Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan’ın gündeminde İsrail-Filistin çatışması ile yerel seçimler vardı.
“İsrail vahşetini durdurmak için imkanları seferber ettik” diyen Erdoğan, Gazze'de tarifi imkansız acılar yaşandığını söyledi.
Erdoğan, İsrail ile askeri, ekonomik ve diplomatik ilişkileri kesme çağrılarına yanıt vermezken, Gazze için miting düzenlediklerini hatırlattı.
Erdoğan, mitinge katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile diğer genel başkanlara ve siyasilere teşekkür etti.
“Netanyahu gidicidir”
“Ermenistan, Karabağ savaşıyla dersini aldı; yerine oturdu. Şimdi de İsrail yöneticileri benzer hezeyanları ifade etmeye başladılar. Hiç merak etmesinler bunların da sonu hüsran olacaktır” diyen Erdoğan, İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu’ya seslendi:
“Netanyahu iki tarafına bakan koymuş, basın açıklaması yapıyor. Zannediyor ki o bakanlar beni kurtaracak. O bakanlar bile Netanyahu ile aynı istikamette yürümüyor. Netanyahu gidicidir.”
Erdoğan, batıya yönelik de eleştirilerde bulundu:
“Bütün mesele dünyada haklının yanında yer alacakların duruşudur. Bu konuda maalesef beklenen gelişmeler olmuyor. ABD başta olmak üzere Batı hep birlikte hala maalesef ters yüz olarak bu duruma bakıyor. Fransa önce farklı açıklamalar yapıyor. Daha sonra geri vitese takıyor. Dürüst ol ya. Bir gün öyle bir gün böyle yapma. Biz istiyoruz ki; dimdik dosdoğru ama hiçbir zaman kalkıp da akşam başka sabah başka olmayın. Türkiye gibi olun ya.”
“İsrail bir terör devletidir”
İsrail’in katliamlarına 40 gündür devam ettiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Hastaneleri, okulları kasıtlı olarak hedef alan İsrail, bir şehri içindeki insanlarla beraber topyekun yok etme stratejisi uyguluyor. Bir devlet terörü estiriyor. İsrail bir terör devletidir. Hamas'ı terör örgütü olarak ifade ediyorsun. Hamas, Filistin'de seçimlere girip seçimi kazanan bir parti. Ve seçimi kazandıktan sonra haklarını elinden aldınız. Kim aldı; İsrail ve Amerika birlikte aldılar. Hala benim ülkemde Hamas'ın siyasi bir parti olduğunu anlayamayanlar var.
“Sende atom bombası var biliyoruz, neye sahip olursan ol gidicisin”
“Savaşın da bir ahlakı vardır. Savaş hukukunun ilk kuralı ise çocuklara, kadınlara ve yaşlılara, hastalara dokunmamaktır. Küvözdeki kundaktaki bebekleri katledenler, insanların suyunu, yakıtını keserek ölüme mahkum edenler... Buradan Netanyahu'ya soruyorum; sende atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla ama açıklayamaz. Artık ecelin geliyor. Ey İsrail, sende atom bombası ve nükleer bombası var. Bunları biz biliyoruz. Neye sahip olursan ol gidicisin.
“Karşımızda bir soykırım var. Yüzlerce binlerce avukat bunları Lahey Adalet Divanı'na, soykırım noktasında da bütün adımları atıp gerekli olan duyuruyu yapmanın gayreti içerisinde olacağız. İsrail'in işlediği insanlık suçuna ses çıkarmayan en az o kadar suçludur.”
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun bırakın Gazzeli sivillerin hayatını korumayı teşkilatın kendi çalışanlarına dahi sahip çıkamadığını söyleyen Erdoğan, “İsrailli bakanlar nükleer silaha sahip olduklarını kameralar önünde itiraf ediyor” dedi.
“İsrail katliamlarına bu şekilde devam ederse, terör devleti olduğunu tescil ettirecektir” diyen Erdoğan, “Allah'ın izniyle zafer Filistinlilerin olacaktır. Bizi üzen Gazi Meclisimizin kürsüsünden söylenen sözlerdir. Bazıları işgalcilerle vatanını savunanları bir tutabiliyor. Şu hakikati göremiyorlar; meselenin doğrudan ülkemizin varlığı olduğunu anlamıyorlar. Bu süreçte nasıl bir duruş sergileyeceğiniz önemlidir. Mazlumla zalimi eşitlemek, zalimi aklamak demektir. Hadi CHP'yi anlıyoruz. Bunların bu konuda sicili kabarık. Böyle vicdani bir meselede; Gazzeli direnişçileri Netanyahu ile aynı kefeye koyan diğer siyasetçileri esefle kınıyorum” ifadelerini kullandı.
“Selo'sundan Kavala'sına ne kadar demokrasi düşmanı varsa selam çaktılar”
CHP’ye yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atatürk'ün partisi kimi zaman marjinal örgütlerin kimi zaman da kendi siyasi ikbali için her kılığa giren bukalemun tiplerin oyuncağı haline geldi. Kurultayda buna bir kez daha şahit olduk. Yenilik dediler ancak kurultaylarında Selo'sundan Kavala'sına ne kadar demokrasi düşmanı varsa selam çaktılar. Aktörler değişti, genel başkanlar değişti ama CHP'nin faşist kodları değişmedi” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef alan Erdoğan, şöyle dedi:
“CHP'nin genel başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımı da meçhul. CHP'nin yeni genel başkanının selefi gibi çarkçı olması bizi alakadar etmez. Tüm bunlar CHP'nin iç meselesidir, iç hesaplaşmasıdır.
Kılıçdaroğlu'na: Ofis açmış, orada inşallah mutfağı da unutmamıştır
Bugün recmettikleri genel başkanları ofis açmış. Orada inşallah mutfağı da unutmamıştır. 5-6 ay öncesine kadar yere göğe sığdıramayanlar da bunlardan başkası değildir. Kimin kime ihanet ettiği bizim meselemiz değildir. Cumhurbaşkanı adaylarını günah keçisi ilan etmelerindeki çelişki de bizi ilgilendirmez. Bugün o koltukta oturanın çarkçı olması da bizi alakadar etmez. Ortakları ile kendi aralarında açıklığa kavuşturmaları gereken hususlardır. Bize düşen o hançerleri milletimize saplamalarının önüne geçmektir. Milletimiz tercihi ile buna zaten izin vermedi. Seçimde bunu bir adım daha öteye taşıyacağız.”
Yerel seçimlere dair mesaj veren Erdoğan, “Benim milletim bunlardan çok çekti. İstanbullu, Ankaralı hatta İzmirli de çok çekti. Yeniden buraları sahiplerine verelim. Beceriksiz idareciler yüzünden çürüyen belediyelerimizi kurtaracağız. 31 Mart seçimlerinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlerimizi gerçek sahiplerine teslim edelim” dedi. (Kısa Dalga)