Tüm Etkinlik Sektörü İşveren Sendikası (Etkinlik Sen) Genel Başkanı Ali Koray Özandaç, kendilerinin ancak devlet imkanlarından yararlanarak ayakta kalabileceğini belirtti. Türk lirasının değer kaybına bağlı olarak yaşanan kira artışlarının önlenmesi gerektiğini de belirten Özandaç şunları söyledi:
“PANDEMİDE KAPALI KALINAN 1,5 YILLIK KAYBIN TELAFİSİ MÜMKÜN OLMADI”
"Hizmet ve etkinlik sektörü malumunuz pandemi öncesinde 1,5 yıl kısıtlı hizmetlerle kapalı bir dönem geçirdi. Haziran ayı itibariyle sektörümüz faaliyetine başladı. Lakin sürekli bir kapanma endişesi, kapanma riskiyle faaliyeti sürdürmeye çalıştı. Malum 1,5 senelik kaybın telafisi için büyük gayret gösterdik. Sektörümüzde faaliyet gösteren işletmeler, organizasyon firmaları, düğün salonları, catering firmaları, prodüksiyon firmaları, ajanslar bu 1,5 yıllık bu acı kaybın telafisi için olağanüstü gayret gösterdiler. Tabi bu kaybı tam telafi ettiğimiz söylenemez."
Türk lirasının değer kaybıyla birlikte maliyetlerin daha çok arttığını belirten Özandaç, "Dövizin bugün yaşadığımız bu atağı ile birlikte ekonomik sıkıntılarla birlikte sattığımız ürünlerin yerine karşılığını hizmetin maliyetlerini hesapladığımız maliyetlerin çok daha üstünde mal etmeye başladık biz. Sattığımız malların üzerinde ürünleri teslim etmeye, hizmetleri teslim etmeye başladık. Zor bir zamana girdik. Bunun içinden nasıl çıkacağımızı bilemiyoruz" dedi.
"FİRMALARIN ÇOĞU KAPANDI"
Özandaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Firmaların büyük bölümünün kapandı. Zaten sektörde yüzde 20 civarında bir el değiştirme yaşandı. Yeni sektöre adım atan arkadaşlarda şu anda fiyatla rekabet etmeye çalışıyorlar. Verdikleri fiyatlarında şu anda kar edemeden altında ezilmeye başladılar. Zor bir zaman bizler için. Bilhassa mal sahiplerinin, elektrik firmalarının, doğal gazın, bizim ana giderlerimizin hiçbir şekilde fedakarlıkta bulunulmaması, işte vergi anlamında, SGK anlamında yüklerimizin çokluğu, kira anlamında yüklerimizin çokluğu ve küçük işletmeler olarak küçük KOBİ’ler olarak devlet imkanından da istifade edemiyor olamamamız haliyle bizim sürdürülebilirlik anlamında sıkıntıya girmemizin ana sebepleri."
KÜÇÜK İŞLETMENİN AYLIK ELEKTRİK FATURASI 15 BİN LİRA
Özellikle kira ödemekte sıkıntı yaşadıklarını belirten Özandaç, Türk lirasının değer kaybı ile birlikte tekrar kira artışı ile karşı karşıya kalmaktan duydukları endişeyi belirtti. Böyle bir durumda işletmelerin bir bölümünün daha kapanmak zorunda kalacağını söyleyen Özandaç, "SGK yükümüz, vergi yükümüz, kira yükümüz, elektrik yükümüz çok yüksek. Bunları karşılayabilecek durumda değiliz. Elektrik anlamında biz bir fabrika kadar tüketmiyoruz. Kendi çapımızda tükettiğimiz elektriği de yüksek fiyatlarla tüketiyoruz. Küçük bir işletmenin ayda 15 bin lirayı bulan bir elektrik parasıyla karşı karşıya kalması bizim işlerimizi sürdürebilmemiz açısından büyük sıkıntı" dedi.
"BU SEKTÖR EKONOMİNİN ÖNEMLİ ÇARKI"
Özandaç yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde anlattı:
"Şu anda yurt çapında 350 kadar üyemiz var. Bunların hepsi işletmeler tabi. İşletmelerde ortalama 10'ar personel çalıştığını düşünürsek ve bunlarında her birinin 3-4'er aile ferdi olduğunu düşünürsek 100 binlerce insan buralarda ekmek yiyor. Biz hizmet sektörü olarak büyük bir aileyiz yani. Ekonominin büyük bir çarkı bizimle birlikte dönüyor.”
BASİT BİR DÜĞÜN 15 BİN LİRA
“Ortalama en basit bir düğün 15 bin TL. Haliyle insanımızın da aldığı maaşla, asgari ücretle karşılaştırdığımızda gelirinin en az 4-5 katına tekabül ediyor bu. Bunun da sıkıntısını yaşıyorlar. Bizler bu anlamda çaresizlik içerisindeyiz aslına bakarsanız. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bir takım ödeme alternatifleri sunmaya çalışıyoruz. Sektörümüzde peşin çalışan sektör.”
"Bu kış dönemi etkinlik ve hizmet sektörü açısından zor geçecek. Gelecek yıl Nisan’a kadar bizim işletmelerimiz için bekleme süreci. Bu süreçte de tedirgin insanlara ürün pazarlıyor olmak bizler için zor. Umarım yara almadan işletmelerimiz bunu atlatırlar. Biraz sabırlı olmamız lazım. Gelecek yıl inşallah her şeyin daha iyi olmasını umut ediyoruz. Bu anlamda da devletimizin asgari ücretin üzerindeki vergisel bir takım yüklerin ve mükellefiyetlerin azalmasıyla ilgili bir çalışma yapmasını umut ediyoruz. İnsanların bu yükle daha fazla gemiyi yürütemeyecekleri malum. Bu anlamda sendikamıza çok talep geliyor. Biz de ister istemez kendi üstlerimizde bakanlarımızla, bürokratlarımızla konuşuyoruz. Durumu ifade ediyoruz."
(DAVUT GÜLEÇ/ANKA)