Erdoğan: "Yerleşim yerlerindeki yangınların sorumluluğu büyükşehir belediyelerine ait"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, orman yangınlarına ilişkin, “Yerleşim yerlerindeki yangınların sorumluluğu büyükşehir belediyelerine aittir. Antalya Büyükşehir Belediyesi birinci derecede sorumludur. Muğla, İzmir ve Aydın'da belediyeler birinci derecede sorumludur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, orman yangınlarına ilişkin, “Yerleşim yerlerindeki yangınların sorumluluğu büyükşehir belediyelerine aittir. Antalya Büyükşehir Belediyesi birinci derecede sorumludur. Muğla, İzmir ve Aydın'da belediyeler birinci derecede sorumludur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber, A TV ortak yayınında gündemi değerlendirdi. Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:

“8 GÜN İÇİNDE 187 YANGIN ÇIKTI, 187 YANGINDAN 15'İ DEVAM EDİYOR”

"Yangında sekizinci gün. Tüm şiddetiyle devam ediyor. Yangında otellerde kalanlar var. Tahliye çalışmalarını gerçekleştirdik. Denizden ve karadan tahliye çalışmalarını yaptık. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de orman yangınlarında büyük artış yaşandı. Burada siyasete yer olmamalı. Düşünün ki, 8 gün içinde 187 yangın çıktı. 187 yangından 15'i devam ediyor. Bunların çoğu kontrol altında. Örneğin şu anda ülkemizin önemli iş adamlarının sahip olduğu termik santral yanma tehdidiyle karşı karşıya. Helikopterler ve uçaklar söndürme çalışması yaptı. Şu anda 3 bakanımız oradalar. Aşırı rüzgar olmasa söndürmek kolay olacak. Söndürürken bir taraftan da rüzgar tehdidiyle karşı karşıyasınız. Ama biz sadece bunlarla mücadele etmiyoruz. Muhalefet sizinle beraber ayrı bir mücadelenin içinde. 'Burada niye uçak ve helikopter yok' gibi yalan terörü estiriyorlar. 16 uçak var. Bugün gelenlerle 20'ye çıktı. 56 helikopter var.

“YERLEŞİM YERLERİNDEKİ YANGINLARIN SORUMLULUĞU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE AİTTİR”

Devlet olarak bizim görevimiz nedir? Devlet olarak görevimiz, tarım, orman ve hayvancılık, bütün bu ormanların bakımı, ıslahı; yangınların söndürülmesi birinci sorumluluğumuz. Yerleşim yerlerindeki yangınların sorumluluğu ise büyükşehir belediyelerine aittir. Antalya Büyükşehir Belediyesi birinci derecede sorumludur. Muğla, İzmir ve Aydın'da belediyelerin birinci derecede sorumludur. Bunlar 'Hayır bizim sorumluluğumuz yok' diyemezler. Açsınlar yerel yönetimlerle ilgili yasayı iyice incelesinler. Şu an ne yapıyorlar? Biz orman yangınlarıyla mücadelemizi sürdürüyoruz. 8 şehidimiz var. 2002'de su ikmal aracı hiç yoktu. 2021'de 2081 adet su ikmal aracı var. İlk müdahale aracı 2002'de yok. 2021'de 2170 adet var. 2002'de 14 adet 21 ton kapasiteli uçak var. 2021'de 682 adet bu noktada iş makinesi var. Bütün bunlarla beraber yangınla mücadeleyi sürdürüyoruz. Bugün dünya adeta yangın tehdidi altında. ABD, Rusya yanıyor. Kanada yanıyor. Kimse kalkıpta Rusya niye yanıyor? demiyor. Diyemez. Rusya'da yangın varken, Putin bize o halde 3 tane uçak, 4 helikopter gönderdi.

“50 BİN LİRALIK DA EVİN İÇİNİ DONATMAK İÇİN DESTEK VERECEĞİZ”

Öncelikle az önce Elazığ'ı gördünüz. Onun öncesinde Van var. Birçok depremle karşı karşıya kaldık. Bütün yıkılan yerleri sıfırladık. TOKİ ile yepyeni konutlar yaptık, vatandaşlarımıza verdik. Son 19 yılda afetlerle mücadelede profesyonel yaklaşım sergiledik. Yangın ortamında bile 'Başkanımıza güveniyoruz' diyorlar. Bu depremden sele birçok hadisede tecrübe ettik. Bu tecrübe neticesinde afet bölgesindeki birçok çalışmayı hızlı şekilde yürütebiliyoruz. Bir yandan da hasar tespit çalışmalarını sürdürüyoruz. Zaman kaybımız yok. Biz şunu da yapıyoruz; hemen evini bul, eve yerleş. Kiranı da biz ödeyeceğiz. 50 bin liralık da evin içini donatmak için destek vereceğiz. Muhalefetin bundan haberi var mı? Ben gerekli talimatları verdim. Evin içini hemen donatacaksınız. Ayni de olur nakdi de. Vatandaş bunu gördüğünde bile 'Evim yandı gitti ama devlet benim yanımda yerimi aldı' der.

