HEDEP Eş Genel Bakanı Hatimoğulları: ‘Destekleyin ama yanımızda gözükmeyin’ tutumunu artık seçmenimiz kaldırmaz

Yerel seçimlerde kiminle ittifak yapılırsa yapılsın şeffaf olması gerektiğini belirten HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bu iktidar HDP’yi kriminalize etmeye çalıştı. Şimdi HEDEP için aynı yol ve yöntemi izleyecekleri aşikar. Bu ülkenin demokratları, sosyal demokratları demokratik zeminde mücadele veren bir partinin yanında durur" dedi.

Hafta sonu gerçekleşen kongresinde adını değiştiren Yeşil Sol Parti, Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (HEDEP) olarak siyasi yoluna devam edecek. Kongrede, partinin Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan oldu.

Hatimoğulları, partinin yeni dönem politikalarına dair konuştu.

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan Hatimoğulları, Türkiye’deki atmosfere dikkat çekerek, “Türkiye tarihinde böyle zorluklar ancak askeri cunta dönemlerinde yaşanmıştır. Belki askerlerin postalları sokaklarda değil ama devletin bütün aygıtlarını arkasına alan otoriter, faşist bir iktidar var” dedi.

Buna karşı demokrasi mücadelesinin yükseltilmesi gerektiğini söyleyen Hatimoğulları, “Bu kongremizde aldığımız kararlardan birisi demokrasi mücadelesini yükseltmek için güçlü bir toplumsal ve demokratik ittifak kurmak. Bunu başarmak zorundayız. Dünya deneyimlerine baktığımızda farklılıklarına rağmen muhalefetin kitlesel bir şekilde yan yana durabilmeyi başarabildiği dönemlerde faşizme geri adım attırılmıştır. Bizim buna ihtiyacımız var. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında en yoğun biçimde üzerinde duracağımız noktalar bu rejimden kurtulmak ve Cumhuriyet’in demokratikleşmesini sağlamak” diye konuştu.

“Muhalefetin büyük eksikliği var”

Muhalefete yönelik eleştirilerde bulunan Hatimoğulları, şöyle konuştu:

“Türkiye’de ne yazık ki rejimin bu kadar güçlenmesinde muhalefetin büyük eksikliği var. Toplumun yarısından fazlası bu iktidarı istemiyor. Ama toplumun bu duygusu örgütlenemedi, birleştirilemedi siyaset tarafından. Ana muhalefet partisinin tüm umutları sandığa ve seçime bağlama yöntemi de doğru bir yöntem değildi. Demokratik zemindeki mücadelenin güçlenmesi gerekiyordu. Ana muhalefet bütün umutları sandığa kilitleyince bunun önüne geçmiş oldu.

“HEDEP olarak neden biz alternatifiz? Biz başarıyı sokakta, alanlarda, fabrikalarda kazanmak yöntemini sunuyoruz. Elbette bizim de eksiye düştüğümüz taraflar oldu. Tüm bunların farkındayız. Önümüzdeki dönemde toplumun umudunu yeşerten, toplumun demokrasi, rahat bir yaşam sürme, nefes alma isteğinin karşılık bulması için bedeli ne olursa olsun mücadelemizi yürüteceğiz. Biz Türkiye’deki “bu böyle gitmez, mutlaka bir şey yapmalıyız” diyen her kesimi davet ediyoruz.”

“Türk emekçilerle Kürt emekçilerin yan yana gelmesini engelliyorlar”

Türkiye solunun birleşememe sorununun sorulması üzerine ise Hatimoğulları, şu değerlendirmeyi yaptı:

“İktidarlar yoksulluk, güvencesizlik, işsizlik, hayat pahalılığına karşı tepkilerden hep korkmuştur. Türkiye’deki iktidar bunların üstünü örtmek için suni dalgalar üretiliyor. “Terörle mücadele ediyoruz” diyerek sorunların üstünü örtüyorlar, ilkel milliyetçiliği kullanıyorlar. Emekçileri de bu söylemlerle etnik gruplarına göre ayrıştırıyorlar. Türk emekçilerle Kürt emekçilerin yan yana gelmesini engelliyorlar. Kürt sorunu çözülmüş olsaydı, Türkiye’de böyle bir gündem olmasaydı ülkedeki emekçiler etnik grupları fark etmeksizin yan yana daha kolay gelebilirlerdi. Çünkü yoksulluk, açlık ortaktır; Türk, Kürt, Arap fark etmez. Sistem emekçileri ezerken, patron sigortasız, düşük ücretle çalıştırırken Türk - Kürt ya da herhangi bir etnik kimlik olarak ayırmaz.”

“’Destekleyin ama yanımızda gözükmeyin’ tutumunu artık seçmenimiz kaldırmaz”

Yerel seçim stratejilerini henüz belirlemediklerini, MYK’nın belirlenmesinin ardından Yerel Yönetimler Konferansı yapacaklarını söyleyen Hatimoğulları, “Kürdistan’da belediyelerimizi alacağız. Sayıyı da artıracağız. Elbette kayyımların yeniden gelmesini engelleyecek yöntemler üzerine de yoğunlaşacağız. Bir önceki yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’ye kaybettirme stratejimizi savunuyoruz, stratejimizin arkasındayız. Bizim Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen her bir kişiye karşı sorumluluğumuz var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde biz kendi adayımızla çıksaydık ve Erdoğan kazansaydı sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmemiş olurduk. Bu strateji önümüzdeki seçimde aynen devam edecek diye bir durum yok. Elbette mevcut rejimin tasfiye edilmesi gerektiğini hala düşünüyoruz. Ana muhalefetin “Üstü örtük destekleyin, destekleyin ama yanımızda gözükmeyin” tutumunu artık halkımız, seçmenimiz kaldırmaz” diye konuştu.

Hatimoğulları, şöyle devam etti:

“Hangi zeminde, kiminle ittifak gerçekleşirse gerçekleşsin bu, şeffaf ve kamuoyunun önünde olmak zorunda. Bu iktidar HDP’yi kriminalize etmeye çalıştı. Şimdi HEDEP için aynı yol ve yöntemi izleyecekleri aşikar. Bu ülkenin demokratları, sosyal demokratları, insan haklarından ve özgürlüklerinden yana olanları ideolojisi ne olursa olsun demokratik zeminde mücadele veren bir partinin yanında durur. Yanında durmaktan çekiniyorsa dönüp demokratlığını sorgulaması gerekir.” (Kısa Dalga)

Politika Haberleri