Kanunlar, sözleşmeler hiçe sayılıyor... Engelli öğrencilere adım adım izolasyon

Her ilde yaygınlaştırılması hedeflenen ve özel gereksinimli çocukları tüm kademelerde bir araya toplamayı öngören özel eğitim kampüsleri birer “engelli kampı mı olacak?” sorusunu da gündeme getiriyor. Uzmanlar, ilgililer ve aileler endişeli.

Özel çocukların eğitim hakkını düzenleyen en temel kanun; Engelliler Hakkında Kanun. Engelliler Hakkında Kanun’da “Engelli çocuklara, gençlere ve yetişkinlere özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve engelli olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır” ibaresi yer alıyor.

“Ayrımcılık yapılamaz”

Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, özellikle Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşmeye dikkat çekiyor.

“Taraf devletler engellilerin eğitim hakkını tanır. Taraf Devletler, bu hakkın fırsat eşitliği temelinde ve ayrımcılık yapılmaksızın sağlanması için eğitim sisteminin bütünleştirici bir şekilde her seviyede engellileri içine almasını ve ömür boyu öğrenim imkanı sağlar” maddesine atıfta bulunan Ertuğrul, uluslararası ve ulusal mevzuattan şu örnekleri sıralıyor:

  • Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu ile eğitim ortamlarında düzenlemelerin sağlanması için gerekli mevzuat yapısı oluşturulmuştur. Bu kanun ile özel gereksinimli bireylerimiz, engel durumlarına ve derecelerine bakılmaksızın özel eğitim olanaklarından yasal olarak yararlanabilme hakkına sahip olmuşlardır. Kanunun 4. Maddesinde ‘Normal çocukların eğitimleri için açılmış olan okul ve eğitim kurumlarında normal akranları arasında eğitilmeleri için gerekli tedbirler alınır. ’denilmiştir.
  • Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kaynaştırma yoluyla eğitim, ‘Özel eğitim gerektiren bireylerin diğer bireylerle karşılıklı etkileşim içinde bulunmalarını sağlamak ve eğitim amaçlarını en üst düzeyde gerçekleştirmek için geliştirilmiş eğitim ortamları’ olarak tanımlanmıştır.
  • Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi, zihinsel ya da bedensel engelli çocukların ‘Saygınlıklarını güvence altına alan, özgüvenlerini geliştiren ve topluma etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran eksiksiz bir yaşam hakkı olduğunu” ifade etmektedir. “

Yanıt bekleyen sorular

CHP Zonguldak Milletvekili Ertuğrul, TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde de Bakan Yusuf Tekin’den özel eğitim kampüsleri projesiyle ilgili şu soruları yanıtlamasını istedi:

  • Türkiye’de özel eğitime ihtiyaç duyan çocuk sayısı kaçtır ve bunların kaçı özel gereksinimleri ile örtüşecek şekilde eğitim almaktadır?
  • Türkiye’de özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların bölgesel dağılımı nasıldır?
  • Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar için yeterli sayıda öğretmen, rehberlik uzmanı, psikolojik danışman ve yardımcı hizmet personeli kadrosu var mıdır? Kamuda bu branşlarda çalışan personelin sayısı kaçtır?
  • Özel eğitim sınıflarında bu eğitimi veren öğretmenlere hangi periyodlarla eğitim verilmektedir?
  • Kdz. Ereğli ilçemizde özel eğitim kampüsü yapılması kararı hangi ihtiyaç üzerine alınmıştır?
  • Kdz. Ereğli ilçemizde özel eğitim kampüsü yapılması planlanırken özel gereksinimli çocuklarımız ve ailelerinin görüşleri alınmış mıdır?
  • Kdz. Ereğli ilçemizde özel eğitim kampüsü yapılması planlanırken üniversitelerin ilgili bölümlerindeki akademisyenlerden bilimsel görüş alınmış mıdır?
  • Kampüsün faaliyete geçmesi halinde, hali hazırda kaynaştırma eğitimi kapsamında öğrenimlerini devlet okulları bünyesindeki özel alt sınıflarında sürdüren özel gereksinimli bireylerimizle ilgili nasıl bir tasarrufta bulunulacaktır?

