İnsanların halen çadırda kaldığı Hatay'da Erdoğan: Kimse mağdur olmayacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay'ta hastane açılışında konuştu. Erdoğan depremdeki eksiklikleri dile getiren siyasi partileri hedef alarak "Birileri buraları kullanışlı siyasi malzeme olarak görürken biz adeta deprem bölgemizin üzerinde titredik" dedi. Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen halen insanların çadırda kaldığı Hatay'da Erdoğan, "Kimse mağdur olmayacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem konutlarının teslim töreninin ardından Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi Açılış Töreni'ne katıldı.

Erdoğan "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı" ifadelerini kullandı.

"Amacımız en kısa sürede şehirlerimizi ayağa kaldırmak"

Burada konuşan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Deprem konutlarının inşası şehrimizin dört bir yanında devam ediyor. Devletimizin tüm kapasitesini adeta deprem bölgesine yığmış durumdayız. Çeşitli sıkıntılarla, meşakkatlerle karşılaşıyor olsak da hedefimizden asla kopmuyoruz. Amacımız mümkün olan en kısa sürede Hatay başta olmak üzere tüm depremzede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır. Depremin illerimizde ve vatandaşlarımızın gönül dünyasında açtığı yaraları süratle sarmanın derdindeyiz. 6 Şubat'tan bu yana geçen yaklaşık 1 yıllık süreçte bu çabamızdan en küçük bir taviz vermedik.

"Deprem bölgemizin üzerinde titredik"

18-28 Mayıs seçimleri sürecinde birileri buraları kullanışlı siyasi malzeme olarak görürken biz adeta deprem bölgemizin üzerinde titredik. Hükümeti kurduktan sonra kabine toplantılarımızın hemen hepsinde Hatay'da ve diğer vilayetlerimizde devam eden çalışmalarımızı değerlendirdik. Bakan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda gerekli talimatları vererek inşa ve ihya sürecinin bugünlere gelmesini sağladık. Depremin ilk safhasını nasıl asrın dayanışmasıyla atlatmışsak, inşallah içerisinde bulunduğumuz süreci de asrın birlikteliğiyle başarıyla yöneteceğiz. Biz millet olarak tarih boyunca nice badirelere göğüs gerdik. Biz her türlü yokluk ve imkânsızlığa rağmen nice destanlar yazdık. Allah'ın izniyle bu meşakkatli dönemin üstesinden de alnımızın akıyla hep birlikte geleceğiz. Bundan en küçük bir şüphe duymuyorum. Türkiye devleti ve milletiyle bunu başarabilecek kapasiteye fazlasıyla sahiptir" dedi.

"Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi 126'sı yoğun bakım, 39'u diyaliz, 68'i acil yatağı olmak üzere toplam 550 yatak kapasitesine sahiptir. Hastanemiz 129 bin metrekare arsa alanı, 65 bin 350 metrekare kapalı alanı ve bir helikopter pistiyle hizmet verecektir. Hastanemizde 12 ameliyathane, 76 poliklinik, 2 anjiyo cihazı, 2 MR cihazı ve 13 röntgen cihazı bulunuyor. Diyaliz ünitesinden yanık merkezine tam kapsamlı laboratuvardan fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesine anjiyo ve onkoloji ünitesinden inme ve kalp merkezine pek çok özellikli hizmetin sunulduğu hastanemizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Bugün resmen devreye aldığımız ikinci sağlık kuruluşumuz İskenderun Devlet Hastanesi'dir. Bu hastanemiz 31'i yoğun bakım yatağı olmak üzere toplam 200 yatak kapasitesine sahiptir. Arsa alanı 30 bin metrekareyi, kapalı alanı 17 bin metrekareyi bulan İskenderun Devlet Hastanemiz, 7 ameliyathane, 42 poliklinikle ilçemize hizmet verecektir. İleri tıp teknolojilerine ve gelişmiş imkânlara sahip bu hastanemizin de İskenderunlu kardeşlerimizle birlikte tüm Hatay halkına hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum

"Pusuda bekleyen kötücül bir zihniyete"

Hükümet olarak Hatay'da ve diğer depremden etkilenen illerde "sadece sahadaki zorluklarla değil, buradaki çalışanlarla atılan her adıma kulp takmak için pusuda bekleyen kötücül bir zihniyete" karşı da mücadele ettiklerini söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu zihniyet yalnızca siyasi meselelerde karşımıza çıkmıyor. Deprem gibi 85 milyonun tamamını ilgilendiren bir konuda da karşımıza dikilebiliyor. Depremin açtığı yaraların sarılmasına destek vermek yerine eline geçirdiği her fırsatı eleştirmek için kullananları milletimiz de çok iyi tanımaktadır. 14-28 Mayıs seçim sürecinde de yaşanan utanç verici sahneler insanımızın hafızasında derin izler bırakmıştır. Sırf oy tercihlerinden dolayı akla ziyan hakaretlere uğrayan depremzede kardeşlerimizin yürek acılarının akşamdan sabaha kapanmayacağı açıktır. Defne Hastanemizle ilgili yürütülen tezvirat yine bu ziyaretin ve bu zihniyetin meseleye nasıl baktığını ortaya koymuştur. Benzer örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür. Asrın felaketini yaşamış, 53 binden fazla canını toprağa vermiş bir millet olarak böyle konuları konuşmamamız gerektiğine inanıyorum. Hatay'ın derdine derman olmak her türlü siyasi muahezenin üstündedir. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrebe mensup olursak olalım, hep birlikte omuz omuza verip bu zor günlerin üstesinden gelmemiz gerekiyor. İktidarın eksiği varsa bunu muhalefet tamamlayacak, belediyenin yetişemediği yerde merkezi hükümet devreye girecek. Resmi kurumların zorlandığı hususlarda sivil toplum örgütleri sorumluluk üstlenecek. Hülasaten 85 milyon asrın birlikteliğini sergileyerek, şehirlerimizi en kısa sürede ayağa kaldırmanın yollarını arayacağız. Nasıl eleştirebilirim demek yerine, ben ne yapabilirim, nasıl katkı sunabilirim anlayışıyla bu meseleye yaklaşacağız. Bunu başardığımızda hedeflediğimizden de çok kısa sürede depremin izlerini sileceğimizden şüphe duymuyorum. Bugün buradan da şu samimi çağrıyı yapmak isterim; Türkiye'deki muhalefeti deprem konusunda polemik yapmak yerine, vicdanlı, insaflı ve sorumlu davranmaya davet ediyorum."

Erdoğan'ın konuşmasının ardından İskenderun'da yapımı tamamlanan İskenderun Devlet Hastanesi'nin de açılışı video konferans yöntemiyle yapıldı. (Kısa Dalga)

Gündem Haberleri