CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bugün İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlediği ‘Hizmette 3. Yıl Sunumu’ etkinliğine katıldı. Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sunumunun ardından yaptığı konuşmada, çalışmalarından dolayı İmamoğlu’na ve ekibine teşekkür etti.
Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarına yönelik engelleme ve baskılar olduğunu belirterek, "Ellerinin, kollarının bağlanmak istendiğini biliyorum. Nitekim Ekrem Bey az önce anlattı, kısmen. Bir kısmını anlattı. Millet iktidarında biz, hedef ortaya koyacağız. Merkez ile yerel arasında sağlıklı bir denge oluşturacağız. Yerel yönetimlerin kaynaklarını güçlendireceğiz. Yeni kaynaklar, yeni olanaklar sağlayacağız. Çünkü belediyenin yaptığı bütün harcamaları belde halkı rahatlıkla denetleyebilir" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
BAŞKANIMIZI YÜREKTEN KUTLUYORUM: Çok güzel bir sunuş dinledik. İnançlı, kararlı bir belediye başkanı. Halkına hesap vermeyi onurlu bir görev kabul eden bir belediye başkanı zaten bunları yapacaktı. Bütün belediye başkanlarımızı kutladığım gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’mızı da yürekten kutluyorum.
TÜRKİYE’Yİ 21’İNCİ YÜZYILIN PARLAK BİR YILDIZI HALİNE GETİRME KARARLILIĞINDAYIZ: Bir yola çıktık; aydınlık, güzel, adaletli Türkiye için. ‘Bir yönetim getireceğiz’ dedik. Halkına hesap veren bir yönetim. ‘Bir anlayış getireceğiz’ dedik. ‘Vergi ödeyen herkesin siyasi otoriteyi sorgulama hakkını getireceğiz’ dedik. Dolasıyla ‘Demokrasiyi getireceğiz’ dedik. Demokrasi olacak ülkemizde. Herkes düşüncesini özgürce ifade edecek. ‘Hiç kimse sabahın altısında evine baskın yapılacak mı diye düşünmeyecek’ dedik. Özgürce düşüncelerinizi ifade edecekseniz, korkmadan yapacaksınız. Çünkü Türkiye’yi 21’inci yüzyılın parlak bir yıldızı haline getirme kararlılığındayız. Birlikte yapacağız.
KADIN ERKEK EŞİTLİĞİNİN ASKIYA ALINDIĞINI BİLİYORUZ: ‘Cumhuriyet’imizi demokrasi ile taçlandıracağız’ dedik. Demokrasinin olmadığını, büyük baskıların olduğunu biliyoruz, farkındayız. Kadın erkek eşitliğinin askıya alındığını biliyoruz. Bir tek imza ile parlamentonun iradesinin gasp edildiği ve İstanbul Sözleşmesi’nin durdurulduğunu biliyoruz. Ama hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmaya hakkı yok. Bunların tamamını gerçekleştireceğiz. Emin olun. Kararlıyız.
GENEL BAŞKANLARIMIZ BİZE FEYZ VERDİLER, ÖRNEK OLDULAR: Mücadele edeceğiz, kararlıyız. Kararlılığımızı Gazi Mustafa Kemal’den alıyoruz. Kararlılığımızı genel başkanlarımızdan alıyoruz. Genel başkanlarımız bize feyz verdiler, örnek oldular. Ve biz, onların açtığı yoldan yürüyoruz, birlikte yürüyoruz. Dolasıyla her birimizin ayrı ayrı görevleri, toplumu aydınlatmak, toplumun sorunlarına kilitlenmek gibi, her bir soruna sağlıklı çözümler üretmek gibi. Bunların tamamını yapacağız.
HEDEFLERİMİZ FARKLI OLABİLİR, AMA ORTAKLAŞTIĞIMIZ ALANLAR VAR: Evet, beraberiz, birlikteyiz; evet, Millet İttifakı’yız. Millet İttifakı’nın altı lideri bir aradayız. Ayrı partiyiz, doğru. Ayrı programlarımız var, doğru. Hedeflerimiz farklı olabilir, ama ortaklaştığımız alanlar var. Demokrasi, adalet, devlette liyakat gibi, siyasetçinin halkına hesap vermesi gibi, kadın erkek eşitliği gibi, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye gibi; itibarlı, onurlu bir Türkiye gibi, saygın bir dış politika gibi temel ana normlarda birlikteyiz. Birlikte yapacağız bütün bunların tamamını.
TÜRKİYE’Yİ AYDINLIĞA YA ÇIKARACAĞIZ YA ÇIKARACAĞIZ: Zaman zaman yayınlar yapar; malum medyayı biliyorsunuz. Bunlar ne yaparlarsa yapsın ne yazarlarsa yazsınlar -ufak bir şeyler çıkarmaya da çalışabilirler- ne olursa olsun bize inanmanızı, güvenmenizi isterim. Kararlılıkla, azimle yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’yi aydınlığa ya çıkaracağız ya çıkaracağız.
MİLLET İKTİDARINDA BİZ HEDEF ORTAYA KOYACAĞIZ: Belediye başkanlarımızın önünde büyük baskı olduğunu, yollarının kesildiğini biliyorum. Ellerinin kollarının bağlanmak istendiğini biliyorum. Nitekim Ekrem Bey az önce anlattı, kısmen. Bir kısmını anlattı. Millet iktidarında biz, hedef ortaya koyacağız. Merkez ile yerel arasında sağlıklı bir denge oluşturacağız. Yerel yönetimlerin kaynaklarını güçlendireceğiz. Yeni kaynaklar, yeni olanaklar sağlayacağız. Çünkü belediyenin yaptığı bütün harcamaları belde halkı rahatlıkla denetleyebilir.