“Hangi engel grupları bu kampüslerde eğitim görecek?”

  • Kampüsün faaliyete geçmesi durumunda hangi engel grupları bu kampüste eğitim görecektir?
  • Kampüsün faaliyete geçmesi durumunda bu kampüste eğitim alacak öğrenciler hangi kriterlere göre belirlenecektir?
  • Kampüsün faaliyete geçmesi durumunda kampüste görev yapacak eğitimciler hangi kriterlere göre seçilecek ve atanacaktır?
  • Kdz. Ereğli ilçemizde yapımına başlanan özel eğitim kampüs alanının ne zaman tamamlanması planlanmaktadır?

Uzmanlar uyarıyor: İzolasyon olmamalı

Geçirdiği çocuk felci nedeniyle fiziksel engelli olan ve halen özel çocukların eğitimiyle ilgilenen Sosyal Hizmet Uzmanı Ahmet Hasan Eroğlu, özel eğitim kampüsü uygulamasının özel çocuklara zarar vereceği düşüncesinde. Eroğlu, özel çocukların toplumdan izole edilmemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Özel çocuklarımızı diğer çocuklarla birlikte kaynaştırarak, onlarla iletişim kurarak yetişmelerini eğitimlerini vermek önemli çünkü öbür türlü toplumdan izole edilmiş olurlar. Sadece engelli çocuklarımız eğitim almıyor, diğer çocuklar da engellinin ne olduğunu, nasıl davranması gerektiği konusunda bilinçleniyor ve yarın bir gün toplumsal hayata atıldığı zaman daha rahat ediyor. Zaten engellilerin en büyük sorunu, toplumla karşılaştığı sorun, izole edilme kaygısı. Dışardaki insanların onu nasıl algıladığı konusunda bir sıkıntısı oluyor. Bu da bu eğitimle yani bütünleştirilmiş eğitim modeliyle mümkün. Bu şekilde izolasyon en hafife iniyor. Engelli kampüsü gibi uygulamaların engelliye, özel çocuklarımıza zarar verdiğini düşünüyoruz.”

“Akranlarıyla aynı okulda olmalılar”

Özel gereksinimli çocuklarla ilgilenen uzman psikolog Ebru Aktaş da özel çocukların ilişki kurmakta, kendilerini ifade etmekte ya da temel sosyal becerilerde akranlarına göre daha yavaş bir gelişim gösterdiklerine dikkat çekerek “Bu çocukların topluma kazandırılması için diğer insanlarla ilişki kurması desteklenmelidir. Kurumumuza gelen öğrencilerimizde bu durumu çok açık bir şekilde fark etmekteyiz. Daha sosyal olan, etkinliklere katılan, çevresindeki insanlarla iletişim kurmaya çalışan çocukların daha hızlı ilerlediğini, kendilerini daha iyi ifade edebildiklerini, temel toplumsal kural ve gereklilikleri yerine getirebildiklerini ve çevresiyle uyumlu olduklarını görüyoruz” dedi.

Özel çocukların okullarında, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle bir arada olduğu zaman ilişki kurmayı öğrendiğini, davranış problemleri, öfke sorunları, olumsuz davranışlar sergileme gibi durumları daha az yaşadığını vurgulayan Aktaş, şöyle konuştu:

“Özel çocukların ilişki kurduğu her bir insan gelişimi için tahmin edebileceğimizden çok daha büyük bir etkiye sahip. Okullarda kaynaştırma uygulamaları bu sebeple oldukça önemlidir. Okul ortamında bir çocuk her gün bir yetişkinle ve yaşıtlarıyla aynı ortamın içinde bulunuyor, teneffüste bütün çocuklarla birlikte oyun oynama fırsatı yakalıyor, belki kantin sırasında akranlarıyla yan yana sırada beklemeyi ve kendi ihtiyaçlarını gidermeyi, alışveriş yapmayı öğreniyor. Bu imkanlar bağımsızlığını desteklemeye çalıştığımız çocuklarımız için kaybedemeyecekleri kadar önemli bir faktördür.”

