CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi davasında 18 yıl hapis cezası verilip tutuklanan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Yiğit Ali Ekmekçi, Ali Hakan Altınay ve Can Atalay’ın aileleri ile avukatlarıyla kahvaltıda bir araya geldi.
Emirgan Korusu’ndaki Beyaz Köşk’te gerçekleştirilen buluşmaya; CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile 10 CHP milletvekili katıldı.
“İÇERİDE OLAN ARKADAŞLARIMIZ BEDEL ÖDEYENLERDİR”
Buluşmada konuşan Kılıçdaroğlu, insanlık tarihinin demokrasi konusunda verilen mücadeleler tarihi olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Biz, demokrasinin önemini belki de bu tür olaylarla biraz daha kendi ruhumuzda, bedenimizde, anlayışımızda, düşüncelerimizde hissediyoruz ve demokrasi mücadelesinin de bunun için verilmesi gerektiğini biliyoruz.
Elbette ki bu mücadelede insanlar bedel öderler. Şu anda içeride olan arkadaşlarımız, bu bedeli ödeyenlerdir. Toplum; demokrasi konusunda, özgürlükler konusunda, bedel ödeyen bu insanları asla unutmaz. Onlar, tarihteki yerlerini alırlar. Bizim temel hedefimiz şu: Bedel ödemeyenler olarak -biz dolaylı bedel ödüyoruz, onlar doğrudan bedel ödüyorlar- bizim amacımız, bizim görevimiz de bedel ödeyenlerin yanında durmak, onların bir anlamda içinde bulunduğumuz ortam neresi olursa olsun onların sözcülüğünü yapmak bir anlamda.”
"SIRADAN BİR OLAY DEĞİL"
Yaşadığımız olay, aslında sıradan bir olay değil. Bir ülkenin entelektüel düzeyi yüksek, olayları sağlıklı sorgulayabilen, haksızlıklar karşısında sesini rahatlıkla ifade edebilen, düşüncesini ifade edebilen arkadaşlar bunlar. Sıradan insanlar değil. Dolayısıyla bunların tutuklanmaları, hapse atılmaları da sıradan bir olay değil. Çok sayıda örneği var bunun tarihte. Bütün mesele, bunların tekerrür etmemesiydi. Ama maalesef darbe dönemlerinde ben bunu çok gördüm. Ben, 12 Mart’ı da gördüm, 12 Eylül'ü de gördüm, bu dönemi de gördüm. Dolayısıyla yaşadığımız olaylar ve dramlar, bundan sonra keşke hiç yaşanmasa. Ve bizler hangi görüşte, düşüncede olursak olalım, en az azından düşüncelerimizi birbirimize saygıyla anlatabileceğimiz bir atmosferi yakalayalım.
“UMUTSUZLUĞA KAPILMAK YOK”
Bu konudaki mücadeleyi devam ettireceklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Umutsuzluğa kapılmak var mı? Asla kapılmak yok. Mücadeleyi sonuna kadar götürmek zorundayız. Bu tabii bir anlamda dayanışma kültürü de demek. Karşılıklı dayanışacağız. Birimiz acı çekerken, diğerimiz sevinç çığlıkları atmayacağız. Beraber düşüneceğiz. Acıları nasıl yok edebiliriz, hafifletebiliriz bunun bir anlamda yolunu, yöntemini, yordamını bulmak zorundayız. Bu çerçevede mücadele edeceğiz
Siyaset kurumunun çok sıkıntılı bir alan olduğunu da biliyoruz. Düzgün siyasetçi olmanın da kolay olmadığını, zor bir alan olduğunu, onu da biliyoruz. Ama sonuçta her şey toplumun eğitimine bağlı. Toplum eğitildikçe aslında, daha farklı bir sürecin içine hep beraber giriyoruz.
"YAKINDA İÇERİ GİRECEK OLAN CANAN BAŞKAN.."
Kılıçdaroğlu, kahvaltıyı organize eden İmamoğlu ve Kaftancıoğlu'na teşekkür etti. Kılıçdaroğlu sözü Kaftancıoğlu'na verirken “Yakında içeri girecek olan Canan Başkan’a sözü verelim” diye espri yaptı.
Kaftancıoğlu şunları söyledi: “Mağdur kontenjanından ailelerin sözcüsü olarak söz almış olayım. Şaka bir yana, her biriniz bir kez daha hoş geldiniz. Keşke bu vesileyle değil, daha güzel vesilelerle bir arada olabilseydik. Ama bizler zaten daha güzel vesilelerle bir arada olduğumuz için böyle cezalandırılıyor içerideki kardeşlerimiz.
O nedenle bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da dayanışmaya, umudu birlikte büyütmeye ve örgütlenmeye, örgütlülüğe devam diyorum. Sizlere de bugün katılımınızdan ötürü bir kez daha teşekkür ediyorum. Bizler süreci, Genel Başkanımızın yakın takibi talimatlarıyla, vekillerimizle birlikte bütün partimiz yürütmeye çalışıyoruz."
İMAMOĞLU: VAZİFEMİZ
İmamoğlu da konuşmasında “Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi vazifemizi yerine getiriyoruz. Hiçbir ailemizin başka bir duyguyla bize bakmamasını istiyoruz. Bu bizim vazifemizdir ve onu yerine getiriyoruz. Hukuksuzluğa uğrayan kim varsa, ona da şekilde davranmaya hazır bir yönetimiz. Umuyorum siyasi olan bu kararın, bu karar verici bir avuç insanın iktidar sürelerinin bitmesiyle beraber sona ermesini hep birlikte sağlarız" diye konuştu.
AİLELERDEN “DAYANIŞMA VE DESTEK” ÇAĞRISI
Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu ve İmamoğlu’na süreç içinde gösterdikleri dayanışmadan dolayı teşekkürlerini ileten aileler, duygularını, “Onların iyi olmalarını sağlayan şey, dışarıda kendilerine gösterilen dayanışma ve destek. Bunu göstermeye devam edin” sözleriyle dile getirdi.