İsveç'te 11 Eylül Pazar günü yapılan genel seçimlerin ardından yeni başbakan da belli oldu. Muhafazakâr Ilımlı Parti Genel Başkanı Ulf Kristersson, Pazartesi günü parlamentoda yapılan oylama ile başbakan seçildi. 176 vekil Kristersson'un başbakanlığı lehinde oy kullanırken, 173 vekil ise Ilımlı Parti liderinin aleyhinde oy verdi.
58 yaşındaki Kristersson, daha önce yaptığı açıklamada Ilımlı Parti, Hristiyan Demokrat Parti ve Liberal Parti'nin koalisyon hükümeti kurmak için anlaştığını duyurmuştu. Kristersson'un kuracağı azınlık hükümetine, sağ popülist İsveç Demokratlar Partisi de dışarıdan destek verecek.
Sosyal demokrat Başbakan Magdalena Andersson'ın halefi Kristersson'un yeni kabine üyelerini Salı günü açıklaması bekleniyor.
Göç politikasının sertleştirilmesi öngörülüyor
Sağ popülist İsveç Demokratlar Partisi'nin dışarıdan desteği ile Ilımlı Parti, Hristiyan Demokratlar ve Liberallerin kurduğu hükümetin sunduğu 62 sayfalık koalisyon protokolünde vergilerde indirim yapılması, yeni nükleer santrallerin inşa edilmesi, sosyal hizmetlerin sınırlandırılması, polisin güçlendirilmesi ve organize suçlara karşı sert tutum izlenmesi öngörülüyor.
Yeni koalisyon hükümeti ülkeye göçün de sınırlandırılmasını planlıyor. Göçün sınırlandırılması planları, İsveç Demokratlarına taviz olarak değerlendiriliyor. Sağ popülist parti, ülkede izlenen göç siyasetinin organize suçun yaygınlaşmasına yol açtığını savunuyordu.
Sağ popülist İsveç Demokratlar Partisi lideri Jimmie Akesson, parlamentoda yaptığı konuşmada, partisinin koalisyon hükümetinde yer almayı istediğini ancak hükümetin izleyeceği siyasetin daha önemli olduğunu söyledi. Akesson, "Hükümetin nasıl göründüğü değil, ne yaptığı önemli" ifadelerini kullandı.
Seçimlerde zafer sağ popülistlerin olmuştu
Ülkede geçen ay yapılan seçimleri sağ partilerin oluşturduğu blok kıl payı kazandı. Dört partiden oluşan sağ blok, parlamentodaki 349 sandalyenin 176'sını kazanırken, Andersson liderliğindeki merkez sol blok 173 sandalye aldı. Seçim sonuçlarına göre, sağ popülist İsveç Demokratlar Partisi ise ülke tarihinde ilk kez ikinci siyasi güç oldu.