Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "Mu varyantı iki vakada tespit edildi. Hastalarda ağırlıklı olarak Delta ve Delta Plus etkili" açıklamasının ardından İzmir Tabip Odası'ndan dikkat çeken bir uyarı geldi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, Türkiye'de şu andaki vakaların yüzde 95'ini oluşturan Delta varyantının da bir iki ile başladığını belirterek, "Mu varyantının aşıya direnç gösterebileceği yönünde ön açıklamalar var. Önlem alınabilmesi için genomik testlerin yapılması ve yeni varyantların tespit edilmesi gerek" diye konuştu.
"AŞIYA DİRENÇ GÖSTEREBİLİR"
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Çamlı, Mu varyantının ocak ayından bu yana dünyada görülmeye başladığını belirterek şöyle konuştu:
"Özellikle aşı etkisinden kaçabildiğine dair bazı mutasyonlar içerdiği, dolayısıyla aşıya direnç gösterebileceği şeklinde bir takım ön açıklamalar var. Ancak bunların tespit edilebilmesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç var. Türkiye'de açıklanan, iki Mu varyantı vakası saptanan iki olgu. Genomik testleri ne kadar çok yaparsak diğer varyantları da o kadar çabuk bulabiliriz. İzmir Tabip Odası olarak ısrarla bu genomik testlere vurgu yapmıştık. Delta varyantı, açıklandığında 2-3 tane idi ama şu an da bütün salgının yüzde 95’ini oluşturuyor. Mu varyantı bu kadar etki yapabilir mi? Şu andaki veriler bulaşıcılığının bu kadar yüksek olmadığı şeklinde ama tabi ki başka varyantlar da ortaya çıkabilir. Önümüzdeki süreçte özellikle toplumsal bağışıklığı sağlayacak yeterli aşılama yapamazsak yeni varyantların ortaya çıkması ve yeni çıkabilecek varyantların belki de aşıya karşı direnç göstermeleri söz konusu olabilir."
SALGININ UZAMASI CİDDİ SORUN
Aşı karşıtlarına da mesaj veren Lütfi Çamlı, şunları söyledi:
"Aşılama konusunda tüm vatandaşların çok duyarlı olmaları gerekiyor. Konu sadece bireysel bir karar değil, toplum sağlığı açısından büyük bir sorumluluk. Salgının baskılanamaması durumunda yeni varyantların toplum sağlığını tehdit etmesi, salgının uzaması ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor. Yeni varyantların saptanabilmesi açısından bu genomik testlerin sadece Ankara’da değil, altyapıları olan diğer laboratuvarlarda da yapılması gerekir. Örneğin İzmir’de 9 Eylül ve Ege Üniversitesi Hastaneleri'nde de yapılabileceğini defalarca vurguladık. Bunun için gerekli finans desteğinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Örneğin İngiltere’de bu tür testler yaygın olarak yapılmakta. Herhangi bir varyant çok erken bir dönemde saptanabilmektedir. Biz şu anda ülkemizde hangi varyantların ne ölçüde yaygın olduğu konusunda fikir sahibi değiliz. Bu konuda yeterli genomik test yapılıyor mu? Bunların sonuçları kamuoyu ile paylaşılmıyor."