademisyenler, milletin felaketinden rant devşirmeye çalışan kifayetsiz muhterisler ne derse desin, Türkiye sağlam altyapısı, üretim gücü, nitelikli insan kaynağı ve stratejik konumu ile 21. yüzyılın yükselen yıldızlarından biri olacak. Yeter ki biz bu süreçte umudumuzu kaybetmeyelim, felaket tellallarının ufkumuzu karartmasına izin vermeyelim. Yeter ki milletimizle aramıza kimsenin girmesine izin vermeyelim, çalışmaya devam edelim. Şu an aşılmaz görünen engeller önümüzden kaybolacaktır, bu kutlu davanın sahibi Hakk'tır, Hakk olan davada zafer muhakkaktır.