Avustralya'da Covid-19 pandemisi sırasında beş kilit bakanlık görevini gizlice kendine atadığı ortaya çıkan eski Başbakan Scott Morrison, "Ulusal çıkarlar gereği doğru olanı yaptım" diyerek kendini savundu. euronews Türkçe'nin haberine göre, Morrison'un "demokratik sistemi çöpe attığını" ifade eden Başbakan Anthony Albanese ise soruşturma başlatılacağını duyurdu.
Mayıs ayında yapılan genel seçimleri kaybettikten sonra Liberal Parti liderliğinden istifa eden Morrison, İşçi Partisi hükümetinden ve kendi partisinden gelen eleştirilere yanıt vermek üzere bir basın toplantısı düzenledi.
"Harekete geçmemek yerine haddimi aştığım için eleştirilmeyi tercih ederdim" diyen Morrison, atamalardan kamuoyunun yanı sıra neden bakanları da haberdar etmediği sorusu üzerine, attığı adımların "yanlış anlaşılabileceğini" söyledi.
Morrison, "Bu konuların yanlış anlaşılıp yorumlanabileceğinden ve bakanların o dönemdeki görevlerini yerine getirme konusundaki güvenlerini sarsabileceğinden endişe ettim ve bunun ülkenin çıkarına olduğunu düşünmedim" dedi.
2020'de salgının Avustralya'yı nasıl vurduğunu hatırlatan Morrison, "Fırtınanın ortasında gemiyi ben yönetiyordum. Başbakan olarak omuzlarımdaki sorumluluğun ağırlığını sadece ben anlayabilirdim, başka kimse değil" ifadelerini kullandı.
Morrison bakanlıkları "ele geçirmediğini" ve bir kaynak projesini reddettiği durum dışında hiçbir bakana müdahale edilmediğini söyledi.
'ESKİ BAŞBAKANIN KARARI DİKTATÖRCE'
Başbakan Anthony Albanese, Morrison'un basın toplantısını dinledikten sonra yaptığı açıklamada, eski Başbakan'ın 2020-2021 yılları arasında içişleri, hazine, sağlık, maliye ve sanayi dahil olmak üzere beş bakanlık pozisyonuna kendisini gizlice atayarak Westminster hükümet sistemine saldırdığını söyledi.
"Bu, demokratik sistemimizin temelden çöpe atılmasıdır" diyen Albenese ayrıca soruşturma talebinde bulunduğunu ve başsavcılığın gelecek pazartesi kendisine konunun yasallığı ile ilgili tavsiyelerini sunacağını ifade etti.
Morrison'un birden fazla bakanlığı tek başına idare etmesinin güçler ayrılığı ilkesinin altını oyduğunu ileri süren Albanese, söz konusu gerçeklerin halktan gizlenmesini "son derece sıra dışı" olarak değerlendirdi.
Öte yandan bakanlardan üçü, bu hafta ortaya çıkana kadar Morrison'ın bakanlıkları üzerindeki yetkiyi paylaştığından habersiz olduklarını belirtti.
Dönemin Hazine Bakanı Jim Chalmers, Morrison'un kararının "diktatörce" olduğunu ve parlamentoda kalıp kalmamasının Liberal Muhalefet lideri Peter Dutton'un liderliğinin bir testi olduğunu söyledi.
Morrison kabinesinde İçişleri Bakanı olarak görev yapan Karen Andrews da "Avustralya halkı hayal kırıklığı yaşadı ve ihanete uğradı. Eski bir başbakanın bu şekilde davranması, gizlice başka görevlere yemin etmesi, Westminster sistemini baltalıyor, kesinlikle kabul edilemez" sözlerini dile getirdi.
HANGİ BAKANLIK GÖREVLERİNİ GİZLİCE ÜSTLENDİ?
Morrison'un bakanlık görevlerini gizlice kendine ataması 2020'de sağlık ve maliye bakanlıklarıyla başladı. Eski Başbakan, parlamento tarafından kontrol edilmeyen acil durum yetkilerine sahip bu bakanlıkları üstlenmesinin nedeninin ülkeyi "Covid-19'un vurma tehlikesi" olduğunu ileri sürdü.
Mayıs 2021'de ise Morrison bakanlık görevlerine içişleri ve hazineyi de ekledi. Politikacı bunun kısmen ulusal bütçe ve nükleer denizaltılar için güvenlik anlaşması AUKUS konusunda İngiltere ve ABD ile devam eden müzakerelerden kaynaklandığını söyledi.
2021'de üstlendiği sanayi bakanlığı ise bakanlık yetkisini kullandığı tek görev oldu. Eski Başbakan, Avustralya kıyılarında yerli halkın karşı çıktığı bir doğal gaz arama projesinin onayını durdurdu. Karar şu anda mahkemeye taşınmış durumda.
Dönemin Sanayi Bakanı Keith Pitt konu hakkında yaptığı açıklamada Morrison'ın bakanlık portföyü üzerinde ortak gözetim yetkisi olduğundan haberi olmadığını ve Morrison'un projeyi başbakan sıfatıyla veto ettiğini söyledi.