Gülsen Solaker
Türkiye ile ABD arasında F-16 uçağı alımı ve modernizasyonu ile ilgili bir süredir devam eden teknik düzeydeki görüşmelerin dördüncüsü Pazartesi günü Washington'da yapılacak. Toplantı, ABD Temsilciler Meclisi'nde F-16'lar için konulan şartların ardından yapılacak ilk görüşme olması açısından önemli görülürken, ABD Senatosu'nun satışla ilgili tutumunun Ankara için zorlayıcı olabileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
ABD'li Lockheed Martin tarafından üretilen 40 adet F-16 ve 79 adet F-16 modernizasyon kiti almak için ABD ile Ekim 2021'de başlatılan süreç kapsamında şimdiye kadar üç toplantı Türkiye'de gerçekleştirildi. Heyetler arasında, geniş çaplı ve teknik nitelikli toplantıların dördüncüsü ise Pazartesi günü ABD'de düzenlenecek.
Satışla ilgili ABD'deki hava nasıl?
F-16'larla ilgili gelinen durumu ve ABD'deki havayı DW Türkçe'ye değerlendiren Washington Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Soner Çağaptay, Joe Biden yönetiminin satışın gerçekleşmesini kesinlikle istediğini belirterek, geçmiş dönemde bazı durumlarda Türkiye aleyhine fikir beyan eden ABD Savunma Bakanlığı'nın da bu kez satışın arkasında durmasının önemli olduğuna işaret ediyor.
Çağaptay, Türkiye-ABD ilişkilerinin "savunma eksenli yapısına" ve satışın bu ilişkilerin sürmesi açısından önemine dikkat çekerek, "F-35 programının yokluğunda F-16'lar ilişkilerin ilerlemesi açısından bir bağ. Satış gerçekleşmez ise iki ülkeyi bir arada tutan bir nevi bu siyasi tutkalın varlığından bahsetmek zorlaşacak" diyor. Çağaptay'a göre satışı destekleyen ABD yönetimi de bunun farkında ve bakış açısı bu yönde.
Ankara'nın vurguladığı noktalardan biri F-16'ların satışının sadece Türkiye-ABD ilişkileri açısından değil NATO'nun caydırıcılığı için de önemli olduğu. Ukrayna savaşının çıkmasının ardından Türkiye'nin NATO için öneminin yeniden anlaşıldığına yönelik yorumlar yapılmıştı.
Alman Marshall Fonu Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı da Biden yönetiminin ilk başta AKP hükümetine karşı menfi bir tutum içinde olduğunu hatırlatarak, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi ile birlikte Türkiye'nin jeostratejik öneminin hatırlandığını, Rusya'nın Ukrayna işgali ile de artık bu önemin göz ardı edilemez hale geldiğini belirtiyor. Ühlühisarcıklı, ABD yönetiminin bu satışa stratejik açıdan yaklaştığına ve ABD çıkarlarının gereği olarak gördüğünü hatırlatıyor.
Bununla birlikte ABD'de son dönemde önce "anti-AKP ve anti-Erdoğan" olarak başlayan atmosferin yavaş yavaş "anti-Türkiye'ye" doğru evrildiğine ve bunun da kendisini Kongre'de hissettirdiğine işaret eden Ünlühisarcıklı, Kongre'nin konuya yönetimin tersine iç siyasi dinamiklerle yaklaştığını ve oluşan atmosfer ile Türkiye karşıtı lobilerin etkisinin gözlendiğini belirtiyor.
Bu arada İsveç ile Finlandiya'nın NATO üyelikleri ile ilgili müttefiklerin yavaş yavaş tamamladıkları parlamento onay süreci Türkiye'de henüz başlatılmadı.
F-16'lar konusunda Menendez engeli aşılabilir mi?
Ancak ABD yönetiminin desteğine, Ankara'nın da ihtiyatlı iyimserliğine karşılık Biden yönetimi ile Kongre'nin satışla ilgili farklı tutumlar içinde olduğu hatırlatılıyor ve Senato aşamasının zorlayıcı olabileceği belirtiliyor.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez'in Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışına karşı olduğunu pek çok kere belirtmesi büyük engellerden biri olarak görülüyor.
