Erdoğan'dan Akşener'e 'uyuşturucu' yanıtı: Sen Erdoğan'ın suluyla kuruyla işi olup olmadığını iyi bilirsin

İYİ Parti lideri Akşener'in “Süleyman Soylu'nun dediğine göre Ak Parti iktidarı, 15 Temmuz 2016'ya kadar uyuşturucuyla mücadele etmemiş" sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan "Sen Erdoğan'ın suluyla kuruyla işi olup olmadığını iyi bilirsin" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “Bak Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Süleyman Soylu’nun dediğine göre AK Parti iktidarı, 15 Temmuz 2016’ya kadar uyuşturucuyla mücadele etmemiş. Bu iddia karşısındaki cevabını milletçe, merakla bekliyoruz” açıklamasına yanıt verdi.

Erdoğan, “Hanımefendi önce şunu bileceksin. Bir defa bizim iktidarımızda ne sulu ne kuru, uyuşturucuya yer yoktur. Sen Tayyip Erdoğan’ın suluyla, kuruyla alakası olup olmadığını iyi bilirsin” dedi.

ERDOAĞAN: ALANDA 70 BİN KİŞİ VAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; bugün Kocaeli’de TOKİ konutları, KYK yurtları, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yatırımları ve fabrikaları ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katıldı.

Milli İrade Meydanı’ndaki törende konuşan Erdoğan, alanda 70 bin kişinin olduğunu söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"KOCAELİLERİN GÖSTERDİĞİ ÖRNEK KARDEŞLİK İKLİMİYLE GURUR DUYUYORUZ"

"İnşa ettiğimiz ve Marmara’nın etrafını çepeçevre saran otoyollarla, köprülerle, havalimanlarıyla, limanlarla, bölünmüş yollarla, toplu konut projeleriyle, sanayi ve teknoloji bölgeleriyle ülkemizin geleceği burada şekilleniyor. Kocaeli, tüm bu yatırımların merkezinde yer alarak üretimde ve istihdamda destan üstüne destan yazıyor. Sanayi ve ticaret yoğunluğu yanında yeşilinin ve denizinin doğal güzellikleriyle de iç turizmde önemi olan Kocaeli, bu alanda da kendini hızla geliştiriyor. Görüldüğü gibi bu şehrin imkânlarını ve güzelliklerini anlatmakla bitiremiyoruz. Tabii Kocaeli’nin en büyük zenginliği şu insanıdır. Ülkemizin dört bir yanından gelmiş olsa da aynı ezanın, aynı bayrağın, aynı ortak gelecek hayalini etrafında kenetlenmiş. Kocaelililerin gösterdiği örnek kardeşlik iklimiyle gurur duyuyoruz.

"DİYORLAR Kİ, EKONOMİDE BİZE DAYATILAN REÇETELERE UYMAZSANIZ BAŞINIZA TAŞ YAĞAR"

Eskiler derler, ‘Önce yoldaş, sonra yol.’ Biz milletimizle yoldaş olduğumuz için hizmet yolundan, eser yolundan asla şaşmadık. Kendilerine milleti değil de vesayeti, darbecileri, teröristleri, şu veya bu emperyalist güçleri yoldaş kılanlar ise kesinlikle milletimizle aynı kıbleye yönelmemiş, aynı istikamete bakmamış, aynı duyguları paylaşmamış mankurtlardır. Dikkat ederseniz attığımız her adımda siyasetçisinden sözde aydınına pek çok kesimden serzenişler istiyorum. Mesela diyorlar ki, 'Suriye’de şu ülkeye rağmen adımlar atarsanız başımıza şu felaketler gelir.' Mesela diyorlar ki, 'Akdeniz’de şu ülkeye rağmen anlaşmalar yaparsanız başımıza şöyle çoraplar örülür. Mesela diyorlar ki, 'Kafkasya’da güç dengelerine dikkat etmeden destekler verirseniz başımız çok ağrır.' Mesela diyorlar ki, 'Ekonomide bize dayatılan reçetelere uymazsanız başımıza taş yağar.' Ülkenin ve milletin menfaatine her konuda birileri, vekalet ettikleri kimlerse onlar adına benzer örtülü tehditleri dile getiriyorlar.

