İngiltere'nin Kuzey İrlanda'dan sorumlu bakanı Brandon Lewis, bölgenin beş siyasi partisine İrlanda Kurtuluş Ordusu'nun (IRA) siyasi kanadı olarak bilinen Sinn Fein'in seçimde zafer kazanmasının ardından, iktidar paylaşımına dayalı hükümet kurulması çağrısı yaptı.
Ancak Brexit'te çözülmeyen sorunlar yüzünden Kuzey İrlanda'da hükümet kurulması giderek zorlaşıyor.
Seçimlerden en çok sayıda sandalyeyi çıkartmayı başaran İrlanda milliyetçisi Sinn Fein'in 1998'de imzalanan Hayırlı Cuma Barış Anlaşması uyarınca, bölge başbakanı adayı çıkartma hakkı var.
Sinn Fein oyların yüzde 29'unu alırken, Stormont Meclisi'nde en büyük parti olacak ve bu, 100 yıl önce birlikçilerin daima çoğunluk olması üzerine kurulan sistemde çok büyük bir değişiklik demek.
Fakat Birleşik Krallık'la birlikten yana Demokratik Birlik Partisi (DUP), Brexit sonrası Birleşik Krallık ve Kuzey İrlanda arasına gümrük duvarları koyan ticaret kurallarında önemli bir değişiklik olmazsa, hükümet görüşmelerinde yer almayacağını duyurdu. DUP lideri Jeffrey Donaldson, partisinin seçim sonuçlarını kabul etmeyeceğini söylüyor.
Kuzey İrlanda Bakanı Brandon Lewis Sinn Fein lideri Michelle O'Neill, DUP Genel Başkanı Jeffrey Donaldson, İttifak liderleri, UUP ve SDLP yetkilileriyle görüşecek.
İngiltere Başbakan Yardımcısı Dominic Raab da, Brexit sonrası ticaret kurallarıyla ilgili sorunlar giderilene dek Kuzey İrlanda'daki siyasi istikrarın tehlike altında olduğunu söyledi.
AB'nin İngiltere Temsilcisi ise, Brüksel'in seçimlerin ardından verilen aradan sonra protokol üzerine müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olduğunu, ancak Brexit sonrası ticaret kuralları açısından çok önemli olduğundan anlaşmanın tamamen değiştirilmeyeceğini vurguladı.
BBC'ye konuşan Joao de Almeida "Açık konuşayım: birkaç yıl önce imzaladığımız uluslararası bir anlaşmayı yeniden müzakere etmeye hazır değiliz. Ancak tek taraflı atılan adımların çözdüğünden daha çok sorun yarattığı da net. Dolayısıyla ortak bir çözüm bulmalıyız" dedi.
İngiltere'nin AB'den çıkışını düzenleyen anlaşmanın bir parçası olarak imzalanan protokol, İngiltere ana karasından Kuzey İrlanda'ya giden ürünlerin gümrük kontrolünden geçirilmesini öngörüyor ve Kuzey İrlanda büyük oranda Avrupa ticaret kurallarına tabi oluyor.
DUP, İrlanda Denizi'nde uygulamada bir sınır yaratılmasının, Kuzey İrlanda'nın Birleşik Krallık'tan uzaklaşmasına ve Sinn Fein'in istediği gibi birleşik İrlanda'nın bir parçası haline getirilmesine yol açacağından korkuyor.
Bir dönem Gerry Adams'ın liderliğini yaptığı parti, gayrimeşru bir varlık olarak gördüğü yapıyı reddediyor ve "Kuzey İrlanda" tanımını kullanmıyor, bunun yerine bölgeye "Kuzey" diyorlar. Sinn Fein Londra'daki Birleşik Krallık Parlamentosuna milletvekili göndermeyi de boykot ediyor.
Seçim zaferinin ardından Sinn Fein'den birleşik İrlanda referandumu işaretleri de geldi. Sinn Fein Genel Başkan Yardımcısı ve Başbakan adayı Michelle O'Neill, "Bugün, dini ve sosyal durumumuzdan bağımsız olarak, bu toplumdaki ilişkilerimizi hakkaniyet, eşitlik, sosyal adalet temelinde yeniden düşünmek adına bir fırsat sunan bir dönemin habercisi" dedi.
İrlanda'nın kuzeyi ve güneyinin yeni, paylaşılan bir adayı tartışmasının zamanının geldiğin söyleyen O'Neill, "Geleceğimizin neye benzeyeceğine dair sağlıklı bir tartışma yapalım" diye konuştu. Sinn Fein Lieri Mary Lou McDonald da birlik yanlılarına "Korkmayın, gelecek hepimiz için parlak" mesajını verdi.
Sinn Féin 15 yıldır diğer partilerle koalisyon hükümetlerinde yer aldı ve yönetimin bu haliyle devam etmesi için çalışacağını vaat etti.
Kuzey İrlanda'ya barış getiren Hayırlı Cuma Anlaşması'na göre, çoğunluk birleşik bir İrlanda istiyor gibi görünüyorsa, Kuzey İrlanda'dan sorumlu devlet bakanının referanduma gitmesi gerekiyor.
Anketler, çoğu kişinin Birleşik Krallık'a bağlı kalmaktan yana oluğunu gösterirken, Sinn Fein bu eğilimin beş ila 10 yıl içinde değiştirilebileceğini umuyor.