Menendez, geçen ay Atina-Makedon Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada "Ankara'nın davranış ve tutumunu değiştirmesi gerektiğini" söyleyerek, tutum değişikliği beklediği alanları 'Rusya'dan S-400 satın alınması, Yunan adaları üzerinden uçuşlar, Türkiye'nin Rusya ile yakın ilişkileri ve gazetecilerle avukatların hapsedilmesi dahil insan hakları ihlalleri' olarak sıralamıştı.
Soner Çağaptay, Senato aşamasının çok incelikli olduğuna ve tek bir senatörün satışı bloke etmesinin mümkün olduğuna dikkat çekerek, "Menendez pek çok kereler bu satışa karşı olduğunu açıklamış bir isim. Tek başına bu satışı engelleyebilir ve bulunduğumuz nokta da şu anda bu" diyor.
Çağaptay, Biden'ın satışı engellememesi için Menendez'i araması gerektiğini ancak şu anda siyasi açıdan Menendez'e diğer pek çok tasarı ile ilgili ihtiyacı bulunması sebebiyle, Başkan'ın nüfuzunu F-16'lar için kullanacağından şüpheli olduğunu belirtiyor. "Bu nedenle maalesef konu muhtemelen Senato aşamasında tıkanacak görünüyor" diyen Çağaptay, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Senato'daki komitelerin başkanları ara seçimlerle değişebilir. Eğer böyle olursa Cumhuriyetçiler komite başkanlığını alabilir ve Menendez başkanlıktan gidebilir. Ancak böyle olsa bile Menendez komitenin 'kıdemli üyesi' (ranking member) olacak ve yine tek başına satışı veto edebilir."
Çağaptay, son tahlilde "F-16 satışının bir Senato ve Menendez sorunu haline dönüşmesini" beklediğini belirterek, "Ankara'nın bu sorunun etrafından dolanabileceği bir yol şu an için göremiyorum" yorumu yapıyor.
Ünlühisarcıklı da ABD yönetimi ile Kongre'deki yaklaşımların farklı olduğunu söylerken, bununla birlikte istenirse Kongre'nin itirazına rağmen satışı mümkün kılacak "kestirme bir yol" bulunabileceğine inanıyor. Türkiye'nin üstüne çizmenin bu konjonktürde ABD yönetimi için çok kolay olmayacağını belirterek, şöyle konuşuyor:
"Bence ABD yönetimi zamana oynayacaktır. İngilizce bir tabir vardır; 'kick the can down the road' (sorunu ötelemek) diye. Ama ABD siyasal sisteminde Kongre'nin itirazlarını baypas etmek için kestirme, kısa yöntemler vardır. Yeter ki istesin yönetim."
Ünlühisarcıklı, bu nedenle yapılacak olan teknik görüşmeleri önemli bulduğunu söyleyerek, "Teknik açıdan konu olgunlaştıktan sonra siyasi bir fırsat bulunabilir" diyor.
Süreç nasıl gelişmişti?
Uzun yıllardır füze savunma sistemini geliştirmek isteyen Türkiye, 2017'de ABD'nin ve diğer NATO müttefiklerinin çekincelerine rağmen Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi satın almıştı.
Rusya'dan satın alınan S-400 füze savunma sisteminin ilk parçaları Haziran 2019'da Türkiye'ye ulaşmaya başlamıştı. Bunun üzerine Washington, Rus sistemlerinin NATO ile uyumlu olmadığı ve gizli askeri bilgilerin Rusya'nın eline geçebileceği gibi gerekçelerle Ankara'ya tepki göstermiş, Temmuz 2019'da yeni nesil savaş uçağı F-35 üretim sürecinden Türk ortaklarını çıkartmıştı.
Türkiye, hava savunması için çok önemli olan F-35 programından Eylül 2021'de resmen çıkartılmasının ardından F-35 savaş uçakları için ödediği 1,4 milyar doların geri ödenmemesi ihtimaline karşı alternatif arayışına girmişti. Ankara, Ekim 2021'de ABD'li Lockheed Martin tarafından üretilen 40 adet F-16 ve 79 adet F-16 modernizasyon kiti almak için ABD'ye başvurmuştu.
