İktisatçı Mustafa Sönmez, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun alacağı faiz kararına işaret ederek, “Politika faizi birçok kesime göre yüzde 25’in altında olmayacak. Bunu mümkün buluyorum. Burada amaç dış yatırımcılara Türkiye’yi yeniden cazip hale getirmek, borsaya girmelerini sağlamak. Hisse senedi, devlet kağıdına yatırım yapmalarını sağlamak. Bunun için öncelikle kurun cazip hale getirilmesi gerekiyordu. Dolar kuru kontrollü bir şekilde 23-24 liraya çıkarıldı. Burada 1 haftadır yatay seyrediyor. Demek ki bununla bir sınayacaklar. Bu kurlar içeri giren yabancılara şimdi cazip bir faiz sunmak gerekiyor. Bunu da haziran ayında yüzde 25’e çıkararak faizleri deneyecekler. Sonra bu aralıktan yabancı yatırımcının girip girmeyeceğini kontrol edecekler” dedi. Faizi yüzde 25’e çıkarmanın yeterli olmayacağına dikkat çeken Sönmez, “Temmuz ayında faizin en az yüzde 40’a çıkma ihtimali var. Buradan yabancı kaynak girişi kontrol edilecek. Bu aralık yeterliyse buna göre davranılacak” diye konuştu.
Sönmez, Elips Haber'den Deniz Dalgıç'a Merkez Bankası’nın açıklayacağı faiz kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sönmez’e sorduğumuz sorular ve yanıtları şu şekilde:
“Faiz yüzde 25’in altında olmayacak”
Merkez Bankası nasıl bir faiz kararı alacak?
Açıklanacak olan politika faizi birçok kesime göre yüzde 25’in altında olmayacak. Bunu mümkün buluyorum. Burada amaç dış yatırımcılara Türkiye’yi yeniden cazip hale getirmek, borsaya girmelerini sağlamak. Hisse senedi, devlet kağıdına yatırım yapmalarını sağlamak. Bunun için öncelikle kurun cazip hale getirilmesi gerekiyordu. Dolar kuru kontrollü bir şekilde 23-24 liraya çıkarıldı. Burada 1 haftadır yatay seyrediyor. Demek ki bununla bir sınayacaklar. Bu kurlar içeri giren yabancılara şimdi cazip bir faiz sunmak gerekiyor. Bunu da haziran ayında yüzde 25’e çıkararak faizleri deneyecekler. Sonra bu aralıktan yabancı yatırımcının girip girmeyeceğini kontrol edecekler.
“Faiz temmuzda yüzde 40’a çıkabilir”
Sizce faiz artırımlarına devam edilecek mi?
Temmuz ayında bir artış daha olacak. Çünkü faizi yüzde 25’e çıkarmak yetmez. Temmuz ayında faizin en az yüzde 40’a çıkma ihtimali var. Buradan yabancı kaynak girişi kontrol edilecek. Bu aralık yeterliyse buna göre davranılacak. Kuşkusuz dış yatırımcı açısından bu faizin cazip olup olmadığı meselesi önemli. Dış yatırımcı bir de faizin seyrine bakar. ‘Ben bu ülkeye geliyorum. Dövizimi bozduruyorum. Türk lirasına geçiyorum. Yatırım yapıyorum. Burada elde edeceğim faiz bana enflasyon karşısında anlamlı bir getiri sağlar mı sağlamaz mı?’ bunu sorgular. Dolayısıyla enflasyonun seyri de önemli. Bu anlamda 3 değişken sürekli kontrol altında olacak. Faiz değişkeni, kur değişkeni ve enflasyon… Bu üçünün uyum halinde olması gerekiyor ki dış yatırımcı Türkiye’ye rağbet etsin. Kuşkusuz karmaşık bir süreç.
Merkez Bankası’nın faiz kararının nasıl bir etkisi olacak? Bankalar, hane halkları ve firmalar bundan etkilenecek mi?
Bankaların en önemli riski; Kur Korumalı Mevduat (KKM) meselesinde devletin bir tür ceza makbuzu gibi yüklediği düşük faizli tahvillerdi. Bunlara bir önlem düşünülüyor. Merkez Bankası bu tahvilleri üstüne alacak gibi görünüyor. Bu anlamda bankaların artan faizlerden koruyabilecekleri risk azaltılıyor. Firmalara gelince; firmalar yüksek enflasyon döneminde epey bir güçlendiler. Dolayısıyla bu faiz artışı çürükler hariç, firmaların önemli bir kısmına ciddi etki yapmayacak.
Hane halkları açısından bakıldığında, onların borçlulukları çok yüksek değil. Son yıllarda bankalar tarafından ihtiyaç kredisi, konut kredisi çok az kullandırıldı. Dolayısıyla faiz artışları hane halklarına çok ciddi etkiler yapmayabilir.
Faiz artışı Şimşek’in söylediği gibi ‘rasyonel’ politikalara geçişin bir aracı olacak. Ama beraberinde enflasyonu aşağı çekecek mi? Taşları yerine oturtacak mı? Belli bir istikrar sağlayacak mı? Yabancıya güven verecek mi? Bunlar önemli. Bunları ancak yaşayarak görebileceğiz.
Söyleşinin devamı için tıklayınız.