Bazı kesimler, "algı operasyonu yapmakla" suçladıkları dizinin yayından kaldırılmasını savunurken, bazıları ise diziyi "gerçekçi" bir yapım olarak yorumluyor ve yayına devam etmesi gerektiğini söylüyor.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), diziyle ilgili şikayetleri incelediğini açıkladı.
Televizyon İzleme Araştırmaları Komitesi’nin (TİAK) yayımladığı Total reyting verilerine göre Kızıl Goncalar, 25 Aralık’ta Türkiye'de televizyonlarda en çok izlenen ikinci program oldu.
Dizi üzerinden yaşanan tartışmaları inceledik. Peki Kızıl Goncalar’da ne anlatılıyor? Neden tepki görüyor? Dizinin konusu ne?
BBCTürkçe'nin derlemesine göre;
İlk bölümü 18 Aralık, ikinci bölümü ise 25 Aralık’ta yayımlanan dizinin yönetmenleri Ömür Atay ve Özgür Sevimli. Senaryo yazarı ise Necati Şahin’e ait. Kızıl Goncalar'da başrolleri Özcan Deniz ve Özgü Namal paylaşıyor. Dizide, yaşamları kesişen Atatürkçü doktor Levent ile bir dini cemaatin içinde yaşayan Meryem’in ve de çevrelerindekilerin yaşadıkları anlatılıyor. Yapımda muhafazakâr seküler kimliklere ve yaşam tarzlarına vurgu yapılıyor. Dizide, dini cemaatler içindeki kadınların ve kız çocuklarının konumuna da değiniliyor.
Diziye neden tepki gösteriliyor?
İktidarı destekleyen çizgideki çeşitli medya kuruluşlarında, ilk bölümünden itibaren diziyi eleştiren birçok haber ve yorum yayımlandı. Bu haber ve yorumlarda dizi, ağırlıklı olarak "bir algı operasyonu yapmak" ve "dindar insanların değerlerini aşağılamakla" eleştirildi.
Örneğin Yeni Şafak gazetesinin, sosyal medya platformu X’te yayımladığı bir videoda, “Dizideki zikir sahneleri, dindar insanların sahtekâr ve başkasının elinden su alamayacak kadar bağnaz tasvir edilmesi, cahillik ve din düşmanlığının arttığını gösteriyor” yorumu yapıldı.
Sosyal medyada da diziyle ilgili birçok eleştirel paylaşım yapıldı. Bunların yanında diziyi eleştiren kurumsal açıklamalar da yayımlanıyor. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) yayımladığı açıklamada, diziyi “dindar insanlara yönelik olumsuz bir algı oluşturmak ve bu algı üzerinden toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmeyi hedeflemekle” suçladı.Açıklamada, dizideki bazı sahnelerden örnekler verildikten sonra, “toplumun her kesiminde istisnai olarak görülen bütün kötülükler, dine ve dindar insanlara fatura ediliyor” ifadesi kullanıldı.
KADEM, “Türk toplumunun milli ve manevi değerlerini yıpratmaya yönelik olduğunu” iddia ettiği dizinin yayından kaldırılması gerektiğini savundu.
İsmailağa Derneği de diziyle ilgili “Kızıl Goncalar’ dizisi son bulmalı!” başlıklı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Milletimizin bu tür algı operasyonlarından ve İslam karşıtlığını kendisine kimlik edinmiş kuruluşların kirli propagandasından muhafazası hususunda yetkililerin ve ilgili kurumların gerekli adımları atacağına inanıyoruz” sözlerine yer verildi.
"Furkan Hareketi" lideri Alparslan Kuytul, "dizinin senaryosunun İslam’a saldırmak için kurulmuş bir senaryo” olduğunu söyledi. Manevi, İlkeli, Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Mil-Diyanet Sen) üyeleri ise geçtiğimiz günlerde İstanbul’daki FOX TV binası önünde toplanarak diziyi protesto etti.
Protestoda üzerinde "Önce Ahlak ve Maneviyat", "İslamiyet Kırmızı Çizgimizdir", "Masum Zihinleri Bulandırma" gibi sloganlar yer alan dövizler taşındı. Dizinin İstanbul Şişli’deki bazı tanıtım afişlerine boyalı saldırı düzenlendi.