“TÜRKİYE'DE MUHALEFETİN TERÖRÜ ESİYOR”

Bizim bir talihsizliğimiz var. Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Türkiye'de muhalefetin terörü esiyor. Bunu bir kenara koymak mümkün değil. ABD, Rusya ve Kanada'da bu kadar yer yanar; ama böyle bir şey olmaz. Onlar iktidarın yanında yer alır. Bizde bu yok. Biz şu anda iktidarız. Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bizim YAŞ toplantımız vardı. Dışişleri ve İçişleri Bakanımıza siz gelmeyin dedim. Bu arkadaşlarım 8 gündür tamamen bölgedeler. Orada yattılar, orada kalktılar. Biz dertliyiz, bizim bir derdimiz var. Bu yerler yanıyorsa, bizim ciğerimiz de yanıyor. Elimizden geleni yapacağız. 19 yılda belli bir tecrübe edindik. Bizden öncekilerden edindiğimiz tecrübeler de var. Dolayısıyla dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu konuyla ilgili dünyada neler oluyor bitiyor yakından takip ediyoruz. Siyasetin içinde 40 yıl sadece benim tecrübem var. Arkadaşlarımın arasında nice yetişmiş kişiler var. Hep beraber ortaya bir çalışma koyuyoruz. Orman yangınları, covid-19 gibi bir tehdittir. Hatta terördür. Daha yeni yalan terörü dedim. Kim yapıyor bunu? Muhalefet... Dürüst ve samimi olsunlar.

“KÜLTÜR VE TURİZM BAKANIMIZA BÖYLE BİR YETKİ VERMEDİM”

Hayvanları zarar gören vatandaşlarımızın ödemelerini yapacağız. Küçükbaş ise küçükbaş, büyükbaş ise büyükbaş... Manavgat'ın köylerine gittik. 'Hiç üzülmeyin. Nasıl ki traktörler sahiplerine gelecekse, sizin hayvanlarınız da size gelecek.' dedim. Öncelikle Bay Kemal'e vereceğim tek cümlelik bir cevap var; Ben Kültür ve Turizm Bakanımıza böyle bir yetki vermedim. Ne başbakanlık döneminde böyle bir yetki verdim, ne de Cumhurbaşkanlığım döneminde şimdiki Kültür Bakanıma verdim. Ben dikey mimariye karşı olduğumu söyleyen bir insanım. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. İspat etsin, söylesin. Buradaki belediyeler CHP'li belediyeler. CHP'li belediyeler olarak; burada imar planlamalarını yaparken, ormandan yerler vermek suretiyle buralarda inşaatlar yapılmışsa sorumlusu sensin. Bu konuyla ilgili olarak da AK Parti olarak her türlü müdahaleye varız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak da Marmaris'te Bodrum'da birçok yerleri yıktık. Bay Kemal, senin yıkılan yerlerden haberin yok mu? 19 yıl içerisinde 5 milyon 400 bin ağaç diktik. Hala da dikmeye devam ediyoruz. Bu yanan yerler; böyle kalmayacak. Hemen anında dikeceğiz. Ağaç dikimine teşvik ediyoruz. Bazen okuldaki çocuklarımızla seferberlik ilan ediyoruz, fidan dikiyoruz.

“TUTUKLANANLARIN AİLESİNDE PKK İLE İLTİSAKLILARIN DA OLDUĞUNU TESPİT ETTİK”

Bu endişeyi en başından beri taşıdık. Bunun altından bir şeyler çıktı. Tutuklananların ailesinde PKK ile iltisaklıların da olduğunu tespit ettik. Bütün polis teşkilatımız, istihbaratımız bunun incelemelerini yapıyor. Bizim ciğerlerimiz yanıyor. Ciğerimizi yakanların ciğerini yakacağız. Burada canlılar yandı. Ortada bir cinayet var. Bir taraftan telefat var, bir de o ormanlar özellikle arılarımızın en çok üretim yaptığı ormanlar. Marmaris bu konuda meşhurdur. Bunları bir kenara koymamız mümkün değil. Yangınlar ilgili her türlü ihbar, belge ve bilgi jandarma ve istihbaratımız tarafından etraflıca inceleniyor. Devam eden soruşturmaların neticelerini kamuoyu ile paylaşacağız."

 (ANKA)

Gündem Haberleri