Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO'ya başvuran İsveç'e yönelik veto söylemini yineledi. Erdoğan, "Ucu açık diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz" dedi.
Gölcük'te denizaltıların havuza çekme ve kaynak törenine katılan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
HIZIR REİS HAVUZA ÇEKİLDİ
- Denizaltılarımızı ülkemiz milletimiz ve TSK için hayırlı olmasını diliyorum. Biraz sonra yeni tip denizaltı projemizin ikinci denizaltımızın Hızır Reis'in havuza çekim işlemini gerçekleştireceğiz. 6. denizaltımız Selman Reis'in de ilk kaynağını yapacağız. Yeni tip denizaltılarımız teknik özellikleri itibariyle göz doldurmakta. Su üstünde 1856 ton, dalmış halde 2042 ton ağırlığa sahip denizaltılarımız 300 metreden fazla derine dalabiliyor. 12 hafta boyunca ikmalsiz su altında kalabiliyor. Su altı, su üstü ve kara hedeflerine karşı etkili silahlarla donatılan denizaltılarımız değişik tipte torpido füze atabilme ve mayın dökebilme kabiliyetlerine sahiptir.
- Denizaltılarımıza milli torpidomuz Akyay ile milli gemi savar füzemiz Atmaca'yı entegre ediyoruz. Piri Reis'in bu yıl içinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslimini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Havuz çekim işlemini yaptığımız Hızır Reis denizaltımızın 2022 yılında, Selman Reis'in ise 2027 yılında hizmete girmesini planlıyoruz. Her yıl bir denizaltımızı hizmete alarak 2027 yılına kadar 6 adet yeni tip denizaltımızı donanmamıza kazandırmış olacağız.
- Denizlerdeki gücümüze güç katacak bu denizaltıların inşasında emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. 15-20 yıl öncesine göre hayal dahi edilemeyen bu başarıları önemsiyor ancak yeterli görmüyoruz.
- Yerlilik oranlarımızı en üstü düzeye taşımaya çalışıyoruz. Reis sınıfı denizaltılarda mevcut sistemlerin geliştirilerek kullanılmasına yönelik araştırma geliştirme faaliyetlerine başladık. Yerli ve milli yakıt pili, ana elektrik motoru, batarya ve çeşitli tipte sonarların geliştirilmesine öncelik veriyoruz.
MİLLİ DENİZALTI 5-6 YILA TESLİM EDİLECEK
- Hedefimiz milli denizaltı projemizi hayata geçirmek. Milli dizayn ve ağırlığı milli sistemlerden oluşacak milli denizaltı Milden'le ilgili hazırlılarımız son sürat devam ediyor. Milden'in inşasına inşallah 2025 senesinde Gölcük tersanesinde başlıyoruz. Reis sınıfı 6 denizaltımızın imalat aşamalarında elde ettiğimiz tecrübeleri inşallah milli denizaltımızın üretiminde kullanacağız. Milli denizaltımızı 5-6 sene içerisinde Deniz kuvvetlerimize teslim etmeyi planlıyoruz.
- Feleğin çemberinden geçmiş bir milletiz. Tarihimizin hiçbir döneminde emeksiz, zahmetsiz, bedel ödemeden bir imkana sahip olmadık. Her kazanımımız için çok zorlu mücadeleler yürüttük. İstiklalimize ve istikbalimize yönelik tüm saldırıları canımızla ve kanımızla zafere ulaştırdık.
'DEAŞ İLE MÜCADELE ETTİĞİMİZ DÖNEMLERDE BİLE...'
- Kıbrıs Barış Harekâtı sebebiyle ülkemize yapılan haksız hukuksuz yaptırımları asla unutmadık. Meşru sınır ötesi harekatlarımız nedeniyle hedefe konduk. DEAŞ'la sahada göğüs göğse mücadele ettiğimiz dönemlerde bile akla hale girmeyecek ithamların iftiraların muhatabı olduk.
- DEAŞ'ın sınır illerimizi hedef alan roket saldırıları ve terör eylemleriyle boğuştuğumuz günlerde adeta yangından mal kaçırırcasına ülkemizdeki hava sistemleri sökülüp götürüldü. Bize parasıyla verilmeyen silahlar DEAŞ'la mücadele kılıfı altında eli kanlı terör örgütlerine bedelsiz olarak on binlerce tırla aktarıldı.
- FETÖ'cü alçaklar komşularımızdan başlayarak bir çok Avrupa ülkesi tarafından korundu, kollandı himaye edildi.
- Bugün Ukrayna'daki başarılarıyla adına şarkılar bestelenen silahlı insansız hava araçlarımız, Karabağ savaşında masumları katleden ölüm makinaları olarak yaftalandı. Bugün Türkiye'nin NATO'nun güvenliğine yaptığı katkılarından övgüyle bahsedenler daha düne kadar Libya'da ve Suriye'de attığımız adımlar dolayısıyla ülkemizi acımasızca eleştiriyorlar. Türkiye ne savunma ihtiyaçlarının giderilmesinde, ne meşru sınır ötesi harekatlarında ne de 40 yıllık terörle mücadelesinde müttefiklerinden beklediği desteği gördü.
'NE BİZE NE NATOYA HAYRI DOKUNUR'
- Ülkemiz çoğu zaman gizli açık yaptırımlara, ambargolara, tehdit baskı ve şantajlara maruz bırakılmıştır. Çifte standart bu süreçte çok iyi bildiğimiz sık sık tecrübe ettiğimiz, iliklerimize kadar yaşadığımızı muhataplarımızın da her fırsatta yüzüne vurduğumuz bir vaka olmuştur.
* NATO'da ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası kuruluşlarda oynadığımız hayati rol apaçık ortadayken, kimi müttefiklerimizle hala yaptırımların kaldırılmasını konuşuyor, özellikle İsveç'in şu anda bize karşı yaptırım uygulamasını hiçbir şekilde bir kenara koyamayız. Bunların makul bir izahı yoktur. İttifak dayanışmasının en üst düzeyde tutulması gereken bir dönemde ipe un serme politikasından vazgeçilmeli; terörle mücadelede destek ve yaptırımlar başta olmak üzere, Türkiye'nin haklı beklentileri karşılanmalıdır.
- NATO için bedel ödeyen bir ülke olarak, milli güvenliğimize dair hususlarda; ucu açık diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetinin gözetilmediği bir genişleme politikasının ne bize ne NATO'ya hayrının dokunmayacağına inanıyoruz. (Kısa Dalga)