İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), yılın ilk beş ayına ait iş cinayetleri raporunu yayımladı. Rapora göre, ilk beş ayda en az 730 işçi, AKP’li yıllarda ise en az 31 bin 276 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
“AKP/Cumhur İttifakı’nın ‘istikrar ve güven’ ile inşa edeceği Türkiye Yüzyılı vaadi işte bu” diyen İSİG, “Ülkemizde hüküm süren durum bir ‘iş cinayetleri rejimi’nin varlığıdır” tespitini yaptı.
İSİG’in basından, iş yerlerinden ve sendikalardan derleyerek hazırladığı rapora göre, 2023 yılının ilk beş ayında Ocak’ta 120, Şubat’ta 213, Mart’ta 130, Nisan’da 122 ve Mayıs’ta 145 olmak üzere en az 730 işçi hayatını kaybetti.
En çok iş cinayeti inşaat-yol, tarım-orman, taşımacılık ve konaklama sektörlerinde yaşandı.
Bu dönemde iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle oldu: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 161 işçi; deprem nedeniyle 110 işçi; ezilme, göçük nedeniyle 109 işçi; yüksekten düşme nedeniyle 93 işçi; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 86 işçi; patlama, yanma nedeniyle 28 işçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 26 işçi; şiddet nedeniyle 24 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 21 işçi; intihar nedeniyle 17 işçi; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 10 işçi; kesilme, kopma nedeniyle 5 işçi; diğer nedenlerden dolayı 40 işçi hayatını kaybetti.
11 çocuk/genç işçi çalışırken öldü
Bu dönemde 14 yaş ve altı 4 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 7 çocuk/genç işçi hayatını kaybetti.
“İş cinayetleri rejimi”
Raporda, şu değerlendirmeler yer aldı:
“Ülkemizde hüküm süren durum bir ‘iş cinayetleri rejimi’nin varlığıdır. Soma, Davutpaşa, Ostim, Torunlar, Isparta, Düzce, Ermenek, Esenyurt, Erzurum, Samsun, Güllük, Elbistan, Şırnak, Dursunbey, Hendek, 3.Havalimanı, Tuzla Tersaneleri, Kot Kumlama gibi birçok işçi katliamı bu dönemde meydana gelmiştir.
“Meslek hastalığına bağlı ölüm iş cinayetlerinden 5-6 kat fazla”
“Her bin işçi için yılda 4 ila 12 yeni meslek hastalığı olgusu beklenmektedir. Yani Türkiye’de her yıl yaklaşık 120 bin ila 360 bin arasında işçi meslek hastalığına yakalanmaktadır. Yine meslek hastalıklarına bağlı ölümler, iş cinayetlerine bağlı ölümlerin yaklaşık 5-6 katı düzeyindedir. Ancak SGK her yıl 500 civarı meslek hastalığı tespit etmiş ve her yıl 5 ila 20 civarı meslek hastalığına bağlı ölüm açıklamıştır. Oysa bu dönem yukarıda açıkladığımız sayının 5-6 katı meslek hastalığına bağlı ölüm meydana gelmiştir. Devlet meslek hastalıklarını gizlemiştir.
“Cezasızlık kural haline geldi”
“İş cinayetleri sonrası adaletsizlik, cezasızlık bir kural haline gelmiştir. Davalarda asıl sorumlular mahkemeye çıkartılamadığı gibi tali sorumlular kısa süreli hapis cezalarına çarptırılmış, bu cezalar para cezasına çevrilmiş ve 24 ay taksitlendirilmiştir.
“Çıkarttıkları yasalarla taşeron çalıştırma başta olmak üzere esnek ve güvencesiz çalıştırma yasal hale getirilmiş ve kiralık işçilik ve özel istihdam büroları içerikli kölelik yasası ile bütün işlerde güvence tamamen ortadan kalkmıştır. Gelinen noktada Türkiye sermaye için bir cennet haline gelmiştir. Emek sürekli ucuzlaştırılmış, Türkiye Avrupa’nın Çin’i haline getirilmiştir.
“Sendikal hareket baskı altına alınmış, sendikalaşan işçiler işten atılmış ve iktidara bağlı sendikalar egemen hale getirilmiştir. Grevler “milli güvenlik” gerekçesiyle yasaklanmış, 1 Mayıslarda alanlar kapatılmıştır.
“Devlet kendi yasalarına dahi uymamış, çalışan çocuklar korunmamıştır. Çocuklar çalışması yasak olan işkollarında çalışmanın yanında 15 yaşın altında da çalıştırılmaktadır. Yoksulluk, 4+4+4 eğitim sistemi, çırak ve stajyerlik uygulamaları, mevsimlik tarım işçiliğinin omurgasının çocuklardan oluşturulması gibi nedenlerle üçte biri 14 yaş ve altında olmak üzere her yıl 60-70 çocuk çalışırken hayatını kaybetmiştir.
“Kadınlar en güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor”
“Tarımda, sanayide, hizmet sektöründe kadınlar en güvencesiz koşullarda çalıştırılmıştır. Bu çalışma koşullarının diğer yanını ise işyerinde şiddet ve taciz oluşturmuştur. Kadınların ev içi emeği de –temizlik, yemek, çocuk ve yaşlı bakımı– görünmez kılınmıştır. Her yıl 120-150 civarında kadın çalışırken hayatını kaybetmiştir.
“Yanlış dış ve iç politikalar sonucu Türkiye milyonlarca mültecinin akınına uğramıştır. Nüfusun yaklaşık yüzde 10’una yaklaşan göçmenler sigortasız, ucuz, dışlayıcı yani tamamen korunmasız koşullarda çalıştırılmıştır. Son dönemde her yıl 100 civarında göçmen işçi hayatını kaybetmiştir.” (Kısa Dalga)