ERSAN ATAR
Ankara Gar Katliamı davasının firari sanıklarını yargılayan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında katliamın planlayıcısı İlhami Balı’nın da yer aldığı ve Suriye’de oldukları yönünde değerlendirmeler bulunan sanıkların Suriye’den iadesi için adres araştırırken Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı’na adres sordu. Emniyet Genel Müdürü adına imzalanan yazıyla, “Siz bu bilgileri soruşturma için kullanacaksınız, bizdeki bilgiler delil olamaz, talebinizi karşılayamıyoruz” yanıtını aldı.
10 Ekim 2015 yılında gerçekleşen katliamın ardından birçok sanık bütün aramalara rağmen bir türlü bulunamadı. Bunlar arasında, 103 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın planlayıcısı İlhami Balı da yer alıyordu. Patlamayla ilgili ana dava görülmüş, firari sanıklar yönünden dosya ayrılmıştı. “10 Ekim katliamı firari sanıklar davası” olarak bilinen bu davaya bakan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, firari sanıkların Suriye’de olabilecekleri yönünde çok sayıda bilgi ve iddia aktarıldı.
“Suriye ile ilişkiler normalleşirken iade isteyelim”
Davaya bakan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, bir türlü yakalanamayan 16 firari sanığın uluslar arası düzeyde aranması için bugüne kadar herhangi bir işlem yapmamıştı.
10 Ekim Katliamı Avukatlar Komisyonu’nda yer alan avukatların Suriye ile ilişkilerin normalleşme ihtimalini de hatırlatarak Mahkeme’den bir kez daha, “Bu kişilerin Suriye’de olduklarına dair haberler var, adresleri tespit edilsin ve Suriye’den iadeleri istensin” talebinde bulundular. Avukatlar, firari sanıkların Suriye’de olabilecekleri yönündeki istihbari bilgileri de Mahkeme’ye sundular.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, “Suriye ile ilişkilerin normalleşme olasılığı”nı da göz önünde bulundurarak aranan sanıklar Suriye’deler ise bu ülkeden iadelerini istemek için somut adres araştırmasına girişti.
Mahkeme bu amaçla Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı’na yazı yazdı. Mahkeme’nin yazısında Aralarında İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Ahmet Güneş, Edremit Türe ve Kasım Dere gibi IŞİD içinde yönetici konumda olan 16 kişinin isim listesini gönderildi.
Yazıda, bu kişilerin adres bilgileri Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı’ndan şu ifadelerle soruldu:
“10 Ekim 2015 Ankara Tren Garı önündeki patlamaya ilişkin olarak mahkememizde görülmekte olan 2018/287 esas sayılı dava dosyasının ara kararı uyarınca; Haklarında yakalama kararı bulunan aşağıda açık kimlik bilgileri yazılı sanıklar hakkında Suriye'de bulunduklarına ilişkin herhangi bir araştırma tutanağı bulunup bulunmadığı, varsa adres tespitlerinin yapılıp yapılmadığının duruşmanın atılı bulunduğu 27/12/2022 günü yapılacak duruşmadan önce mahkememize bildirilmesi.”
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yarın görülecek duruşmada, Emniyet'ten gelecek cevapta somut adres bilgisi olması halinde Adalet Bakanlığı'na yazı yazarak ilgili sanıkların Suriye'den iadesinin istenmesi kararı vermeye hazırlanıyordu.
Cevap: Cevap veremeyiz çünkü delil olarak kullanacaksınız
Mahkemeye yanıtı, Emniyet Genel Müdürü Adına İstihbarat Başkanı gönderdi. İstihbarat Başkanı yazısında, ellerindeki bilgilerin istihbarat amaçlı olduğunu, bunların soruşturma için kullanılacağının anlaşıldığını, bu nedenle gönderemeyeceklerini, Polis, Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun istihbarat toplama hükümlerini düzenleyen ünlü 7. Maddesine (PSVK) dayanarak, şu ifadelerle aktardı:
“Bu madde hükümlerine göre yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen kayıtlar, amaç dışında kullanılamaz hükümleri bulunmaktadır. Kanun hükmüne göre istihbari bilgiler, adli ve idari soruşturmalarda delil olarak kullanılmamaktadır. İlgili yazı ile başkanlığımızdan talep edilen bilgi ve belgelerin adli veya idari bir soruşturmada kullanılacağı değerlendirildiğinden, söz konusu bilgi ve belge taleplerinin karşılanması mümkün olmamaktadır.”
İstihbarat Başkanı bu yazıyı, “Emniyet Genel Müdürü adına” imza attı ancak yine de sonuna, “Söz konusu talebin Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’ndan temin edilmesi”ni istedi.
Ankara Gar Katliamı Firari Sanıklar Davası Dosyası’na İlhami Balı başta olmak üzere birçok sanığın Suriye’deki IŞİD kamplarında olduğuna dair resmi bilgiler gelmiş ancak bu bilgilerin hiçbirinde somut kamp adı veya adresi yer almamıştı.