CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün CHP Genel Merkezi’nde, gıda sektörü paydaşları ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, ardından; CHP Genel Merkezi’nde çözüm önerilerini sıraladı. Kılıçdaroğlu, 6 maddelik çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
1- Ziraat Bankası, kuruluş amacına uygun hareket ederek çiftçiye derhal üç ay geri ödemesiz ve faizsiz kredi vermeli.
2- Çiftçimizin su ve elektrik borçlarının faizi silinmeli ve geliri oranında yeniden yapılandırılmalı. Çiftçinin kullandığı elektrikte KDV, TRT payı gibi ek kalemler tümüyle kaldırılmalı.
3- Bankalarda ve tarım kredi kooperatiflerinde takibe düşmüş çiftçilerimizin borçlarına gelen faizler derhal silinmeli. Kredilerin geri ödemeleri 6 ay ertelenmeli.
4- Tarımsal üretimde kullanılan mazottan KDV, önümüzdeki 6 ay boyunca kaldırılmalı. Ayrıca en son açıklanan tarımsal girdi destekleri en az iki katına çıkarılmalı.
5- Bu esnafa tüketiciye nefes aldırabilmek için gıda ürünlerinin çoğunda uygulanan yüzde 8’lik KDV, önümüzdeki 6 ay boyunca sıfırlanmalı.
6- CHP’li belediyelerimizin pek çoğu kooperatiflerle iş birliği yaparak ucuz ve kaliteli gıdaya erişim sağlayan imkanlar sunuyor. Kara kışta bunu hızlıca yaygınlaştıracağız. Hangi partili olursa olsun tüm belediyelerde de bu uygulama hayata geçirilmeli.
Marketlere çağrı: 10 ürüne zam yapmayın
Marketlerden bir talebim var. 10 temel gıda ürününe kış boyunca oluşacak enflasyon zamlarını yansıtmayın. Mecbur kalırsanız da enflasyonun altında yansıtın. Sizlerden talebim bazı ürünlerde zarar etmeyi göze alın. Şunu kesin bir şekilde taahhüt ediyorum, iktidara geldiğimizde bu zararlarınızı kesinlikle tazmin edeceğiz. Zamdan muaf tutmanızı istediğim, 10 hayatta kalma ürününü şöyle ifade ediyorum; un, yağ, süt, bulgur, makarna, mercimek, yumurta, peynir, tuz ve her ay bir çeşit sebze. Bu ürünlere zam yapmayın.
“BİZ SARAYDAN ARTIK DURMASINI İSTİYORUZ: Zorlu kış şartlarında halkımızı korumak için mücadele başlattım. Bu mücadeleyi sonuna kadar vermekte kararlıyım. Bir yanda kara kış fonu çağrımı her fırsatta yineliyorum, diğer yandan en acil alanlarda çeşitli paydaşlarla bir araya geliyorum. Birlikte halkımız için çözüm yollarını masaya yatırıyoruz. Şu çok açık ki saray iktidarı tümden aklını yitirmiş durumda. Ülkeyi hızla uçuruma sürüklemektedir. Merkez Bankası Başkanı müdürü şahsım Erdoğan, son hamleleriyle Türk liramızın değerini hiç etmeye devam ediyor. Dolar 11 TL’nin üzerine çıktı. Daha da nereye çıkacağını kimse bilmiyor. Ama bu durumu alışmayacağız. Biz saraydan artık durmasını istiyoruz. Sadece durmasını.
KARA KIŞ ŞARTLARINDA EN HAYATİ KONULARDAN BİRİSİ İNSANLARIMIZIN GIDAYA ERİŞİMİ: Bu saray ve şahsım iktidarı belli ki ülkeyi de halkımızı da gözden çıkartmış. Bu yüzden bizlere büyük sorumluluk düşüyor. Bunun da farkındayız. Enerji konusunda verdiğimiz mücadelenin yanına yeni bir cephe açacağımı ifade etmiştim. Gıda mücadelesi. Türkiye’de 14 milyon asgari ücretli açlık sınırının altında yaşıyor. 7 milyon 587 bin 123 kişinin aylık geliri asgari ücretin 3’te 1’i. Her geçen gün çocuklarımız daha büyük bir açlığa daha derin bire sefalete sürükleniyor. İşte bu yüzden kara kış şartlarında en hayati konulardan birisi insanlarımızın gıdaya erişimi.
TÜİK’İN VERİLERİNE BAKTIĞIMIZDA BİLE DURUM İÇLER ACISI: Sarayın attığı her adım, insan onuruna, haysiyetine yakışmayacak durumlara yol açıyor. Türk lirasının döviz karşısında değer kaybetmesiyle birlikte artan maliyetler nedeniyle en temel gıda ürünlerine peş peşe zamlar yağıyor. Saray iktidarının güdümünde hareket eden TÜİK’in verilerine baktığımızda bile durum içler acısı. Mesela geçen seneden bu yana karnabahar yüzde 124 zamlanmış. Patates yüzde 69, tavuk eti yüzde 68, domates 62, ayçiçek yağı yüzde 60 zamlanmış. Un fiyatı yüzde 122 zamlandı. Bazı illerimizde fırıncılar 50 kilogramlık un fiyatının 300 lirayı geçtiğini söylüyorlar. Ekmek alırken bile insanlar iki kez düşünmek zorunda kalıyor.
ÜLKEMİZİN BU HALİNİ BEN KABUL ETMİYORUM: Bu ülkede bebek maması son 1 yılda yüzde 114 zamlandı. Hiç kimse unutmasın, aç bebeklerin göz yaşının vebali çok ağırdır. Üreticimiz, çiftçimiz bitap durumda. Haciz gelmiş olan çiftçi sayısı 100 bini geçmiş durumda. Çiftçi bu haldeyken üretim gittikçe azalıyor, içerideki üretim azaldıkça fiyatlar da ucu açık bir şekilde artmaya devam ediyor. Ülkemizin bu halini ben kabul etmiyorum. Bunu halk da asla istemiyor.
SAYACAKLARIMIN DERHAL UYGULANMASINI TALEP EDİYORUM: Bu davetime icabet eden gıda üreticisi temsilcileri, gıda perakendecileri ve sektör birlikleriyle bir araya geldik. Bir çalışma toplantısı gerçekleştirdik. Onları ve sıkıntılarını dinledim. Kendi görüşlerimi paylaştım. Bu istişarenin ardından buradan bir çağrı yapıyorum. O şahsa açık ve net sesleniyorum. Bu sesi duymasını istiyorum. Gereğini yaparsa, buradan siyasi puan alacağını o da ben de biliyorum. İnanın hiç umurumda değil. Yeter ki insanımızın onuru, haysiyeti daha fazla zedelenmesin. Kara Kış Fonu’nu hemen kur. Vatandaşlarımıza kış aylarında destek ver. Halkımızın mutfağındaki yangını hafifletmek için şu sayacaklarımın derhal uygulanmasını talep ediyorum.
İNSANIMIZIN TEMEL GIDADAN MAHRUM KALMASINA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİM: Bu 10 kalem ürün için tüm zincir marketlerin üst düzey yöneticilerine bir mektup göndereceğim. Bu bir dayanışma çağrısıdır. Bu fedakarlığınızı telafi edeceğimize söz veriyorum. Halkımız müsterih olsun, insanımızın temel gıdadan mahrum kalmasına asla müsaade etmeyeceğim. Bunu önlemek için bütün yolları deneyeceğim. Eğer irade varsa yol da vardır. Bu ülkenin makus talihini kırmaya bizim irademiz var. Bunu da herkes böyle bilsin. Özellikle saraydaki.” (ANKA)