Diyarbakır'da 2017 yılındaki Newroz kutlaması sırasında polis tarafından vurulan üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un öldürülme anını fotoğraflayan Gazeteci Abdurrahman Gök hakkında "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması, Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gazeteci Gök esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasında, "Suçlama konusu yapılan fotoğrafların altına Kobane yerine Libya veya Azerbaycan yazsaydım bugün burada 8 yıl sonra yargılanacak mıydım?" diye sordu.
Gök'ün avukatları Resul Temur ve Mehmet Emin Aktar'ın savunmalarının ardından duruşmaya karar arası verildi.
Mahkeme heyeti oy birliği ile Gök'ün "örgüt üyeliği" suçlamasından beraatine hükmetti, "örgüt propagandası" suçunu işlediğinin sabit olduğuna kanaat getirerek Gök'ü 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. Heyet cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verdi.
GÖK: SUÇLAMANIN ASIL NEDENİ O FOTOĞRAFLAR
Gazeteci Abdurrahman Gök, 2017 Diyarbakır Newroz’unda 22 yaşındaki Kemal Kurkut’un polis kurşunuyla öldürülmesini fotoğraflamıştı.
Gök, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek "terör örgütü üyeliği" ve "terör örgütü propagandası yapmak" ile suçlanıyordu. Gazeteci Gök ise duruşmalarda, suçlanmasının asıl nedenin Kurkut'un katledilmesinin delilini fotoğraflayarak ortaya koymasından intikam alınması olduğunu belirtmişti.
Önceki duruşmada davanın başından beri yargılananın kendisi değil, gazeteciliği olduğunu vurgulayan Gök, gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde suçlanmasının en büyük gerekçesinin ise Kemal Kurkut'un cinayetini kare kare fotoğraflaması olduğunu söylemişti. Gök, “Burada kolluk ve devamında iddia makamı ‘canlı bomba’ diye kamuoyuna duyurulan Kemal Kurkut'un fotoğraflarını yayınlayarak bu yalanı ortaya çıkardığım için benden ‘devlet adına’ intikam almaya çalışıyor. Çünkü koskocaman Emniyet Müdürlüğü yetkililerini, emniyetin gerçeği yansıtmayan beyanını olduğu gibi kamuoyuna duyuran dönemin Diyarbakır Valisi'ni ve bu cinayetin sorumlularını savunan İçişleri Bakanlığı'nı yalanlayan fotoğraflar yayınlamıştım. Bunun bir bedelinin olabileceğinin farkındayım ve bilincindeyim” demişti.