İsrail-Hamas çatışmalarının başladığı 7 Ekim'den bu yana görev başında hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 50'yi geçti. İsrail’in teröre destek verdiği gerekçesi ile yasakladığı Lübnan merkezli medya kuruluşu El Meyadin'de görev yapan iki gazetecinin İsrail saldırısında öldürüldüğü bildirildi.
Lübnan devlet medyası ve El Meyadin'de yer alan haberlere göre İsrail-Lübnan sınırına yakın alana yönelik İsrail saldırılarında dört sivil yaşamını yitirdi. El Meyadin saldırının Tayr Harfa kentine yakın bir noktada gerçekleştirildiğini duyurarak İsrail'i, gazetecileri kasıtlı olarak hedef almakla suçladı. İsrail savaş kabinesi, Filistin ve İran yanlısı olduğu bilinen El Meyadin'in internet sitesini yasaklamış, kanala çalışan gazetecileri "teröre destek vermekle" suçlamıştı.
Lübnanlı medya kuruluşu, hayatını kaybeden çalışanlarının muhabir Farah Omer ve kameraman Rabie El-Memari olduğunu açıkladı. Saldırıda yaşamını yitiren üçüncü kişinin El Meyadin ekibinin çalışanı Hüseyin Akil olduğu bildirildi.
El Meyadin direktörü Hasan bin Ciddo yaptığı açıklamada "Bu doğrudan bir saldırıdır, tesadüf değildir" ifadelerini kullanarak saldırının İsrail'in İran yanlısı yayın yapması nedeniyle El Meyadin'in internet sitesine yasak getirmesi sonrasında gerçekleştiğine dikkat çekti.
Bu son olayla birlikte 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 50'yi geçti. Gazetecileri Koruma Komitesi 19 Kasım tarihinde yaptığı açıklamada İsrail-Hamas savaşında hayatını kaybeden gazetecilerin sayısının 48'e çıktığını duyurmuştu. Komite, hayatını kaybeden gazetecilerin 43'ünün Filistinli, dördünün İsrailli ve birinin Lübnanlı olduğunu bildirmişti.
Öte yandan Lübnan devlet televizyonu ülkenin güneyinde bir yerleşim bölgesine düzenlenen başka bir saldırıda 80 yaşındaki Laiqa Sarhan adlı kişinin öldüğünü ve Suriye vatandaşı olduğunu belirttiği torununun da yaralandığını duyurdu.
Lübnan Başbakanı İsrail'i suçladı
Lübnan Başbakanı Necip Mikati gazetecilere yönelik saldırıdan İsrail'i sorumlu tutarken saldırının İsrail'in basını susturma girişimi olduğunu savundu.
Mikati "Bu saldırı İsrail'in suçlarının sınır tanımadığını ve İsrail'in suçlarını ve saldırılarını haber yapan basını susturmayı hedeflediğini gösteriyor" şeklinde konuştu. İsrail ordusu olayın detaylarının araştırıldığını duyurdu.
Hizbullah tarafından yapılan açıklamada ise Lübnan'da sivilleri hedef alan saldırıların "cevapsız kalmayacağı" belirtildi.
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail'e düzenlediği saldırılar sonrasında İsrail ordusu ile İran destekli Hizbullah arasında Lübnan sınırında çatışmalar başladı. İsrail-Lübnan sınırında yükselen tansiyon savaşın bölgeye yayılması endişelerinin artmasına neden oluyor. İsrail-Lübnan sınırında 2006 yılından bu yana en sert çatışmalar yaşanıyor. Çatışmalarda şu ana kadar 70 Hizbullah militanı, 13 Lübnanlı sivil, yedi İsrailli asker ve üç İsrailli sivilin yaşamını yitirdiği bildiriliyor.
Şüpheli gazeteci ölümleri
İsrail ile Hizbullah arasında çatışmaların yaşandığı İsrail-Lübnan sınırının Lübnan tarafında, 13 Ekim'de de bir gazeteci grubunun vurulduğu İsrail saldırısında Reuters kameramanı İssam Abdallah hayatını kaybederken biri ağır, altı gazeteci yaralanmıştı.
RSF'nin olay yerinde canlı çekilen görüntüler üzerinde yaptığı inceleme, görgü tanığı ifadeleri ve balistik uzmanlarının analizlerine dayandırdığı araştırmanın bulguları kamuoyuyla paylaşılmış, medya mensuplarının bölgedeki varlıklarının bilindiği ve üzerlerinde "Press" yazılı yelek ve kaskların bulunduğuna vurgu yapılmıştı. Raporda, İsrail ordusunun gazetecileri Hizbullah militanı sanarak yanlışlıkla hedef almasının da mümkün görünmediği kaydedilmişti.
13 Ekim'deki saldırıdan dört gün önce, 9 Ekim'de Al Jazeera televizyonuna çalışan gazeteciler de Lübnan'ın güneyinde Dahayra köyünde benzer bir saldırıya hedef olmuştu. RSF'e konuşan görgü tanığı gazeteciler, üzerinde 'Press' yazılı araçları yakınına bir bomba düştüğünü, saldırıdan önce üzerlerinde bir İsrail helikopterinin uçtuğunu anlatmıştı.
rtr, AFP/SSB, BK