Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Ankara’da Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yitimleri Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Satılmış Çalışkan, “2020 yılında işçi ve BAĞ-KUR emeklilerinin taban maaşı asgari ücretin üzerindeydi, bugün ise asgari ücretin yüzde 45’ine düşmüştür. 20 yıldır işçi ve BAĞ-KUR emeklisine milli gelirden pay verilmemekte. Sayın Cumhurbaşkanımıza yazı yazdığımız halde yine verilmemiştir” dedi. Çalışkan, yılık tüketici enflasyonunun yüzde 36 olmasına rağmen işçi emeklisinin bu orandaki artıştan yararlanamadığını kaydederek, “Memura yüzde 36 verilirken işçi emeklisine yüzde 32’de kalmıştır” diye kaydetti.
Çalışkan, işçi emeklilerinin toplu pazarlık hakkı olmadığını aktararak, “Aldığımız maaş ile temel ihtiyacımız olan doğal gaz ve elektrik giderimizi karşılayamıyoruz. 2 bin 500 liranın getirdiği budur. Dul ve yetimlerimizin yüzde 90’ı açlık sınırının altında maaş almak zorundalar. 600-700 lira ile geçim yapmaktalar” diye konuştu.
Çalışkan devlet ve üniversite hastanelerinden randevu alamadıklarını söyleyerek, “Tedavi olmamız, teşhis konulması için görüntüleme ve laboratuvar testleri lazım. Görüntülemeyi atıyorlar bir ay; laboratuvarı atıyorlar 15 gün, bir ay. O zaman istemeyerek de olsa özel hastaneye gitmek mecburiyetindeyiz. Özel hastaneler de SUT’un açıkladığı rakamla yüzde 200’e kadar fark alabiliyor. Bugüne kadar 160-170 liraydı. 200-250 liraya çıkacağını duydum. Maalesef benden 160 lira alınırken Sağlık Bakanlığı’na 38-40 lira yazılıyor” dedi.
Çalışkan, “Emekliler olarak çok bir zam istemiyoruz. Bizim maaşımız bizi geçindirecek şekilde olsun. TÜFE değil; biz, eski sistemimiz kat sayı ve gösterge sistemine geçmek istiyoruz. Memur emeklisine verilen kat sayı işçi emeklisine de uygulansın istiyoruz” diye ekledi.
Emeklilerin sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
“Asgari ücretlinin aylıklarını artırdılar. Hazine ve Maliye Bakanı, ‘Şimdi sıra emeklilere geldi’ dedi. Emekliler doğal olarak yüzde 50 zam bekliyorlardı, olmadı. Hangi gerekçeyle olmadı bilmiyorum. Sayın Başkan az önce dedi ki ‘Yasal düzenleme yapıldı, biz eskiden milli gelirden pay alırdık, şimdi vermiyorlar’. Milli gelirden size pay vermiyorlar ama zamdan pay veriyorlar.
“ONLARIN DÜŞÜNCELERİNDE YER ETMİŞ”
Buradan yaklaşık 10 milyon emekliye seslenmek isterim. Size neden beklediğiniz zam verilmedi? Nedeni şu; ‘Biz emekliye zam vermesek de nasıl olsa emekli bize oy verecek’. Temel düşünceleri bu. Ben ‘Emeklileri iki maaş ikramiye verilsin’ dediğim zaman bir grup emekli bana telgraf çekti, ‘Bizim maaşımız bize yetiyor, iki maaş ikramiyeye gerek yok’ diye. Bu telgraf onların düşüncelerinde yer etmiş.
Bütün emeklilerin bir araya gelmesi lazım. ‘Eğer san bana hak ettiğim aylığı vermiyorsan kusura bakma, ben de oyumu vermeyeceğim’ demesi lazım. Bunu dediğiniz zaman bütün siyasal partiler sizin sözünüzü dinlemek zorunda kalırlar.
“DULA VERİLEN 627 LİRA”
Bir de dul ve yetimler var. Emekli vefat ettiğinde eşi ve çocuklarına intikal eden aylıklar var. Son yapılan zamdan sonra 627 lira. Saraydakine seslenmek isterim. 627 lira ile bir kadın nasıl yaşayacak. 627 lira veriyorsun, otur krallar gibi yaşa diyorsun.
Milli gelirden pay verilmedi, niye versinler? Çünkü milli gelirden sağladıkları payı başkalarına veriyorlar, size vermiyorlar. Onların çeteleri var, onlara veriyorlar. 5-7 maaş alana veriyorlar.
10 milyon kitle birlik olursa istediğiniz partiyi iktidara taşırsınız, hak arıyorsanız birlik olmanız lazım.
“2 BİN 500 LİRA İLE EMEKLİ NASIL GEÇİNECEK”
Türk-İş’in açıkladığı rakam 4 bin 13 lira. ‘2 bin 500 liraya çıkardık emekli maaşını’ diye davul, zurna çalacaklar. 2 bin 500 lira ile emekli nasıl geçinecek.
Size insanca yaşayabileceğiniz aylığın bağlanması gerekiyor, tatil yapmanız gerekiyor. Size bu imkan verilmedi. Ben ve arkadaşlarım, size imkan verilsin diye buradayız. Siz hakkınızı ve hukukunuzu savunduğunuz sürece sizin yanınızda olacağız.”
KILIÇDAROĞLU’NA YAZDIĞI DİZELERİ OKUDU
Emekli Hasan Aktaş, Kılıçdaroğlu’na “Zam almak için çabalar başkan, halden anlamıyor bakan” ile başlayan kendi yazdığı dörtlüğü okudu.
(ANKA)