Dünyanın en yaşlılarının yaşlarını teyit eden LongeviQuest adlı kuruluş, bu yıl 110 yaşını dolduran isimleri araştırdı. Listede Japonya'nın yaşayan en yaşlısı olan ve nisanda 116. doğum gününü kutlayan Fusa Tatsumi de yer alıyor.
Dünyanın en yaşlılarının yaşam öykülerini toplayan LongeviQuest'in başkanı Yumi Yamamoto, Japonya'nın "süper yaşlılarının" uzun yaşam süresine katkıda bulunan ortak özellikleri açıkladı. Independet Türkçe'nin Business Insider'a dayandığı habere göre, alışkanlıklarını sürdürmek, aşırı yemek yememek, aşırıya kaçmamak ve daha fazla hareket etmek süper yaşlıların benimsediği yaşam tarzı alışkanlıklarından bazıları.
Yamamoto, "tanıştığım asırlık ve süper asırlıkların çoğu aynı gündelik alışkanlıklarını uzun süreler boyunca devam ettirme eğiliminde" dedi. Japonya'da uzun yaşamın anahtarının, 100 yaşından sonra çalışmaya devam etmek veya her gün bir bardak Japon pirinç şarabı içmek de dahil, alışkanlıkları sürdürmek olduğunu söyledi.
Büyük büyükannesi 116 yaşına kadar yaşamış olan uzun yaşam araştırmacısı, onun yaşarken çok disiplinli ve katı olduğunu ve bunun yemek yemeyle uyku alışkanlıklarına kadar uzanmasının daha uzun bir yaşama katkıda bulunduğunu belirtti.
Araştırmacı, "Bu süper asırlıklarda fark ettiğim şey, yaşam tarzlarının düzenliliği açısından çok disiplinli ve hatta kendilerine karşı katı olmaları" dedi. Hiçbir şeyi aşırıya kaçarak yapmıyorlar; buna sadece yiyecekle içecekler değil, tüm gece ayakta kalmak da dahil.
Doyana kadar yemiyorlar
Kayıtlara geçen en yaşlı Japon ve tarihteki en yaşlı ikinci kişi olan Kane Tanaka 119 yaşına ulaştı. Yamamoto, Tanaka'nın Coca-Cola'yı çok sevmesine rağmen kendisini günde sadece bir şişeyle sınırladığını belirtti.
Yamamoto, "Bağımlısı değildi ve aşırıya kaçarak içmezdi. Bence bu, Japonya'da yaygın bir şey. Japonlar dengeli bir şekilde besleniyor ve aşırıya kaçmadan yiyip içiyorlar" dedi. Ve bu sadece yiyecek ve içecek için değil, aynı zamanda tüm gece ayakta kalmamak gibi şeyler için de geçerli. Süper asırlıklar arasında yaygın olan bir başka alışkanlık da "hara hachi bu" yani sadece yüzde 80 doyana kadar yemek yemek. Yamamoto, "Japonca'da sadece yüzde 80 doyana kadar yemeniz gerektiğini söyleyen bir deyiş var, bu yüzden yemeğin sonunda midenizde boşluk bırakmalısınız" dedi.
Daha fazla hareket ediyorlar
Araştırmacı Yamamoto, bilinçli yemek yemenin yanı sıra kalori kısıtlamasının da kişilere yardımcı olduğunu, bunun da çeşitli çalışmalarda iltihaplanmayı azalttığını ve uzun yaşama katkı sağladığının öne sürüldüğünü belirtti. Bu, yaşamda hem dengeye hem de rutine sahip olmakla ilgili. Araştırmacı, Uzun yaşama katkıda bulunan bir diğer sırrın da "daha fazla hareket etmek" ve bunu günlük yaşama dahil etmek olduğunu söyledi.
Yamamoto, Japonya'da insanların radyo jimnastiği diye bilinen ve dinleyicilerden günde 5 dakika vücut ağırlığı egzersizleri yapmalarını isteyen bir radyo yayınına katıldıklarını belirtti.
Son olarak Yamamoto, insanları strese girmemeye çağırdı; bu, süper asırlıkların ve asırlıkların verdiği bir tavsiye. Çok stresli ya da bunaltıcı ortamlarda bulunmamaya çalışın. (Kısa Dalga)