Herkesi canından bezdirdi: Rötarların gerçek nedeni ne?

Sosyal medyada hemen her gün bir ya da birkaç rötar şikayeti var. AJet'in Trabzon’dan İstanbul ve Ankara uçuşlarında 7 saati geçen rötar yaşandı.

Kısa Dalga - Son günlerde uçak rötarlarından şikayetler artıyor, sosyal medyada hemen her gün bu konuyla ilgili bir şikayet aktarılıyor.

T24 yazarı Füsun Sarp Nebil, köşe yazısında bu rötarların nedenlerini aktardığı. "THY'nin yanı sıra özellikle AJet ve Sun Express rötarları çok yükseldi. AJet'in Trabzon’dan İstanbul ve Ankara'ya gitmesi planlanan uçuşlarında 7 saati geçen rötar yaşandı. Hatta AJet'in 36 saat gibi bir rekor rötarı bile var" diyen Nebil'in yazısı özetle şöyle:

Liyakat, planlama

"Etraftaki bilgilere bakılırsa, bunun temelinde şirketlerin ellerindeki uçak ve ekiplerin (pilot/hostes) üzerinde uçak seferi düzenlemeleri, planlama ve organizasyonel bozukluklar ve tabii ki liyakatsizlik yatıyor.

Ayrıca uçakların da uçuş süresi dışında yerde temizlik, yakıt alma ve diğer nedenlerle her uçuş öncesi yaklaşım 1 saat meşgul olduğunu hatırlatalım. Tabii zaman zaman bakım almaları da gerekiyor.

Düşük maliyetli bilet satan AJet'in (eski Anadolu Jet) filosunun ortalama yaşının 12,3 yıl olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bakım için zaman harcamaları da daha yüksek olabilir. Bu da planlamalarda hesaba katılması gereken bir unsur.

Pilotlar 8 saat uçup, 10 saat dinlenmek zorunda


Şimdi ekip tarafına bakalım; pilotların ve hosteslerin uluslararası düzeyde sınırlandırılmış uçuş saatleri vardı. Aşağıda (ya da burayı tıklayarak) göreceğiniz üzere; pilotların bir kerede uçabileceği süre tek pilotlu uçuşlarda 8, iki pilotlu uçuşlarda 10 saattir ve görevden sonra yeni bir görev alması için de 10 saat dinlenmesi gerekir.

Çünkü pilotların yaptığı iş, yüzlerce yolcuyu taşıyan uçakların güvenli bir şekilde uçurmaktır. Öncelik uçuş güvenliğidir. Bunun için de dinlenmiş ve dikkatleri bozulmamış olmalıdır.

Benzer süreler hostesler için de bulunur.

Pilotlar, uluslararası kurallar nedeniyle kendilerine bu sınırlara uymayan görev verilirse reddetmekle yükümlüdürler.


Ekip yokluğu ne demek?


THY'nin KAP raporuna bakarsak AJet'in bin 649 çalışanı var. Bunların ne kadarı pilot ve hostes bilmiyoruz.

Kendi sayfasındaki bilgiye göre AJet'in filosu ve hatları şu şekilde:

"2024 yaz döneminde filosunda bulunan 95 uçak ile iç hatlarda 41 nokta ve 71 hat; dış hatlarda ise 52 nokta ve 111 hat olmak üzere toplamda 93 nokta ve 182 hatta planlanan uçuşlar şu an itibarıyla satışa açıktır."

Yani uçak başına 17 elemanları var (ofis, yer elemanları, teknisyen vs dahil). Yaz sezonunun trafiği malum. Yoğun sayıda uçuş planlayacaksınız ve bunun için elinizdeki uçak, pilot ve hostesleri uçuş sınırlamalarına uygun şekilde ve yedekli olarak planlamanız lazım. Ama ekip eksikse, yani uçuş kuralları ile bakıldığında yetişemiyorsanız, ne olur? Rötar olur tabii ki...

İşte bu noktada başka bir faktörden daha bahsedelim. Hani geçen hafta yazmıştık. Hava trafik kontrolörlerinin (ATC) sıkıntıları olduğunu ve seslerini duyurmak için "İnisiyatif Almadan Çalışma (İAÇ)" diye bir eylem gerçekleştirdiklerini. Bu eylemin özelliği şu; diyelim ki, araya sıkıştırılabilecek bir hareket var. Ama uçuşla ilgili her şey risk olduğu için bu riski birisinin üstlenmesi lazım. İşte ATC'ler bu riski üstleniyorlardı. Şimdilerde üstlenmiyorlar.

Kontrolörler neden inisiyatif kullanmaktan vazgeçiyor?

Bahsettiğimiz rötar sorunu tek başına hava trafik kontrolörlerinin inisiyatif alarak çözeceği bir sorun değil. Bu temelde uçak ve ekip kapasitesi ile ilgili. Ancak bazı noktalarda rahatlatabilir. Konuya yakın bir ekip üyesi şöyle dedi:

"İnisiyatif alarak havayolu şirketlerinin açığını kapatan Hava Trafik Kontrolörleri, bunu kullanmayınca şirketler çözüm üretme noktasında yetersiz kaldılar ve inisiyatifin havacılıktaki önemi yadsınamaz bir gerçek olarak ortaya çıktı"

Kısaca hatırlatalım, kontrolörler neden inisiyatif kullanmaktan vazgeçiyorlar. Bunun temel nedeni hepimizin yaşamakta olduğu ekonomik kriz. Onları da vurmuş durumda. Fakat onların bir kurtuluş noktası var. Çünkü paralarını ulusal ekonomimizden değil, yukarıdan geçen uçaklardan alıyorlar. Onlara verilecek ekstra para, hava sahasını kullanan uçak şirketlerinden gelecek. Bu aynı zamanda ülke açısından da bir ilave para girdisi demek. Biz de olaya tam bu noktadan bakıyoruz." (Haber Merkezi)

Gündem Haberleri