Aileler konuşuyor: Uzaklaştırılmasını istemiyorum

Özel eğitim kampüslerinin ikincisinin açılacağı Kdz. Ereğli’de veliler de hangi kriterlere göre bu kampüslere öğrenci alınacağı, çocuklarının öğrenim gördüğü özel eğitim sınıflarının kapatılıp kapatılmayacağı konusunda merak içerisinde ve bir açıklama bekliyorlar.

Süreyya’nın Annesi Emine: Kdz. Ereğli’de özel eğitim alt sınıfı 3. Sınıf öğrencisi otizmli Süreyya’nın annesiyim. Önce bulunduğumuz ilçedeki okulların özel eğitim öğrencileri için son derece yetersiz olduğunu belirtmek istiyorum. Çocuklarımızın ayrıştırıldığını hissediyor ve görüyorum.

Burada özel çocuklarımız için bir kampüs yapıldığını biliyorum ve desteklemiyorum. Sebebi ise, çocuğumun normal çocuklardan ayrıştırılarak eğitim alacak olmasından endişeliyim. Çünkü onlarla etkileşim halinde olduklarında iletişim becerileri güçleniyor. Çocuğumun akranlarından uzaklaştırılmasını istemiyorum. Bizim çocuklarımızın da topluma kazandırıldığı, değer gördüğü, eşit düzeyde eğitim aldığı, farklı gözle bakılmadığı bir gelecek diliyorum.”

“Kaynaştırma eğitimi tek dayanağımız”

Otizmli Azra Tekin’in annesi Şura Tekin: Hafif düzeyde otizm tanılı 9 yaşında bir kız çocuğunun annesiyim. Kızım toplum tarafından ‘normal’ olarak adlandırılan bir ilkokulun özel alt sınıfında 2. Sınıf öğrencisi olarak eğitim alıyor. Bir özel çocuk annesi olarak en büyük çabam, çocuğumun kimseye ihtiyaç duymadan yaşamını her anlamda sürdürebilmesi. Bunun yolu da sosyalleşebilmesi ve toplum içinde yer alabilmesinden geçiyor. Kaynaştırma eğitimi bunları gerçekleştirebilmemiz için tek dayanağımız. Kızım karşısında gördüğü davranışları taklit edebiliyor ve bunları çok çabuk alışkanlık haline getirebiliyor. Bu yüzden önünde hep olumlu ve örnek davranışların olması onun gelişimi için çok önemli. Bir okulun ‘normal’ olarak tabir ettiğimiz çocuklar ile bir arada olması onun için birçok avantaj sağlıyor. Teneffüslerde üst sınıflarda yer alan abi ve ablalarından destek alarak çeşitli oyunlarda yer bulabiliyor, olması gereken şekilde onlarla iletişim kurmaya çalışıyor. Bu durum sosyal gelişimine da katkı sağlıyor.

“Anormal bakışlara maruz kalmaya devam edecek”

Ben burada açılacağını duyduğum özel eğitim kampüsünün çocuğuma yarar sağlayacağını düşünmüyorum. Çünkü çocuklarımız diğer çocuklardan ayrılacak ve kaderleri ile baş başa kalacak. Diğer insanların onlara yabancı kalmasına yol açacak. Toplumda kabul görme yerine ayrıştırıldıkları için yine restoranlarda, otobüslerde, okullarda parklarda anormal bakışlara maruz kalmaya devam edecekler. Özel ya da değil tüm çocuklarımızın iç içe olduğu bir eğitim modeli desteklenmelidir.”

Yarın: Türkiye’de özel eğitim ne durumda?

TÜM BÖLÜMLER

  1. Bölüm : Milli Eğitim’in tartışmalı projesi: Engelli kampları inşa ediliyor
  2. Bölüm: Kanunlar, sözleşmeler hiçe sayılıyor... Engelli öğrencilere adım adım izolasyon
  3. Bölüm: Engelli çocukların eğitiminde vahim durum
  4. Bölüm: Bir AKP klasiği: Tarihi binayı 'engelli kampı' için yıktılar, ihaleyi AKP'li müteahhit aldı
  5. Bölüm: Aileler, 'engelli kampına' karşı hukuk mücadelesi başlatıyor

Özel Haber Haberleri