"SABOTAJLARA RAĞMEN DURAKSAMADIK"

Binlerce yıllık devlet geleneğimizden ve Anadolu’daki bin yıllık varlığımızdan aldığımız ilhamla ayağımızdaki prangaları birer birer kırarak ellerimizdeki zincirleri halka halka çözerek, sırtımızdaki kamburları dirhem dirhem atarak, milletimizle gönül bağımızı düğüm düğüm tahkim ederek büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına başladık. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız, asırlık demokrasi ve kalkınma altyapısının üzerinde kendi hedeflerimize kilitlendik. Nice sabotajlara, nice tuzaklara, nice sinsi oyunlara rağmen bu yoldan dönmedik, sapmadık, duraksamadık.

"TAYYİP ERDOĞAN’IN SULUYLA, KURUYLA ALAKASI YOKTUR"

Bir yere geleceğim. Burada bunu söylemek istemezdim. Malûm bir ana muhalefet var. Bir de onun yanında yavru muhalefet. Bunlardan yavru muhalefetten bir tanesi, aynı zamanda Kocaeli milletvekili. Hiç değinmek istemezdim fakat geçenlerde bir açıklaması oldu. Fazla uzak değil. Yani 20 yıllık iktidarımızda uyuşturucuyla mücadelede biz gerekeni yapmamışız. Hanımefendi önce şunu bileceksin. Bir defa bizim iktidarımızda ne sulu ne kuru uyuşturucuya yer yoktur. Sen Tayyip Erdoğan’ı bu noktada iyi bilirsin. Tayyip Erdoğan’ın suluyla, kuruyla alakası olup olmadığını iyi bilirsin. Ya nasıl oluyor da sen bunu konuşuyorsun? Yok captagonlar, yok şunlar, yok bunlar. Bunların hepsiyle biz gerekli mücadeleyi verdik, veriyoruz ve vereceğiz.

"SEN KİMLERLE YOL YÜRÜDÜĞÜNÜN FARKINDA MISIN"

Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanımızın verdiği mücadele, şahsımın, bakanlarımızın, kabinemizin verdiği mücadele hepimiz için bilinen bir gerçektir. Sen önce kendi kadronun içerisinde ve ana muhalefetin içinde sulu kuru, bu uyuşturucuları alanları düşün. Sen kimlerle beraber yol yürüdüğünün farkında mısın? Dolayısıyla önce haddini bileceksin. Önce bir defa AK Parti iktidarının bu noktada sulu kuru uyuşturucuyla mücadelesini inkâr etmeyeceksin. Bunu iyi bileceksin. Bizim kitabımızda uyuşturucuya yer yoktur ve mücadelemizi de sonuna kadar verdik, veriyoruz ve vereceğiz. Hanımefendi, sen önce kendi çatının altındakileri düşün, onlarla beraber nasıl yol yürüdüğünü düşün. Bizim bu noktada mücadelemiz nettir, kesindir ve bu mücadeleyi, uyuşturucuyla olan mücadelemizi kimse inkâr edemez.

"TÜRKİYE SİYASİ, DİPLOMATİK EN GÜÇLÜ DÖNEMİNİ YAŞIYOR"

Türkiye’nin gelişmesinden, kalkınmasından, büyümesinden rahatsızlık duyan iç ve dış çevrelerin hepsi de şimdi ümitlerini 2023’e bağlamışlar. Son dönemde küresel ekonomik krizin ülkemize olan yansımalarının yol açtığı sıkıntılardan cesaret aldık. Ekonomideki toparlanma gecikirse milletimizi bu kutlu yürüyüşten vazgeçireceklerini sanıyorlar. Türkiye’nin siyasi, askeri, diplomatik olarak en güçlü dönemini yaşadığı bir süreçten geçtiğimiz için başka bir sermayeleri de zaten yok. Sırtlarını sıvazlayan büyükelçiler, farklı kimliklerle etraflarına doluşturdukları beşinci kol elemanları, FETÖ’sünden PKK’sına tüm terör örgütlerinin uzantıları, kifayetsiz ve kimliksiz siyaset tüccarları velhasıl Türkiye’nin ve bu kardeşinizin tüm düşmanları bunlara gaz verdikçe coşuyorlar.

"CURCUNA MASASI BİRKAÇ ADAY ÇIKARABİLECEK KAPASİTEDE"

Gençler, ben de size aşığım ve bizim aşkımız birilerininkine benzemez. Biz farklıyız ve bu aşkımızı da kimse gölgeleyemez. Gerçi kendi aralarında anlaşıp bir Cumhurbaşkanı adayı çıkartamadılar ama olsun. Masada 6 kişi var. Masanın altında da bir tane. Bu ne demektir? Toplam 7. Her kafadan bir sesin çıktığı bu curcuna masası bir değil, birkaç aday çıkartabilecek kapasitede. Seçim tarihine kadar hiç değilse bu kadarını becerirler herhalde. Şaka bir yana, bu en kritik döneminde Türkiye’nin önünü kesmek için gösterilen bir o kadar da trajikomik gayretleri herkes gibi biz de izliyoruz. Allah kimin hangi niyete sahip olduğunu, kimin kiminle yürüdüğünü biliyor.

