Muhammed Kafadar
Türkiye'nin, uluslararası tanınması bulunan Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti ile 3 Ekim'de imzaladığı hidrokarbon mutabakatına Libya içinden tepkiler sürüyor. Libya Temsilciler Meclisi'nin Perşembe günü anlaşmayı görüşmek üzere toplanması bekleniyor. Meclis Başkanı Akile Salih ve çok sayıda parlamenter muhtıra aleyhinde görüş beyan etse de bunun şu aşamada anlaşma üzerinde bir bağlayıcılığı bulunmuyor.
Türkiye ile Libya arasında Kasım 2019'da imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının devamı olarak görülen muhtıra, iki ülke şirketlerinin karada ve denizde araştırma ve sondaj işbirlikleri yapabilmelerine olanak sağlıyor.
Libya basını, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'in çağrısıyla Bingazi'de toplanan parlamenterlerin Salı günü mutabakat muhtırasını ele alacağını yazmıştı. Ancak Salı günkü oturumda kamu ve özel sektör çalışanlarının maaşları, dün de Meclis Başkan Yardımcısı seçimi konularından muhtıraya sıra gelmedi. Meclis sözcüsü Abdullah Blehiq, vakit yetersizliği yüzünden henüz muhtıranın ele alınamadığını bilgisini verdi. Konunun yarın ele alınabileceği belirtiliyor.
2014'te ülkenin doğusu ve batısındaki savaşçı gruplar arasında bölünen ülkeyi yıllardır, Trablus ve Tobruk merkezli iki ayrı yönetim idare ediyor. Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi ve onun başbakan olarak atadığı Fethi Başağa, Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe hükümetinin görev süresinin sona erdiğini ve yabancı devletlerle anlaşma imzalama yetkisinin olmadığını savunuyor.
İtiraz sürpriz değil
DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'den (IISS) Libya analisti Dr. Umberto Profazio, "Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve onun siyasi müttefiki Fethi Başağa dahil bazı liderlerin anlaşmaya başından beri itiraz ettiğini biliyoruz. Bu ortamda meclisin muhtıra aleyhine girişimde bulunması şaşırtıcı değil" dedi.
"Bir oylama yapılabilirse bile bunun etkisi olmayacaktır" diyen Profazio, ülkede son seçimlerin sekiz yıl önce yapıldığına dikkat çekti ve parlamento üyelerinin meşruluk sorunu yaşadığını kaydetti.
DW Türkçe'ye konuşan Libya'daki diplomatik bir kaynak da oylamanın bağlayıcılığı olmadığı görüşünü yineledi.
Yıllardır çatışma halindeki rakip güç odakları, geçen yılın Kasım ayında Birleşmiş Milletler öncülüğünde taraflar ateşkese varmış, peşinden ülkenin ve kurumlarının yeniden birleştirilmesi için süreç başlatılmıştı. Ancak 2021 Aralık ayında yapılması planlanan seçimlerin ertelenmesiyle Tobruk'taki parlamento ile başkent Trablus'taki hükümet arasındaki bölünmüşlüğü giderme çabaları sekteye uğradı.
Bağlayıcılığı yok
Söz konusu anlaşmanın mutabakat muhtırası statüsünde olduğuna dikkat çeken kaynak, meclisin ancak anlaşmalar üzerinde söz hakkı bulunduğunu, ilgili muhtıra üzerine bağlayıcı karar alma yetkisi bulunmadığını belirtti. Daha önce, deniz yetki alanları muhtırasının da mecliste itirazla karşılaştığını hatırlatan kaynak, "Bu tarz bir hamle muhalefetin tepkisini kaydetmekten öteye geçmeyecektir" dedi.
Hafta başında Libya basınına konuşan Türkiye'nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz, hidrokarbon ve enerji anlaşmalarının "kazan kazan" esasına dayalı olduğu söylemiş, "Anlaşma Libya’nın ve Libyalıların çıkarına" diye eklemişti. Dibeybe de muhtıranın imzalanması sonrası kararın, Libyalıların çıkarlarına hizmet ettiğini savunarak “muhalefetin itirazlarını ciddiye almadığını” belirtmişti.
Türkiye, dönemin Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj ile 2019 yılında deniz yetki alanlarına dair mutabakat muhtırası imzalamıştı. Dibeybe, göreve geldikten sonra muhtıraya bağlı kalacaklarını açıklamıştı.
2011'de Muammed Kaddafi iktidarının devrilmesinden beri siyasi kaos içindeki Libya, Afrika'nın en büyük petrol rezervlerine sahip. Türkiye'nin kısa süre içinde Libya sularında hidrokarbon arama faaliyetlerine başlaması bekleniyor.