AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül darbesinin yıl dönümünde yaptığı yeni anayasa açıklamasının ardından AKP Grubu’na Meclis’teki diğer siyasi partilerle görüşme talimatı verdiğini belirtmişti. Cumhur İttifakı’nın yeni anayasa çalışmasının ana başlıkları şekillenmeye başladı.
Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun AKP ve MHP’li kurmaylara dayandırdığı haberine göre, kulislerde konuşulan yeni anayasanın ana başlıkları şöyle:
İlk dört maddede değişiklik yok: AKP’li kurmaylar, “anayasadaki ilk dört maddeden asla taviz verilmeyeceğini” belirtiyor. Anayasanın ilk dört maddesi ile birlikte mevcut anayasanın 66. maddesinde yer alan “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür” düzenlemesinin de korunacağı ifade ediliyor.
Nefret söylemi suçu: AKP’li kurmaylar, son dönemde “sığınmacılar” üzerinden toplumdaki “nefret ve ırkçılık” söylemlerinin arttığına dikkat çekiyor. Mevcut anayasanın 10. maddesinde yer alan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” düzenlemesinin korunmasıyla birlikte bu düzenlemeye “her türlü ırkçılık ve nefret söyleminin suç kapsamına alınabilmesine yönelik bir ifadenin eklenebileceğini” belirtiyor.
Anayasal güvence: AKP ve MHP, geçen yasama döneminde “başörtüsü serbestisi” ile “ailenin korunmasını” öngören anayasa değişikliği teklifini TBMM’ye sunmuştu. Ancak bu teklif, deprem felaketinin ardından TBMM Genel Kurul gündemine gelmediği için kadük kalmıştı. Bu düzenlemenin yeni anayasa teklifinde de yer alacağı belirtiliyor. Sadece “başörtüsü serbestisi” değil, kılık kıyafet ile ilgili her türlü ayrımcılığı önleyici maddelerin yeni anayasa teklifinde yer alabileceği ifade ediliyor.
Halk rol alacak: AKP’li kaynaklar yeni anayasa teklifinde yer alacak düzenlemeler ile “denge ve denetimin etkinleştirileceğini” ileri sürüyor. Öncelikli hedefin “cumhurbaşkanı ve milletvekillerini seçen halkın denetimde de aktif rol almasının sağlanmasının olduğu” kaydediliyor. Halkın denetleme yetkisini TBMM Dilekçe Komisyonu aracılığı ile yapılabileceği ifade ediliyor. Milletvekillerini ve yasama faaliyetlerini, yasama ve yürütme ile ilgili önerilerini TBMM Dilekçe Komisyonu’na göndereceği dilekçeler ile iletebileceği, bu önerilerin TBMM Genel Kurul faaliyetleri kapsamına alabileceği dillendiriliyor. Ancak bunun için TBMM İçtüzüğü ile ilgili düzenlemenin yapılaması gerektiği vurgulanıyor. Daha sonra halkın doğrudan yasama faaliyetlerine katılımının sağlanmasının “anayasal güvence altına alınabileceği” iddia ediliyor.
Milletvekili dokunulmazlığı: AKP’li kurmaylar, MHP’nin de sıklıkla gündeme getirdiği milletvekili dokunulmazlıkları ile ilgili yeni bir düzenlemenin yeni anayasada yer alabileceğini belirtiyor. Buna göre milletvekili dokunulmazlıklarını düzenleyen 83. maddenin yeniden düzenlenebileceği kaydediliyor. Yeni düzenlemede, “kamu vicdanının kabul etmeyeceği her türlü bölücülük faaliyetlerinin dokunulmazlık kapsamı dışında kalmasını sağlayacak bir maddenin yeni anayasada yer alabileceği” kaydediliyor.
Erdoğan: Yeni anayasa için kapıları çalacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan dönüşü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Meclis açıldığında öncelikli gündeminiz ne olacak” soruna “Anayasa” karşılığını verdi: Erdoğan şunları söyledi: “AK Parti meclis grubumuz parlamentoda grubu olan diğer partilerle görüşmek suretiyle ‘gelin bir sivil anayasayı beraber yapalım’ davetimizi iletecek. Kabul ederler etmezler, ama biz şu anda kapıları çalacağız. Bundan dolayı da herhangi bir nazlanmaya filan gerek yok. Arkadaşlarıma da gereken talimatları verdim. Türkiye artık darbe anayasası ayıbından kurtulmalıdır. Benim milletim çağın şartlarına uygun, sivil, özgürlükçü, dili ve bütünlüğü ile milleti kucaklayan bir anayasa ile yönetilmeyi sonuna kadar hak ediyor” demişti. (Kısa Dalga)