Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla duyurduğu müfredat tartışma yarattı. 26 Nisan’da kamuoyuna açıklanan ve görüş bildirmek için 1 hafta süre tanınan taslak için, iş dünyası da 'itiraz süresi yeterli değil' eleştirisinde bulundu.
Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 10 yılda hazırlanan müfredatın bir haftada incelenmesinin mümkün olmadığını ifade ettiği açıklamasında değişimin toplumsal uzlaşma temelinde, katılımcı bir zeminde gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çekildi. İnsan-çevre odaklı, yeşil ve dijital bir ekosistem inşa edebilmek için yeni ve kapsamlı bir eğitim reformuna ihtiyaç duyulduğu belirtilen açıklamada TÜRKONFED’in geçtiğimiz aylarda “orta eğitim tuzağından” çıkışa yönelik önerilerini paylaştığı hatırlatıldı.
TÜRKONFED’in müfredat eleştirileri
- Taslakta zorunlu dersler dışında yer alan derslerin nasıl ele alınacağı konusuna yer verilmemesi bazı soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir.
- Ülkemizde yıllardır aşılamayan yabancı dil öğrenmede yaşanan zorlukların giderilmesine ve güzel sanatlar, spor gibi yalnızca okul sıralarında değil hayat boyu devam eden alanlara yönelik bir çalışma açıklanmamıştır.
- Müfredattan çıkarılan ya da kapsamı değiştirilen konuların çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimini nasıl etkileyeceğine yönelik belirsizliklerin giderilmesi için tüm derslerle ilgili süreçler şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır.
- Değişiklikler sadece müfredatla sınırlı kalmamalı. Eğitime erişim hakkı ve fırsat eşitliği için okullardaki fiziki altyapının iyileştirilmesi ve öğretmenlerin sorunlarının giderilmesi gibi temel konular da ele alınmalıdır.
TÜSİAD: Farklı görüşler sürece dahil edilmeli
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği TÜSİAD da “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” başlıklı eğitim müfredatının, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yakışır çağdaş bir eğitimin gerekliliklerini ne kadar karşıladığının kapsamlı bir şekilde tartışılması gerektiğini vurguladı. TÜSİAD’dan yapılan açıklamada bilimi esas alan, farklılıklara duyarlı, çocukların ve gençlerin potansiyellerini özgürce gerçekleştirmesini ve dünya çapında üst düzey bilgi, beceri, yetkinliklere sahip olmasını sağlayan bir müfredat hedefi olması gerektiğine dikkat çekildi. Farklı görüşlerden eğitim paydaşlarının müfredatın hazırlık sürecine dahil olması için bilimsel ve mutlaka daha fazla zamana yayılan bir geri bildirim süreci işletilmesi istenen açıklamada taslağın bu süre zarfında askıda kalmaya devam etmesinin, katılımcılığı ve uzlaşıyı artıracağı vurgulandı.
Eğitimin öncelikli ve ortak meselesi olduğu belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Dünyada eğitim sistemleri yarış halindeyken ve yüksek katma değerli ekonomi olma hedefimiz varken, ülkemizin en kıymetli varlığı çocuklarımız ve gençlerimizin vasat bir eğitime mahkum edilmeyeceğinden emin olmalıyız. Çağdaş uygarlık seviyesini aşmanın yolu; Cumhuriyet değerlerini ve demokrasi ilkelerini özümsemiş, bilim-teknolojide yetkinleşmiş, sosyo-duygusal becerileri gelişmiş, özgür düşünceli nesiller yetiştirmektir. Bu çerçevede, geçtiğimiz Cuma günü açıklanan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ başlıklı eğitim müfredatının, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yakışır çağdaş bir eğitimin gerekliliklerini ne kadar karşıladığı kapsamlı şekilde tartışılmalıdır.” Türkiye’nin çok geniş bir ‘eğitim paydaş ekosistemi’ne sahip olduğu hatırlatılan açıklamada, “Oysa müfredat hazırlık sürecinde yer alan kişi ve kurumlar açıklanmamış, farklı görüşlerden eğitim uzmanı ve STK’lar sürece yeterince dahil edilmemiş, yeni müfredata ilişkin görüşlerin iletilmesi için sadece bir hafta süre verilmiş, yeni müfredatın hemen önümüzdeki öğretim yılında belirli sınıfl arda uygulamaya geçeceği kaydedilmiştir” denildi.(Kısa Dalga)