İzmir Tabip Odası: Vaka ve vefat sayılarının ne kadarının aşısız olduğu açıklansın

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, aşı karşıtlarına yönelik acilen tedbir alınması gerektiğini belirtirken, "Hastaneye yatanlar veya vefat edenlerin yüzde 90'ından fazlası aşılanmamış ya da yetersiz aşılama görmüş kişiler. Bunu söylemek ya da ortaya koymak, aşı karşıtlarının ikna edilmesinde önemli bir kanıttır. O yüzden her akşam açıklanan vaka sayıları ve vefat sayılarında bunların ne kadarının aşılı ve hangi aşıdan olduğu, ne kadarının aşısız olduğunun paylaşılması tereddütü olan vatandaşları çok daha kolay aşılamaya yöneltecektir" dedi. (GÖRÜNTÜLÜ)

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, aşı karşıtlarına yönelik acilen tedbir alınması gerektiğini belirtirken, "Hastaneye yatanlar veya vefat edenlerin yüzde 90'ından fazlası aşılanmamış ya da yetersiz aşılama görmüş kişiler. Bunu söylemek ya da ortaya koymak, aşı karşıtlarının ikna edilmesinde önemli bir kanıttır. O yüzden her akşam açıklanan vaka sayıları ve vefat sayılarında bunların ne kadarının aşılı ve hangi aşıdan olduğu, ne kadarının aşısız olduğunun paylaşılması tereddütü olan vatandaşları çok daha kolay aşılamaya yöneltecektir" dedi.

Koronavirüs salgınında dördüncü pik endişesi yaşanırken, İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı'dan dikkat çeken uyarılar geldi.

ANKA Haber Ajansı'na konuşan Dr. Çamlı, Delta varyantının tüm dünyada etkisini artırdığı temmuz başında Türkiye'de normalleşme kararı alındığına işaret etti. Bu kararda bilimsel verilerin değil, ekonomik/ticari kaygılar ve turizm sezonunun etkili olduğunu vurgulayan Dr. Çamlı, "Ve bu süreçte neredeyse önlemlerin tamamı kaldırıldı. Bu önlemlerin ve tedbirlerin kalkması vatandaşta sanki ‘pandemi geçti ve 'pandemi dönemi öncesi hayatımıza dönebiliriz' gibi bir anlayışa sebep oldu. Sokaklarda, meydanlarda fiziksel mesafenin hiçe sayıldığı, maskenin çok da kullanılmadığı, kaygı verici kontrolsüz kalabalıklar gördük" dedi.

“TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK SEVİYESİNDEN UZAKTAYIZ”

Dr. Çamlı, şöyle devam etti:

"O süreçte, biz 'böyle bir sürecin dördüncü piki tetikleyebileceğini, birtakım tedbirler alınması gerektiğini' defalarca dile getirdik. Bu süreçte maalesef aşılama da istenilen seviyelere çıkamadı. Geldiğimiz noktada şu an toplumun sadece yüzde 28'i iki doz aşısını olmuş durumda. Dolayısıyla yüzde 70’ler düzeyinde olması gereken, toplumsal bağışıklık seviyesinden oldukça uzaktayız. Delta varyantının tüm dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de şiddetlendiğini biliyoruz.

Bayram tatilinde özellikle Rusya ve İngiltere gibi Delta varyantının çok baskın olduğu ülkelerden gelen turistler, çok ciddi birtakım tedbirler ya da incelemeler yapılmaksızın, örneğin bir karantina tedbiri bile uygulanmadan ülkemize gelebildiler.

Son 25 güne baktığımızda ise, vaka sayılarında 4 bin 500’lerden 20 binlere varan, yani 4 kat artan bir olgu sayısı görüyoruz. Test pozitiflerinde ciddi anlamda artış var. Aktif vaka sayılarında artış var. Kısacası dördüncü pike doğru gidiyoruz. Ve yaşadığımız bayram süreciyle ilgili durumu ise önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz. Özellikle sahil kesimlerinde nüfusun 3-4 katına çıkan yoğunluklar vardı. Buralarda yine kafeler, restoranlar, plajlar, eğlence yerleri tıka basa insanlarla doldu. Bu yerlerde çoğu zaman maske ve fiziksel mesafe kuralları ihlal edildi. Bunun önümüzdeki günlerde ciddi vaka artışı olarak bize geri döneceğini düşünüyoruz."



"VEFAT EDENLERİN AŞILI OLUP OLMADIKLARI AÇIKLANSIN"

Aşı karşıtlarına yönelik acilen tedbir alınması ve ikna edilmeleri gerektiğini de vurgulayan Dr. Lütfi Çamlı, şunları söyledi:

"İki grup aşılanmaya karşı çıkıyor. Bunlardan ilki ideolojik olarak aşıya karşı olanlar. Bunlar aşıyı bir saplantı haline getirmişler. Kendilerine istediğiniz bilimsel kanıtı sunsanız da aşıyı temelden reddediyorlar. Toplumda da aşı karşıtlığı yaratmak adına sosyal medyadan mümkün olduğunca çağrılarda bulunuyorlar. İkinci grup ise aşı konusunda tedirginlik ve aşı tereddütü yaşayan kesimler. Bunların büyük çoğunluğunda eksik ve yanlış bilgilendirme var. İdeolojik aşı karşıtlarının bir takım çarpıtılmış bilgilerinden etkilenenleri de var. Ama daha önemlisi, bu ikinci grup aşı karşıtlarının tavrının temelinde, pandemi sürecinde kötü bir performans sergileyen sağlık yöneticilerine karşı duyulan güvensizlik var. Tüm bunlar bir araya gelince aşı konusunda tereddüt. bir tedirginlik yaşanıyor.

Bilimsel verilere dayalı, kanıta dayalı bilgiler verilerek bu kişiler ikna edilip aşı olması sağlanabilir. Hastaneye yatanlar veya vefat edenlerin yüzde 90'ından fazlası aşılanmamış ya da yetersiz aşılama görmüş kişiler. Bunu söylemek ya da ortaya koymak, aşı karşıtlarının ikna edilmesinde önemli bir kanıttır. O yüzden her akşam açıklanan vaka sayıları ve vefat sayılarında bunların ne kadarının aşılı ve hangi aşıdan olduğu, ne kadarının aşısız olduğunun paylaşılması tereddütü olan vatandaşları çok daha kolay aşılamaya yöneltecektir. Hükümetimiz ya da bu konuda açıklama yapan yetkililer, mutlaka vaka sayılarının yanında bunların hangi tip aşıyla aşılandığı ya da aşılanmadığı, hasta olanların, vefat edenlerin aşılanma durumlarını açıklamalılar." (ANKA)

Sağlık Haberleri