Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Sözcü TV'de soruları yanıtladı.
Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Baş, 'Ünlüler partisi oldu' eleştirilerini yanıtlayan Baş, partisinin son oy oranını açıkladı.
Baş'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Kamuoyunda ‘ünlüler’ diye tırnak içinde gözüküyor TİP’in adayları. Bizi mesela heyecanlandıran şey şu: İstanbul’da bir belediye işçisi arkadaşımız 1. bölge 2. sıra adayımız. Bir İGDAŞ işçisi arkadaşımız. TİP o bölgede 200 bin oy aldığında milletvekili olacak. Bizim en güçlü olduğumuz bölgelerden bir tanesi yine. Türkiye’de yıllardır gerçekleşmeyen bir şey. İşyerinden 3 gün önce seçim çalışmaları için izin aldı. Düşünsenize bu işçi arkadaşımız çıkacak ve bu işçinin olduğu bir mecliste herhangi bir işçinin sendikalaşma mücadelesi nedeniyle işten atılması mümkün olabilir mi?”
"(Seçime girerek Muharrem İnce’den farklı bir şey yaptığınızı düşünüyor musunuz?)
Hiç alakası yok. “Önümüzdeki seçimlerde temel görevimiz ülkemizi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen bu ucube sistemden kurtarmak, tek adam rejimine son vermektir. Bunun için ikinci turda oy verebileceğimiz adaya ilk turda neden oy vermeyelim?” cümlesini ilk kuran siyasi parti TİP’tir. Bunu 3,5 yıl önce TİP ifade etti. Bu bir kurtuluş mücadelesidir.
TİP bir iddia ortaya koyuyor ortaya. TİP’in en güçlü olduğu yerlerden bir tanesi Ankara 1. Bölge. Biz orada seçime girmiyoruz. Neden orada seçime girmiyoruz, girsek seçimi kazanırız ama biz kazandığımızda örneğin HDP’nin geçmiş dönem kazandığı vekillik kaybedilebilir. Muhalefet 1 milletvekili kaybettirebilirdik. Sadece TİP kazansın diye bakmıyoruz bu seçime. “Gerek yok” dedik.
Bu seçimde bir, kurtuluş mücadelesi vereceğiz. İki, cumhuriyetin ikinci asrında ülkemizin bir daha tarikatların, cemaatlerin ve onların siyasal temsilcilerin egemenliği altına girmemesi için yeniden kuruluşa ihtiyacımız var.
'Neden seçime girdiniz diyenler şimdi keşke bizim bölgemizde de olsanız diyor'
Listeler açıklandığı gün itibarıyla “TİP neden bu seçime giriyor” sorusuna bir yanıt verilmiş oldu. Biz dönük tek eleştiri şudur; “Neden şurada, burada girmediniz” oluyor. 1 hafta önce “Seçime girdiğinizde zarar vereceksiniz” diye düşünen yurttaşların pek çoğu “Keşke benim yaşadığım yerde de seçime girseydiniz TİP’e oy verseydim” diyor.
En sonunda CHP’nin olduğu bir ittifak bu. Sağdan başlıyoruz sola gelmeden bitiyor. Bu ittifakla bizim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden kurtuluş konusunda bir ortaklığımız var. Buna ilişkin de bir tartışmamız yok. Sonrasında kurulacak yeni Türkiye’ye dair neredeyse hiçbir konuda aynı düşünüyoruz.
Laiklik demek ayıp bir şey sayılır hale geldi bu ülkede. “Endişeli muhafazakârlar var” diye tartışılması teklif edilemeyecek bir fikir var ortada. “Endişeli muhafazakârları tedirgin etmeyelim” diye laiklik lafı edilemez halde geldi. Endişeli muhafazakâr yurttaşlara sesleniyorum, sizin bu ülkede özgürce yaşayabilmenizin güvencesi de laikliktir.
Hesaplaşma konusunda bir adım geri atmayız. Bu memlekette iktidarın 20 yıl boyunca işlediği suçların üzeri kapatılamasın. Birisi bunun hesabını sorsun. Biz buna izin vermeyeceğiz.
Ben “AKP sadece kendisini akıllı sanıyor” diye açıklama yapmıştım. AKP “İttifak olsun seçimlerde” dedi, sistemi getirdi hiç beklemediği bir şey oldu. karşısında Millet İttifakı oluştu. İttifakları parçalamaya çalışan AKP kendisi dört parça olarak seçime giriyor. Kendi aralarında hiçbir konuda anlaşamadılar.
Son araştırmada oyumuz yüzde 2.9 görünüyor
İrfan Değirmenci adaylık başvurusu yapmadı, üyelik başvurusu yaptı. Biz ona adaylık teklif ettik. Mehmet Aslantuğ Kültür Sanat Komisyonumuzun önerdiği bir isim oldu. Kamuoyu Mehmet Aslantuğ’a baktığı zaman güven duyuyor. Vicdan sahibi.
Beyaz yakalı kalmadı, hepsi gri yakalı artık. Beyaz yakalı arkadaşlarımıza daha çok üzülüyorum. Mavi yakalı bir işçi 2 saat mesaiye kaldığında sendikalıysa onu deftere yazıyor. Plazalarda arkadaşlar 14-16 saat çalışıyor 1 lira mesai ücreti almıyorlar çünkü örgütsüzler.
Bu ülkede insanlar hayal kuramaz hale geldiler. Eskiden insanlar dünyayı gezmek, görmek hayalini kuruyorlardı. Şimdi dünyanın başka ülkelerinde köle olma hayali kuruyorlar. AKP döneminin yarattığı Türkiye budur.
AKP iktidara geldiğinde Türkiye’de yaşayan her 100 kişiden 60’ı ev sahibiydi. Bugün her 100 kişiden 45’i ev sahibi. AKP her 100 vatandaştan 15’inin evine çöktü. Bu iktidar size evinizi kaybettiriyor. Bu iktidar sizin ev sahibi olmanızı istemiyor. Bu iktidar sizin ev sahibi olma umuduyla bankalara köle yapmaya çalışıyor.
Biz hesaplaşacağız. İşlenen bütün suçların failleri tarafsız, bağımsız mahkemelerde hesap verecekler." (Kısa Dalga)