Halkbank'ın eski genel müdür yardımcısı olan Hakan Atilla, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu'nun Sedat Peker'in iddialarında adı geçen eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu'yla ilgili sorularını yanıtladı. Sarraf davası kapsamında ABD’de tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilen Atilla, 29 Temmuz 2019’da Türkiye’ye dönmüştü.
Terkoğlu'nun, “Hakan Atilla, kara kutuyu açtı başlıklı bir yazısına göre "Taşkesenlioğlu, Bank Asya’dan, bir günde Halkbank’ın başına geldi?" sorusu üzerine Atilla şunları anlattı:
“Hangi vasfı değerlendirildi de bu göreve getirildi ben de merak ediyorum. Beraber çalıştık. Bankaya katkı sağlayacak tek bir şey yaptığını görmedim. Ne sıfatı vardı da genel müdür oldu anlayamadım. Belki kendisini atayan imzayı atan Ali Babacan biliyordur.
Mesele hep Sarraf’a indirgendi. Oysa Halkbank, o günlerde yurtdışı operasyonları başarıyla yönetiyordu. Uluslararası firmalara da hizmet ediyordu. Bu durum birilerinin işine gelmemiş olabilir. Atanacak kişinin bazı özellikleri karşılaması gerekirdi.”
Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun 16 yıl görev yaptığı Bank Asya, FETÖ operasyonları sürecinde kapatılmıştı. Acaba, Taşkesenlioğlu’nun FETÖ geçmişi, Sarraf davasındaki politikasını belirlemiş olabilir miydi? Atilla cevap veriyor:
“Elimde buna dair bir delil yok. Ama bu şekilde bir atama uygun düşmez. Sadece onun gelmesiyle kalmadı. Altı yedi tane de Bank Asya’dan genel müdür yardımcısı atandı. Kaç senelik bankada başka insan kalmamış gibi Bank Asya’dan altı yedi insan atanması bana anormal geliyor. Kabul edilmesi güç bir şey. Onaylayanlar için de güç. Kimsenin adını bilmediği Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu sen nasıl seçtin diye bugün bile kimse sormuyor. Böyle bir atamayı bakan nasıl imzaladı anlamıyorum.”
Atilla, o dönemin Ekonomi Bakanı Ali Babacan’ı işaret ederek Halkbank yönetiminin eski Bank Asya ekibine devrini onaylamadığını söylüyor. Elbette, bu tek başına Babacan’ın kararı olmayabilir...
Sedat Peker’in iddialarının odağındaki Ali Fuat Taşkesenlioğlu, konumunu kullanarak bir rüşvet çarkı kurmakla suçlanıyor.
"(...) Peki, Hakan Atilla, hapisteyken Halkbank yönetimiyle fikir ayrılığı yaşadı mı? Bankanın o dönemki genel müdürü, Bank Asya’dan transfer edilen Ali Fuat Taşkesenlioğlu olunca, bu soru kritik hale geliyordu:
“Evet yaşadım. ABD’de hukuki süreçler Türkiye’den farklı işliyor. Bankanın, savcılık aşamasında, henüz iddianameye dönüşmeden adım atmasını ve bu işi kapatmasını istedim. Davaya dönüştükten sonra mahkemede savunma yapmak kolay değil. Benimle aynı fikirde değillerdi. Kendisine avukat bile tutmadı banka. Ben Hakan Atilla olduğum için tutuklanmadım. Halkbank yöneticisi olduğumdan tutuklandım. Şunu beklerdim; banka öne çıkıp, ‘Muhatap biziz, o değil’ demeliydi. Banka bunu yapmadı. Eğer yapsaydı, biz bu noktaya gelmezdik. Dedim ya, kendisine avukat bile tutmadı banka.”
Halkbank’ın tutumu yüzünden savunma da yapamadım. Bankadan savunmamı destekleyecek tanıklar istedim. Müsaade etmediler. Savunmam için deliller talep ettim. Kullanmama izin vermediler. Bu nedenle düzgün savunma bile yapamadım. Tabii ki kırgınım.”