İkinci tura kalan seçim, bankacılık sistemine peş peşe gelen regülasyonlar derken hem bankacılık sektörü hem iş dünyası yaşanan son durumu “piyasalar dondu kaldı” ifadesiyle tanımlıyor.
Dünya gazetesinde yer alan habere göre konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerinde talepler ya askıya alınıyor ya da 2 hafta önceye göre neredeyse 2 katına yükselen maliyete razı geliniyor.
İş dünyası, “Bankalar finanse etmeyecekse kim edecek” yorumunu yapılıyor.
İş dünyasının öngördüğü olası senaryolar şöyle:
-Nakit akışı bozulur, piyasada vadeler hızla düşer
-6 ay vadede ödenmesi gereken borç 1 aya iner
-İşletme sermayesi ihtiyacı artar, parası olan da elinde tutar
-Sürdürülebilir büyüme, refah ve istihdamı düşürür.
-Faizler yukarı gider, işletmeler için tehlikeli.
-Finansman zorluğu ihracatı baltalar.
-Firmaların mali yapısı bozulur, sanayici çarkı döndüremez.
-Sanayicinin krediyle dönme . ihtiyacı var, piyasa kilitlenir.
Görüşler şöyle:
İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel: “Bırakın TL veya döviz kredi çekmeyi kendi dövizimize bile ulaşamıyoruz. Bankalar günlük 5 bin dolarlık sınır getirdiler. Kendi hesaplarımızdaki paramızı çekemiyoruz, ödemelerimizi yapamıyoruz, hem ithalat yaparken hem de ihracat yaparken elimiz kolumuz bağlanıyor. Biz de döviz ihtiyacımızı dışarıdan karşılamak zorunda kalıyoruz.
ASKON Başkanı Orhan Aydın: Müreffeh bir Türkiye’ye erişmek istiyorsak üreticinin önündeki finansmana erişim sorununu ortadan kaldırmalıyız. Üreten kesim finansa erişim sorunu yaşamamalı. Her kim ben üreteceğim ya da üretimimi artıracağım diyorsa özellikle desteklenmeli. Ne yazık ki, son dönemde piyasalarda finansa erişim noktasında, çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Bir an önce ekonomik olarak rahatlamak istiyorsak üreticinin önündeki finansa erişim zorlukları kaldırılmalı.
İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz: Piyasada ciddi bir kısıtlama var. Firmalar ithalat ödemelerinde zorlanıyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Zaten bir süredir krediye erişim konusunda yaşanan sıkıntılar vardı. Herkes seçime kilitlenmişti. Gösterge faizine göre faizler arttı, onunla bile kullandırılmıyor. 2. turdan sonra bir düzelme, açılma olacaktır. Dövizle ilgili kısıtlama devam ediyor. Merkez Bankası kuru ile serbest piyasa kuru iyice açılmış durumda. Şu an yaşadığımız sürdürülebilir bir durum değil.
İDMİB Başkanı Güven Karaca: Dünyadaki resesyon, Avrupa’da ve Amerika’daki faizlerin arttırılması ve enflasyon, talebin düşmesinin arkasından, aynı zamanda da finansmana erişim zorlaştığı noktada ihracatı tamamıyla baltalayan noktaya geldi. Kesinlikle finansmana erişim, paraya erişimle ilgili Merkez Bankası’nın ve de para politikasını düzenleyen bütün kurumların pozisyon alması gerekiyor. Eximbank’ta da ihracatçı paraya ulaşmakta, finansmana erişmekte zorlanıyor.
TETSİAD/ Hasan Hüseyin Bayram: Şu an bankacılık kredi sistemi çalışmıyor Bankalar, EYT ile ilgili çok düşük rakamları bile veremiyor. Bankalar zannediyorum tatildeler. İthalatçının kurunu yüzde 20 pahalandırsınlar. ihracatçıyı cezalandırmaya mı çalışıyoruz?
TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu: Şu an döviz fiyatı ve talebi dolaylı yöntemlerle baskılanmaya çalışılıyor. Bu ise piyasada TL sıkışıklığına neden oluyor. Bu durgunluğa ve küçülmeye neden olacaktır. Bu nedenle seçim sonrası iktisat politikalarının piyasa beklentileri paralelinde şimdiden belirlenmesi ve bir an önce ilan edilmesi gerekiyor. Kredi konusunda sorun yaşayan şirketlerin ödemeleri aksadığında zincirleme bir sonuçla piyasa da dalgalanmalar olur
TGSD Başkanı Ramazan Kaya: Şu an kredi muslukları neredeyse tamamen kapandı. . Hatta kredi kartlarından nakit kullanılabiliyorduk, oranlar düşük olduğu için onu da kapattılar. Seçim sonrasına kadar önümüzdeki hafta da bu şekilde gidecek. Bu da faizlerin ciddi şekilde artacağını gösteriyor. Burada zaten daralan bir ekonomide para musluğunun tamamen kapandığı bir noktada kurumlar daha da zor duruma düşecek. Şu anda sanayicinin beklemekten başka yapacağı bir durum yok.
TOBB / Şeref Fayat: Piyasadaki sıkışıklık her geçen saat artıyor. Birinci tur sonrası süreçte seçim sonrası nasıl bir ekonomi politikası güdülecek ve maliyetimiz ne olacak diye bilmeyen finans kuruluşları mümkünse özellikle de TL tarafında kredi kullandırmamaya çalışıyorlar. Dolayısıyla piyasadaki sıkışıklık her geçen saat artıyor. Seçimden sonra kim gelirse gelsin konvansiyonel ekonomi politikalarına dönülmek zorunda. Artık kimsenin taşıyacak gücü kalmadı."