Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray'da gerçekleştirilen Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda açıklamalarda bulundu.
Günümüzde en çok tartışılan konuların başında insan haklarının geldiğini söyleyen Erdoğan, “Suriye'den Filistin'e, Yemen'den Arakan'a kadar dünyanın birçok yerinde insan haklarını hiçe sayan ağır ihlallerin yenileri geliyor. Covid-19 salgını, mülteci meselesi bu acı gerçeğin en çarpıcı örnekleri olarak görülüyor. Göçmenlere yönelik nefret suçları görmezden geliniyor, yok sayılıyor. Gelişmiş diye ifade edilen ülkelerin salgın döneminde kendilerini korumak adına sergiledikleri bencilliklerini bugün utançla hatırlıyoruz” dedi.
Bazı medya kuruluşları ve siyasetçilerin söylemiyle nefret iklimini körüklediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milyonlarca Müslümanın ifade özgürlüğünün elinden alındığını, inançlarının tehdit kaynağı olarak görüldüğünü kaydetti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Göçmenlere ya da yabancılara yönelik nefret suçları ya görmezden geliniyor ya da örtbas ediliyor. Kendi güvenlik ve refahları dışında hiçbir şeyi önemseyenlerin çifte standartları artık örtülemeyecek hale gelmiştir.
“Benzer bir durum doğrudan insanımızın hayatına kıymış, terör eyleminde bulunmuş teröristler için de geçerlidir. Bugün NATO'da veya BM çatısı altında beraber olduğumuz bazı ülkeler, haydutların sığınağı haline dönüşmüştür. Terör suçlularının hesap vermesi hususunda maalesef hiçbir çaba harcanmıyor. FETÖ elebaşı ABD'den örgütünü yönetmeye devam edebiliyor. PKK militanları Avrupa'nın göbeğinde protesto düzenleyip vatandaşlarımıza saldırabiliyor. Paris'te yaşanan hadiseler bunun en son örneğini teşkil etmiştir. Bu olayların terörle mücadelede yeni bir dönemi başlatmasını ümit ediyorum.
“550 bin sığınmacı Suriye'ye geri döndü”
550 bin Suriyeli sığınmacının ülkelerine döndüğü bilgisini veren Erdoğan, “Türkiye, Rusya ve Suriye olarak bir süredir yürüttüğümüz diplomatik temaslar meyvesini verdikçe bu sayılar daha da artacaktır. Biz kardeşlik, komşuluk ve insanlık görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Anayasa değişiklik teklifi
Erdoğan, Meclis’e sunulan anayasa değişiklik teklifiyle ilgili ise şunları söyledi:
“Sessiz devrimlerle her kesimden vatandaşımızın insan haklarıyla ilgili taleplerini yerine getirdik. Kadınlarımızın başörtüsü ve aile kurumuyla ilgili anayasa teklifini Meclis'e sunduk. Afganistan'da son dönemdeki özellikle başörtülü kızları üniversitelerde, okullarda okutulmasının engellenmesi anlayışını biz gayri islami buluyoruz. Bizim dinimizde böyle bir şey yok. Bu kızlar buralarda eğitim öğretimini almalıdır. İslam böyle bir şeyi kabul etmiyor. Gerek dışişleri bakanlığımı gerekle bizler bu işin takipçisiyiz. Hak ve özgürlükleri genişletme irademizim sembolü olan bu düzenlemeyle acı hatıralarımızın olduğu kılık kıyafet meselesini kesin ve kalıcı bir çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz. Türk demokrasisinin olgunluk seviyesini gösterecek bu önemli teklif konusunda Meclisimizin gerekli adımı atacağına yürekten inanıyorum. Şayet meclisimiz üzerine düşeni yerine getirmezse elbette son sözü milli irade söyleyecek, son kararı milletimizin bizatihi kendisi verecektir. Hangi siyasi partiden olursa olsun hiçbir milletvekilimizin sorumluluktan kaçarak böyle ağır bir vebalin altına girmeyeceğini düşünüyorum. Türkiye yüzyılının demokrasi ve kalkınmada eksikliklerini tamamlayarak çok daha mühim hedeflere yönelmiş olarak güçlü başlangıç yapmakta kararlıyız.” (Kısa Dalga)