RTÜK başkanı açıklama yaptı
Diziyle ilgili tartışmaların ardından RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin bir açıklama yayımladı. Şahin açıklamasında, “FOX TV’de yayına giren son diziye ilişkin çağrı merkezimiz aracılığı ile vatandaşlarımızın şikayet bildirimleri titizlikle kayıt altına alınmaktadır. Tüm şikayetler, söz konusu yayın kuruluşunun denetimi ile sorumlu üst kurul uzmanlarımız tarafından incelenmektedir” ifadelerine yer verdi.
Yapımcı şirket ne diyor?
Tartışmalar üzerine yapımcı şirket Gold Film bir açıklama yayımladı. Şirket, diziye yönelik bazı eleştirileri "haksız ve gerçeklerle örtüşmeyen eleştiriler" olarak nitelendirdi. Açıklamada, yapımda aktarılan hikâyenin hiçbir gerçek kurum, kur uluş ve kişiyle ilgisinin bulunmadığı belirtildi.
Şirket, “Hikayemizde bir yandan toplumun farklı kesimlerinden kendi değer yargılarını suistimal eden kişilerin yıkıcı etkilerini gösterirken diğer yanda da farklı dünya görüşleri olan insanların hayatın içinde iyi niyetlerle nasıl ortak bir dil bulabildiklerini resmetmeyi amaçladık” ifadeleri kullanıldı.
Şirketin kurucusu ve CEO’su Faruk Turgut, X hesabından, dizinin bazı sahnelerinin Darülaceze Başkanlığı’na ait mekanda çekildiğini ancak kurumun bu izni iptal ettiğine dair bir evrak paylaştı.
Evrakta, Darülaceze Başkanlığı'nın diziyi, “ilk bölümünde halkı kutuplaştıran, manevi değerleri aşağılayan bir toplumsal huzura muhalefet eden sahnelerden oluşmakla” eleştirdiği görülüyor.
Turgut bu evrakı paylaştığı mesajının altına, “Biz her koşulda mekân bulup çekimlerimize devam ederiz de, bizle birlikte keyifli zaman geçiren Darülaceze sakinlerine yazık oldu” diye ikinci bir mesaj yazdı.
İnternet haber sitesi 12 Punto’ya konuşan Turgut, buradaki röportajında da karşılaştıkları engellerle ilgili, “Bu durum beni motive ediyor. Olacakları hesaplayarak yola çıktım. Yılmayacağız ve mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
Turgut, "Toplumdaki abuk subuk kutuplaşmanın ve birbirini yok saymanın bitmesini istiyorum. İnsanlar birbirinin kılığına kıyafetine değil vicdanına ve aklına baksın istiyorum" dedi.
Diziyi savunanların tepkileri ne oldu?
Sosyal medyada diziyi eleştiren yorumların yanında savunan birçok yorum da paylaşıldı. Bazı yorumlarda dizinin tarikat ve cemaatlerle ilgili bazı gerçekleri ortaya koyduğu için tepki aldığı belirtildi. Yorumlarda özellikle kadın ve kız çocuklarının bu yapılar içindeki konumlarına dikkat çekildi. Kimi yorumlarda, dizinin dindar kesimleri olumsuz gösterdiği yönündeki görüş de eleştirildi.
Diziyle ilgili tartışma siyasilere taşındı
Cumhuriyet Halk Partisi Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka diziyle ilgili yazılı bir açıklama yayımladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve iktidara seslenen Nazlıaka, “Bu diziden neden rahatsız oldunuz?” diye sordu.
Nazlıaka, açıklamasının sonunda “Diziyi yayından kaldırdığınız takdirde, ülkenin üzerine karabasan gibi çöken gerici politikalarınız görünmez olmayacak” ifadelerini kullandı.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da Meclis kürsüsünden yaptığı bir konuşmada dizinin yasaklanmasını isteyenleri eleştirdi.
Ağbaba, “Kızıl Goncalar dizisi yasaklansın diye uğraşıyorlar. Utanmaz adamlar ve utanmaz tarikatçılar ve utanmaz o din adamı gibi konuşanlar, TikTok’a demeç verenler, şu ahlakı düzeltmek için bir şeyler söyleyin. Şu yok olan ahlakımızı değerlerimizi düzeltmek için bir şeyler söyleyin” dedi. (Kısa Dalga)