Meclis, kuruluşunun 103'üncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bugün özel gündemle toplandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu de Meclis Genel Kurulu'na hitap etti.
Kılıçdaroğlu, Meclis'in 'tek adam rejiminin gölgesi altında' olduğunu belirterek "418 milyar doların hesabının sorulacağı bir döneme yaklaşıyoruz" ifadesini kullandı.
CHP liderinin açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Sayın başkan, değerli milletvekilleri, sevgili yurttaşlarımın ve bilhassa sevgili çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103. Yıldönümünde, bu aziz bayramın sadece Türk Çocuklarına değil, başta tüm mazlum milletlerin çocukları olmak üzere, dünyanın tüm çocuklarına mutluluk, barış ve sağlık getirmesini diliyorum.
'Parlamenter sistem' mesajı
Taşıdığım milletvekili unvanıyla bu kürsüden, sizlere ve bu özel oturum vesilesiyle sevgili yurttaşlarımıza son kez hitap etmenin bahtiyarlığı içinde olduğumu da vurgulamak isterim.
Önümüzdeki seçimlerle birlikte bu sıralardaki yerlerini alacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni üyelerine de şimdiden başarılar diliyorum. Hiç şüphe duymuyorum ki milletimiz, yeni üyelerine ülkemizi güçlendirilmiş parlamenter sisteme ulaştıracak iradeyi teslim edecektir. Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi, tüm dertlerimizin, ülkemizin tüm temel sorunlarının çözüm merkezi olmak zorundadır. Ancak üzülerek ifade edeyim ki milletçe geçmişimize duyduğumuz saygının ve geleceğimize duyduğumuz güvenin çatısı olmaktan uzaklaşmış durumdadır.
'Tarihsel birikimiyle tezat'
Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihsel birikimine tezat oluşturacak biçimde, tek adam rejiminin gölgesi altındadır. Kamu istihdamına kayırmacılık hakim kılınmıştır. Gençler bir umutsuzluk sarmalı içine sürüklenmiştir. Hayat pahalılığı bir kanser gibi yayılmıştır. Bir dönemin sona erdiğini görüyoruz. Tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmeyeceği, yurt dışına giden geçlerimizin geri döneceği güzel günlerin arifesindeyiz. Cumhuriyetimizi kalıcı bir şekilde demokrasiyle taçlandıracağız. 418 milyar doların hesabının sorulacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Yoksulun ve yoksulluğun biteceği bir döneme yaklaşılıyoruz.
'Kızılay'ın kan ve çadır satmayacağı döneme yaklaşıyoruz'
Çankaya Köşkü'nün yeniden tüm Türkiye'nin evi olacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Liyakatin hakim olacağı, Kızılay'ın kan ve çadır satmayacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Tüm askeri hastanelerin açılacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Deprem konutlarının hak sahiplerine ücretsiz verileceği bir döneme yaklaşıyoruz. Merkez Bankası'ndaki 128 milyar doların kimlere peşkeş çekildiğinin ortaya çıkacağı bir döneme doğru yaklaşıyoruz. Türkiye'ye bahar geldiği gibi tüm dünyaya bahar gelecek. Demokrasiyle taçlandırılmış cumhuriyetimiz sadece mazlum milletlere değil, tüm dünya demokrasilerine örnek olacak. Otoriter rejimlerin sandık yoluyla yenilebileceğini, ülkelerin ve bölgelerin temel problemlerinin çözüm yolunun, birlikte olabilmekten geçtiğini tüm dünya görmüş olacak. Kimseyi ötekileştirmemenin ve kimseye kin tutmamamın insan haklarının en temel ilkelerinden biri olduğunu ve başarıya da ancak bu temel ilkelerin yol göstericiliğinde ulaşılabileceğini tüm dünya deneyimlemiş olacak." (Kısa Dalga)