Gazeteci Aydın Engin hayatını kaybetti

Gazeteci Aydın Engin 82 yaşında hayatını kaybetti. Engin, bir süredir yoğun bakımda tedavi görüyordu.

Gazeteci Aydın Engin 82 yaşında hayatını kaybetti. Engin, bir süredir yoğun bakımda tedavi görüyordu.

Aydın Engin, 8 Mart’ta, safra kesesinden ameliyat edilmek üzere, eşi Oya Baydar refakatinde hastaneye yatırıldı. Bilinci açık olan Aydın Engin’in tedavisi, ameliyat sonrasında gelişen komplikasyon nedeniyle gözlem altına alındığı yoğun bakım servisinde devam ediyordu.

SON YAZISI: "BEN BENİ NADASA BIRAKIYORUM"

Aydın Engin, 11 Şubat Perşembe günü, sağlık operasyonu öncesinde yayımlanan T24'te yayımlanan son yazısında, “kişisel bir not” olarak şu paylaşımı yapmıştı:

Aydın Engin'i bir süre nadasa bırakmak iyi olacak.
Nadas'ın ne olduğunu bilmeyen kentli okurlar için bilgi notu: Nadas tarlanın sürülüp, sulanıp ekime hazırlanması ama o yıl ekilmemesidir.
Ben de beni nadasa bırakıyorum.
Ne kadar sürer bu nadas?
Bilmiyorum. Umarım kısa sürer.
Şey…
Bugün benim 81 yaşımdaki son günüm.

Aydın Engin'in son yazısı için tıklayın

OĞLU "HAYATİ TEHLİKESİ DEVAM EDİYOR" DEMİŞTİ

Aydın Engin'in oğlu Ekim Engin, babasının Facebook hesabından dün paylaştığı mesajda şöyle demişti:

"Aydın Engin'in sağlık durumuna hakkında:

8 Mart günü rutin bir safra kesesi ameliyatı geçirdi.
10 Mart günü, ameliyat sonrasında oluşan komplikasyonlar sonucunda doktorları entübe edip yoğun bakım ünitesinde yapay komaya aldılar.
15 Mart günü, yapay komadan uyandırırldı ve tüpsüz nefes almaya başladı. Ağır bir akçiğer enfeksyonu dışında stabil ve iyileşme yoluna girdi.
20 Mart günü akciğer enfeksyonu ile daha iyi müdahele etmek için tekrar entübe edildi.
Şu anda hala yoğun bakımda, stabil durumda ama hayati tehlikeyi atlatmış durumda değil.
Lütfen başka kaynakardan duyduklarınıza irtiba etmeyin, ben buradan güncel bilgi vermeye çalışacağım.
Herkesden ricam lütfen telefon etmeyin.

Saygılar
Ekim Engin, Oğlu"

AYDIN ENGİN HAKKINDA

1941'de Ödemiş'te dünyaya geldi. Babası, terzi Sadık Engin, annesi Adalet Engin'dir. Ortaöğrenimini 1957'de Ödemiş Lisesi'nde tamamladı. Ardından bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğrenim gördü.

Öğrencilik yıllarında Adalet Cimcoz, Tahir Alangu gibi kimi yazar ve çevirmenlerinin yazılarını daktiloya çekerek geçimini sağlamaya çalıştı ve yazarlık mesleği ile tanıştı. Üniversite öğrenimi sırasında bir yandan da Gençlik Tiyatrosu'nda amatör tiyatroya başladı. Sonrasında hukuk öğrenimini bırakıp tiyatroculuğu meslek olarak seçti.

Tiyatroculuğu

Yedek subay öğretmenliği sırasında ilk oyunu olan “Aykırı”'yı yazdı. Oyun, Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu'nda sahnelendi. Sanatçı, bu toplulukta dramaturg ve oyuncu olarak işe başladı. Aynı yıl, Yılmaz Güney'in özel senaristi olarak çalışmaya başladı. Yeşilçam için pek çok senaryo yazdı ancak imzasını koymadı. 

1967'de Tuncel Kurtiz, Tuncer Necmioğlu, Umur Bugay ve Müjdat Gezen'le birlikte Halk Oyuncuları'nı kurdu. “Devri Süleyman” adlı oyunu yazdı ve yönetti. Oyun, büyük ilgi gördü.

Gazeteciliği

1969'da tiyatroculuğu bırakarak gazeteciliğe başladı. Haftalık Yeni Ortam dergisinde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. 12 Mart Darbesi sırasında tutuklandı. Salıverildikten sonra artık günlük bir gazeteye dönüşen Yeni Ortam'da Yazı İşleri Müdürü oldu ve aynı gazetede köşe yazıları yazdı. 12 Mart sonrasında kurulan ilk sosyalist parti olan Türkiye Sosyalist İşçi Partisi'nin kurucuları arasına katıldı. Partinin kurucularından Oya Baydar ile evlendi. Bu evlilikten bir oğlu dünyaya geldi.

1974 yılında eşi Oya Baydar ve Yusuf Ziya Bahadınlı ile “İlke” dergisini kurdu. 1976'da “Politika” gazetesinin Genel Yayın Müdürü oldu. Bu gazetede “Tırmık” adlı köşesinde, köşe yazıları yayımlamaya başladı; yazılarından dolayı hakkında birçok dava açıldı.

1980'de tutuklu olduğu sırada bir başka davadan ötürü yedi buçuk yıl hapse mahkûm oldu ancak bir yanlışlık sonucu tahliye edilince Haziran 1980'de yurt dışına gitti. 12 Eylül Darbesi'nden sonra 12 yıl boyunca yurda dönemedi; yaşamını siyasi mülteci olarak Almanya'da sürdürdü. Bu arada sürmekte olan davaların sonuçlanması nedeniyle gıyabında ağır hapis cezalarına çarptırıldı.

1991'de çıkan kısmi aftan yararlanarak Türkiye'ye döndü; kısa süre Sağmalcılar Cezaevi'nde hapis yattı. 1992-2002 arasında Cumhuriyet gazetesinde habercilik ve köşe yazarlığı yaptı. 2002'de Cumhuriyet'ten ayrıldı. Birgün gazetesinin kuruluşunda yönetici olarak görev aldı ve bir süre Tırmık köşesini yazdı. Daha sonra Agos'ta köşe yazıları yazmaya başladı. T24 internet gazetesinin kuruluşuna katıldı. 2015 Ağustos'unda yeniden Cumhuriyet gazetesine döndü.

1 Kasım 2016'da Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarlarına yönelik "FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Engin, yurtdışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Serbest bırakıldıktan sonra açıklama yapan Engin, "Ben kıdemli bir basın sanığıyım. Hayatımda bu kadar ahlaksız bir dosya görmedim. Saçma demiyorum, ahlaksız diyorum." dedi.

Gündem Haberleri