VERGİYİ SEN ALIYORSUN: Otopark sorunu var. Ne için yapıyoruz; taşıt araçları için. Taşıt araçların, motorlu araçların vergisini kim alıyor? Merkezi hükümet. Aynı merkezi hükümet geriye dönüp diyor ki ‘niye otopark sorununu çözmediniz?’ E vergiyi sen alıyorsun. Biz ne yapacağız? Taşıt vergisini de motorlu taşıtlar vergisini de benzer vergileri yerel yönetimlere devredeceğiz. Ve yerel yönetimler daha güçlü olacak. Bütün bunlara baktığımızda, bütün engellemelere rağmen belediye başkanlarımız kararlılıkla yollarına devam ediyorlar. Bazı kararları imzalanmıyor, evet. Küçük çocukların bile ‘böyle bir şey olmaz’ diyebildiği bir şeyde koca koca adamlar, ‘Acaba İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın elini kollunu nasıl bağlarız, nasıl hizmet edemez noktaya getiririz’ diye bir arayış içindeler. Hangi arayış içinde olursa olsunlar bütün sorunları çözme kararlılığımız var ve bütün sorunları çözeceğiz.
MUHAMMED ALİ CLAY’İN ÇİFTLİĞİNİ SATIN ALACAKSIN, KILIÇDAROĞLU ONLARI GÖRMEYECEK. GÖRECEĞİM: Bu ülkeye önce adaleti getireceğiz. Adaletin ne kadar önemli olduğunu biliyorum, siz de biliyorsunuz. Beraber yürüdük adalet için. Ama adalet, devletin dilidir aynı zamanda. Kâinat da adalet üzerine inşa edilmiştir. O zaman, adaleti sağlarken adaletsizlik yapanları asla unutmayacağız. Halkın hakkını gasp edenleri… Ben bazen diyorum ya ‘helalleşme’… Helalleşme, gücü elinde tutunanın yaptığı haksızlık dolasıyla kişiden özür dilemesi, ‘burada bir yanlış yaptık’ demesidir. Yoksa tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerle oturacağız, helalleşeceğiz diye bir kavram yok. Onun hesabını mutlaka soracağız. Öyle çocuklarına vakıflar kurduracaksın, milyon dolarla oynayacaksın, Amerika’da gökdelenler yaptıracaksın, Muhammed Ali Clay’in çiftliğini satın alacaksın, Kılıçdaroğlu onları görmeyecek. Göreceğim, göreceğim; o paraların tamamını Türkiye’ye getireceğim ve halkın hizmetine sunacağım.
HARAMİLERİN İKTİDARINI YIKTIĞIMIZDA GÖRECEKSİNİZ AYDINLIK TÜRKİYE’Yİ: Bu soygun, harami düzenini yıkacağız. Kararlıyım. Haramilerin olduğu yerde adalet olmaz. Haramilerin olduğu yerde gelir dağılımı dengeli olmaz. Haramilerin olduğu yerde halkın hakkı yenir. Haramilerin olduğu yerde adalette düzen tutmaz. Haramilerin olduğu yerde binlerce, milyonlarca insan yatağa aç girer. Haramilerin olduğu yerde her şey olur. Haramilerin iktidarını yıktığımızda göreceksiniz aydınlık Türkiye’yi, göreceksiniz çağdaş uygarlığı. O çağdaş uygarlığa ulaşmak için nasıl çalıştığımızı göreceksiniz. Alın terinin ne kadar değerli olduğunu göreceksiniz.
ALTI LİDER DE KARARLIYIZ, ONLARA ADALETİ DE GÜZELLİĞİ DE KADIN ERKEK EŞİTLİĞİNİ DE ÖĞRETECEĞİZ: Bir çiftçi kadın, ‘Biz artık zarar etmiyoruz, battık battık’ diyor. Eğer bir çiftçi kadın bu noktaya gelmişse Ankara’dakilerin oturup düşünmesi lazım, ama düşünemiyorlar. Sorunları çözmesi lazım ama çözemiyorlar. Çünkü yönetemiyorlar, yönetme kapasiteleri, yönetme birikimleri, yönetme bilgileri yok. Çünkü liyakatin ne olduğunu bilmiyorlar. Çünkü devlet nasıl yönetilir, onu bilmiyorlar. Adalet nedir, onu bilmiyorlar. Ama kararlıyız. Altı lider de kararlıyız, onlara adaleti de güzelliği de kadın erkek eşitliğini de öğreteceğiz. Onlara herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı nasıl gösterilirmiş, onu da göstereceğiz. Hiç endişe etmeyin.
GÜZEL TÜRKİYE’Yİ BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ: Asla unutmayın, umutsuzluğa kapılmayın. Hep beraber, Türkiye’yi Gazi Mustafa Kemal’in öngördüğü çağdaş uygarlığa ulaştıracağız ve aşacağız. Ve birlikte mücadele edeceğiz, çalışacağız. Doğuyu, batısı, kuzeyi, güneyi ayırmadan; kadını erkeği, yaşlıyı genci ayırmadan beraber, birlikte yapacağız. Güzel Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. (ANKA)