Aksoy Araştırma Şirketi tarafından 1 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanan son anket sonuçlarına göre Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 47,3’lük oy oranı ile Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın 5.2 puan önünde görülüyor.
Seçime bir hafta kala tabloyu değerlendiren Aksoy Araştırma Şirketi kurucusu Ertan Aksoy, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtti.
Gazete Duvar’dan Emirhan Durmaz’a konuşan Aksoy, "Özellikle muhalif kesimlerde seçimlerin ilk turda biteceğine ilişkin umut bir hayli yüksek. Esasen bunun altının boş olmadığını ifade etmek gerekir. Öyle ki, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oy bandının yüzde 47-48 dolaylarında seyrettiğini gözlemliyoruz. Bu durum, seçimin kazanılması için gerekli oy olan yüzde 50+1’den 2-3 puan geride olunduğunu gösteriyor ki, bu 2-3 puanlık fark anketlerin hata payı içerisinde olan bir miktardır. Bununla birlikte seçimin son haftasına girerken, sık karşılaştığımız ‘seçmenin güçlü olana meyletme’ eğilimini de göz önüne aldığımızda bahsini ettiğimiz umudun haklı gerekçelerini görüyoruz" dedi.
Yoksul ve emekçi kesimler hala ‘Erdoğan’ diyor
Öte yandan, son haftaya girerken yapılması gerekenin “potansiyel seçmene yönelmekten önce büyük bloku tutmak” olduğunu söyleyen Aksoy, "Yoksul ve emekçi kesimler bakımından ‘Erdoğan’a verilen destek önemli oranda azalıyor’ diyemiyoruz. Bu kesimde ciddi bir oy geçişi olmuyor. Kılıçdaroğlu’nun büyük destek topladığı kesimlerin gençler ve orta-üst sınıfa mensup çalışma çağındaki orta yaş olmak üzere iki ana gruptan oluştuğunu görüyoruz. Dolayısıyla ana odağın bu bloku sabit tutmak olması gerekir” diye konuştu.
Aksoy, kararsız seçmenin arttığına ilişkin bir bulguları olmadığını ifade ederken, “Bu seçimlerde ana etkenin kararsız seçmenlerden ziyade küçük partilerden büyük partilere geçiş olduğunu görüyoruz” dedi.
“Seçmen listeye değil iktidar değişimine bakıyor”
Aksoy, şöyle devam etti: “Seçmenlerin listelere bakıp bakmadığını sorduğumuzda yalnızca %61’inin listelere bakmış olduğunu rapor ettik. Bakmış olan %61’lik kesim içerisinden ise yalnızca %7’lik bir kesim tavrının olumsuz etkilendiğini belirtti. Bu sebeple listelerden ziyade iktidar değişimine odaklanmış bir seçmen profili gözlemlediğimizi söyleyebiliriz.”
“İnce’nin eriyen desteği AKP’ye döndü”
Aksoy, Memleket Partisi lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin HDP seçmeni hariç her kesimden, dört büyük partinin öfkeli seçmeninden oy toplayabildiğini anlattı. “Bu bağlamda AKP’den de oy aldığı doğrudur” diyen Aksoy, bir dönem yüzde 9’lara kadar çıkan İnce’nin oyunun yüzde 5’lere gerilediğini ve yüzde 4’lük kaybın büyük ölçekte AKP’ye geri döndüğünü kaydetti.
Ertan Aksoy, Sinan Oğan’ın ise yüzde 2,5’tan yüzde 5 dolaylarına ilerlediğini ve bu oyların büyük oranda MHP ve İYİ Parti seçmeninden kaydığını aktardı.
Hüda-Par’ın Cumhur İttifakı’na katılımı sonrası doğrudan oy kaybı yaşatmadığını dile getiren Ertan Aksoy, "Bununla birlikte AKP’nin ya da Erdoğan’ın oylarında yükselmeye de yol açmadı. Ancak, Hüda-Par ile ittifakı bir radikalleşme potansiyeli olarak okumak gerekir. Bu bağlamda Hüda-Par, radikalleşmeye karşı mesafeli olan muhafazakâr seçmenin AKP’ye dönme eğilimini kırmıştır" derken, Yeniden Refah Partisi’nin ise firesize yakın bir destek sağlayacağını belirtti.
“HDP/Yeşil Sol’un eli geçtiğimiz dönemlerdeki kadar rahat değil”
Türkiye İşçi Partisi’nin 2 puan civarında oya sahip olduğunu aktaran Ertan Aksoy, “Seçmenin güçlü olana meyletme gibi bir eğiliminden söz etmiştik. Bu bağlamda TİP son düzlükte büyük partilere oy kaptırabilir, bunu göz önünde bulundurmak gerekir” dedi.
Aksoy, HDP/Yeşil Sol’un elinin geçtiğimiz dönemlerdeki kadar rahat olmadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Bunun ise temelde iki nedeni var. Bunlardan ilki barajın 7 puana düşürülmesi sonrasında HDP’ye baraj aşırma amacıyla verilen CHP tabanlı oyların çekilmesidir. İkincisi ise TİP’in aynı havuzdan oy almasıdır.” (Kısa Dalga)