9 işçinin toprak altında kaldığı Erzincan İliç'teki maden faciasına ilişkin, maden bakan olduğu dönemde kapasite artış onayı veren Cumhur İttifakı'ın İBB adayı Murat Kurum'un facia ile ilgili kendini savunduğu sözlere tepkiler sürüyor.
Maden Mühendisleri Odası, "ÇED Raporu ile toprak kaymasının ne ilgisi var" diyen Murat Kurum'un sözleri için 'skandal' derken, Kurum'un bu faciadaki sorumluluğuna dikkat çekildi.
Kapasite artış başvurularının İdris Güllüce ve Murat Kurum tarafından onaylandığının hatırlatıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Önümüzdeki süreçte etkisini artırma riski bulunmaktadır"
"13 Şubat 2024 tarihinde İliç Çöpler Altın Maden İşletmesinde meydana gelen faciada, liç yığının yaklaşık 10 milyon metre küplük bölümü kaymış, 9 işçi kayan yığın altında kalmıştı. Siyanür solüsyonu içeren bu malzeme ülke tarihinin en büyük çevre facialarından birine yol açmış durumdadır. Facianın çevresel, sosyal ve biyolojik etkilerinin önümüzdeki süreçte etkisini artırma riski bulunmaktadır.
"Yetki ve sorumluluk söz konusu Bakanlıktadır"
Yığın liç prosesi cevher zenginleştirme sürecinin bir parçası olup, 3213 sayılı Maden Kanunu’nda 'madencilik faaliyetleri' tanımı kapsamında yer alan bir madencilik faaliyetidir. Ancak, yığın liç tesisleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan, 15/07/2015 tarih ve 29417 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe 'Maden Atıkları Yönetmeliği' kapsamındadır. Yani halihazırda yürürlükte bulunan mevzuata göre; söz konusu faaliyetten 1. derecede sorumlu kurum madencilik faaliyetlerinden asıl sorumlu olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) değil Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıdır. Yığın liç tesisinin izin süreçleri ve denetlenmesi ile ilgili yetki ve sorumluluk söz konusu Bakanlıktadır.
Bakanlık onayı ile kapasite arttı
2010 yılında altın üretim faaliyetlerine başlanan çöpler altın madeni için birçok kez 'ÇED Kapasite Artışı Projesi' ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurulmuş, 2014 ve 2021 yıllarında sunulan kapasite artışı projelerinde yığın liç tesisi için de kapasite artışı talebinde bulunulmuştur. Her iki talep de bahse konu Bakanlıkça uygun bulunarak onaylanmıştır. Projenin başlangıcında planlanan yığın liç alanı kapasitesi 34 milyon ton olup, 2014 yılındaki kapasite artışı ile 73 milyon tona, 2021 yılındaki kapasite artışı ile 85,3 milyon tona yükseltilmiştir.
Kapasite artışları sonucunda her biri 8 metre yükseklikte yaklaşık 34 basamaktan oluşan toplam yüksekliği ise 250 metreyi aşan devasa bir yüksekliğe ulaşmış olan liç yığınının stabilitesinin ve duraylılığın sağlanmasının oldukça zorlaştığı çok açıktır. Gerek mühendislik bilim ve tekniğine uygun olmayan bu taleplerin Bakanlık tarafından uygun bulunmuş olması, gerekse sonrası süreçte projenin uygulamasının takip edilmemiş olması, etkili ve yeterli denetimin gerçekleştirilmemesi bu facianın yaşanmasında belirleyici unsurlardan biri olmuştur.
"Kurum asli sorumlulardan biri ve hesap vermeli"
2014 yılında kapasite artışı talebinin onaylandığı dönemdeki ilgili bakan İdris GÜLLÜCE 2021 yılındaki ilgili bakan ise Murat KURUM’dur. İlgili bakanlardan Murat KURUM’un son açıklaması ise ayrı bir skandaldır. Murat KURUM katıldığı bir programda 'ÇED Raporu ile toprak kaymasının ne ilgisi var' diyebilmiştir. 2021 yılında kendi döneminde bakanlığınca uygulanmasına izin verilen 2. ÇED kapasite artışı projesinde, yığın liç tesisi için de kapasite artışı talebinde bulunulduğundan ve aynı zamanda söz konusu yığın liç tesisinin 'Maden Atıkları Yönetmeliği' kapsamında bulunduğundan Murat KURUM’un bihaber olduğu düşünülmektedir. Her iki dönemin sorumlu Bakanları İdris GÜLLÜCE ve Murat KURUM’un İliç faciasının asli sorumlularından olduğunu hatırlatıyor, 9 maden işçisinin enkaz altında kalmasında ve ülke tarihinin en ciddi çevre katliamında sorumlulukları nedeniyle hesap vermeye davet ediyoruz." (Kısa Dalga)