"2023’TEN DE ZAFERLE ÇIKACAĞIZ"

Onlar ne yaparsa yapsınlar. Biz bu tezgahla ilk defa karşılaşmıyoruz. İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı seçildiğim günden itibaren kendimizi bitip tükenmek bilmeyen bir mücadelenin içinde bulduk. Ne dediler? Muhtar bile olamaz. Bu manşetleri attılar. Sevinç çığlıkları attıkları bir noktadan çıktık. Ülkenin önce başbakanlık görevine geldik. Ardından ülkemizin doğrudan halkın oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. Yetmedi, üstüne bir de yönetim sistemini değiştirip tekrar cumhurbaşkanı seçildi. Bütün bu mücadeleyi milletimiz için verdik. Milletimizle birlikte verdik. 2023’ten de zaferle çıkacağız. Ne vesayetin ayak oyunları, ne terör örgütlerinin kanlı provokasyonları, ne darbe girişimleri, ne de ekonomik tetikçilerin ahlaksız şantajları; milli iradenin gücünün üstüne çıkamadı.

"DEĞİŞİMİ 2023’TE SANDIKTA GERÇEKLEŞTİRME PLANLARINI AÇIKÇA ANLATTILAR"

Onlar husumetin çıtasını yükselttikçe biz de mücadelenin çıtasını yükselttik. Onlar bunun için kullandıkları kaynakları artırdıkça biz kendi potansiyelimizi daha çok kullandık. Yoğun bir şekilde tüm bu tezgahlar gizli saklı kuruluyor. Diplomatik kılıflar altında sergileniyor. Sonra giderek pervasızlaştılar. Ülkemizi mahvetmek, yönetimi değiştirme niyetlerini açıkça ifade etmeye başladılar. Hatırlarsak 2018’de ekonomimize kur, faiz, enflasyon şer üçgeninde yapılan büyük saldırı böyle başlamıştı. Yine hatırlarsanız ülkenin yönetiminde darbeyle ve ekonomiyle başaramadıkları değişimi 2023’te sandıkta gerçekleştirme planlarını yine böyle açıkça anlatmışlardır.

"YARIM ASIRLIK HAYALLERİMİZİN SUYA DÜŞMESİNE SEBEBİYET VERECEKTİR"

Batı'da siyasetçisinden medyasına kadar her kesimde ülkemizle ilgili demokrasiyle, hakkaniyetle, nezaketle bağdaşmayan o kadar görüş ifade ediliyor ki, takip etmekten ve cevap vermekten biz yorulduk. Bir diğer sıkıntı da Batı'da güçlü siyasi kadroların kalmamış olmasıdır. Siyaseti düşüren kalibresiz tipler yüzünden Batı da her alanda hızla irtifa kaybediyor. Salgından savaşa, enerji ve gıda fiyatlarındaki yükselişten tedarik zincirlerindeki kırılmaya kadar her kriz, Batı'nın güvenlik ve refah düzeninde delikler açıyor. Böylesine kritik bir dönemde Türkiye’nin de aynı akıbetle tüccar olmasını özellikle istiyorlar. Böyle bir durum sadece son 20 yıldaki birikimlerimizin heba olmasına değil, bunun yanında asırlık hayallerimizin de suya düşmesine sebebiyet verecektir.

"SANDIĞA GİDERKEN ADAYLARA 'HANGİSİ SORUNLARI ÇÖZEBİLİR’ GÖZÜYLE BAKIN"

Burada 85 milyon vatandaşımın her birine sesleniyorum. Seçim tarihi olan 2023 Haziran’ı gelip çattığında sandık başına giderken lütfen karşınıza çıkan adaylara şu gözle bir bakın. Bu isimlerden hangisi ülkenin başına gelen sorunları çözebilir, bu isimlerden hangisi ülkeyi bölgesel ve küresel mücadelelerden başarıyla çıkartabilir, bu isimlerden hangisi evlatlarımıza daha iyi bir Türkiye ve gelecek bırakmamızı sağlayabilir? Akıl, vicdan, izan sahibi her bir vatandaşımdan önce bu soruları cevaplayıp verdiği cevaplara göre tercihini en doğru şekilde yapmasını istiyorum.” (ANKA)

Politika Haberleri