Bakan Akar bu süreci Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada şöyle anlatmıştı:
"(F-16'ların ömrü doluncaya kadar F-35'lerle boşluğu doldurur, daha sonra da milli muharip uçağımız ile ihtiyaçlarımızı karşılarız) diyorduk. Fakat F-35'lerde çıkan sıkıntıdan dolayı durumu yeniden değerlendirdik. Yıllardan beri kullanmakta olduğumuz, eğitim, bakım ve ikmalinin yanı sıra araç gereçlerimizle uyumu itibariyle F-16 ile devam etmenin uygun olacağı noktasına geldik."
ABD Dışişleri Bakanlığı da bu satışa yönetimin siyasi desteğini göstererek, Mart ayında Kongre'nin satışa karşı çıkan üyelerine mektup yazdı ve "uygun ABD savunma ticareti bağlarının ülke çıkarlarına hizmet edeceğini" kaydetmişti.
Mitsotakis'in ziyaretinin etkisi
Türkiye ile Yunanistan arasında Ege ve Doğu Akdeniz'de yaşanan egemenlik tartışmaları da satışta rol oynayan etmenlerden.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis Mayıs ayında ABD Kongresi'ne hitap ederek, isim vermeden Türkiye'nin Yunan hava sahasını ihlal ettiğini iddia etti ve Kongre'den Türkiye'ye yapılacak muhtemel silah satışlarında Doğu Akdeniz'deki durumu göz önünde bulundurmasını istedi.
Ancak ABD Temsilciler Meclisi, Temmuz ayı ortasında ABD Başkanı Joe Biden'ın Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satma planıyla ilgili engel oluşturabilecek bir karar aldı ve F-16 satışı için Türkiye'nin Yunanistan hava sahasını ihlal etmemesi ve satışın ABD'nin çıkarına olacağı yönünde garanti istedi.
Bu gelişmenin ABD Başkanı Joe Biden'ın Haziran ayı sonunda Madrid'de düzenlenen NATO Zirvesi sırasında Türkiye'ye F-16 satışına sıcak baktığını söylemesinin üzerine gelmesi Ankara'da tepkiyle ancak ihtiyatlı bir şekilde karşılandı.
Ünlühisarcıklı, iki üke yönetimlerinin bu satışın yapılmasını gerçekten istemesi durumunda Yunanistan hava sahası ile ilgili getirilen tartışmalı şart engelinin de aşılabileceğini ve bir formül bulunabileceğini düşünüyor.
Temsilciler Meclisi'nden geçen metinle ilgili yasal süreç ise henüz sona ermedi. Senato'nun da tasarının kendi versiyonunu onaylaması gerekiyor. Ardından Kongre üyelerine savunma harcama yetkisi veren tasarının her iki versiyonu üzerinde uzlaşılan ortak bir metinde birleştirilecek ve bu metin tekrar Kongre'nin her iki kanadında oylanacak.
Milli Savunma Bakanı Akar, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, Temsilciler Meclisi'nin bu adımının arkasında Yunanistan'ın olduğunu belirterek, "ABD Kongresi bu uçakların kullanımı ile ilgili kanun ve şartlar yayınladı. Biz de Türkiye'nin egemen bir devlet olduğunu ve şartlı bir şekilde uçak almayı kabul etmeyeceğimizi söyledik. ABD'nin hatasından geri döneceğini umuyoruz" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da 27 Temmuz'da TV 100'de ABD ile F-16 müzakerelerinin iyi gittiğini ve yönetimin yaklaşımının olumlu olduğunu söylerken, ABD Kongre'sindeki sıkıntının hatırlatılması üzerine "Elbette F-16'ları almak isteriz, müzakereler iyi gidiyor ama elimizi kolumuzu bağlayacak bir sürecin içinde de olmayız. Biz ABD'yle diğer müttefiklerimizle görüşmelerimizi sürdürüyoruz'' dedi.
Bu arada Türkiye çıkartıldığı F-35 programının yerini tam olarak doldurmasa da kendi milli muharip uçağı gelene kadar F-16'ları almak için çalışmalarını sürdürürken, diğer taraftan satışın gerçekleşmeme ihtimali nedeniyle alternatiflere baktığını da belirtiyor.